Vereceğim son örnek diyalog da Daredevil ile Iron Man arasında olandır. Serinin en başından bu yana Daredevil yasa karşıtları arasındadır. Zaten karakteri tanıyanlar için bu şaşırtıcı değildir, zira kayıt yasasının en can alıcı noktalarından biri kahramanların kimliklerinin tehlikeli insanların eline geçmesi olduğu için mafyayla kapışıp duran, özgürlüklere değer veren Daredevil gibi bir karakterin yasayı desteklemesi ve kendi çevresindeki insanları tehlikeye atması düşünülemezdi bile.

Fakat serinin sonlarına doğru Daredevil, SHIELD ekipleri tarafından yakalanır. Hapishaneye götürülürken tek sözcük bile etmez. Iron Man ise önemli kahramanlardan biri olan Daredevil’ı kendi taraflarına çekmek için sürekli konuşup ikna etmeye çalışırken askerlerden biri yakalandığından bu yana konuşmadığını ancak dilinin altında Iron Man için sakladığını söylediği tek bir gümüş dolar bulduklarını söyleyip, gümüş doları Iron Man’e verir.

Ironman: “Gümüş dolar mı, anlamıyorum”
Daredevil: “Sanırım elinde otuz bir parça gümüş dolar oldu? İyi uykular hain!” 

Öylece kalırsın pis alçak adam seni!

Orjinal metinde Daredevil “sleep well, Judas” demektedir. Otuz bir parça gümüş referansı, incile dayanır. İsa’ya ihanet ettiği rivayet edilen, adı Hristiyan kültüründe ihanetle özdeş tutulan on üçüncü havari Judas’nın ihaneti karşılığında aldığı ödemenin bedeli otuz bir parça gümüştür. Gerçekten iyi düşünülmüş bir sahnedir ve süper kahraman toplumunun (doğal olarak o sırada seriyi okuyan süper kahraman sever okuyucuların) duygularına tercüman olmuştur.

Final

Çizgi romanda, üstünlüklük sıklıkla el değiştirse de, ağırlıklı olarak Iron Man tarafının güçlü olduğu ve üstün geldiği söylenebilir. Fakat sıklıkla yanlış ahlaki seçimleri, aşırı şiddet kullanma yönündeki eğilimleri ve her ne kadar üç tane dahinin liderliği altında toplansalar da taktik açıdan Captain America’ya yetişemedikleri için serinin finalinde mağlup olmaya çok yaklaşırlar.

Tam anlamıyla gökten süper kahramanlar New York’un ortasına yağar, halkın ortasında çok büyük yıkım yaratarak savaşmaya devam ederler. Nihayetinde Cap, Iron Man’i indirir ve bitirici darbeyi vurmak üzeredir (Şahsi görüşüm vurmayacağı yönündedir).

Bu sırada medya, devlet yetkilileri ve hükümet tarafından yönlendirilen halk işe karışır. Burada ilk kez metafor olmadan, doğrudan halkın kendisi hikaye içinde yer alır. Savaşı izleyen insanlar Captain America’ya saldırır ve Iron Man’i korurlar. 11 Eylül saldırılarından sonra “Amerika’nın gerçek kahramanları” olarak lanse edilen polis, itfaiye ve sağlık görevlilerinden oluşan bir gruptur bu.

Amerika’nın gerçek kahramanları olaya müdahale eder

Burada çok net bir şekilde, eğitimsiz halk kitlelerinin nasıl yönlendirildiklerine dair bir gönderme vardır. Dedelerinin zamanından bu yana kendileri için savaşan, halen de bu savaşı sürdüren adamı bir kaç ufak yönlendirmeyle düşman olarak görmeye başlamışlardır (yan serilerde Cap=Terörist? gibi gazete başlıkları vardı).

Halkın, Cap’e olan tepkisi simgeseldir ve fiziki anlamda kahramanı zorlamayacaktır. Fakat Cap, silkinir ve artık halk adına savaşmadıklarını, sadece savaşmış olmak için savaşmaya devam ettiklerini söyleyip teslim olur. Diğerlerinin “Dur Captain! Ne yapıyorsun kazanmak üzereydik” demeleri üzerine maskesini çıkarır ve şunu der:

“Tartışma dışındakileri kazanıyorduk. Captain America’yı tutuklamıyorlar, Steve Rogers’ı tutukluyorlar ve bu tamamen farklı bir şey.”

Yani dövüşü kazandıklarını ancak halkın kendilerini desteklemediğini söylemeye çalışır. Çok kısa bir özetle adam “demokrasi” demektedir. Bu da bizim son yıllarda tartıştığımız gibi sandıkta kazanılsa da halkın tamamının isteklerinin, haklarının ve güvenlerinin korunuyor olması gerekliliğine yapılmış, etkileyici bir vurgudur.

Steve Rogers olarak teslim olup, Captain America’nın teslim olmaması da tamamen semboliktir. Bunu derken esasında halen aynı idealleri savunduğunu, bu ideallerin maske ve kalkan ile birlikte savunulmaya devam edebileceği mesajını verir. Velhasıl tutuklanan kişi Steve Rogers’ın bedenidir, Captain America’nın fikirleri halen özgür bir şekilde devam etmektedir. V for Vendetta ile belirginleştirilen “Fikirlere kurşun işlemez” mottosunun bir devamı niteliğindedir.

Civil War, yukarıdaki güncel çizgi romanları şekillendiren üç konuyu da iyi bir şekilde temsil eden bir seridir. Reboot işlemleri, Civil War sonrası olan büyük değişiklikler sonrası kaçınılmaz hale gelmiştir. Böylece çizgi roman tarihinde bir mihenk taşı olmuştur.