Çizgi Roman Kahramanlarının Gözden Kaçan Özellikleri

Captain America

Daha önce kaleme aldığım American Sniper ve Amerikan Milliyetçiliği Propagandası Hakkında isimli yazımdan alıntı yapacağım:

  • Bir filmde, ABD savaştaysa ve karşı taraf ile çok güçlü bir empati kurulmuyorsa “propaganda”.
  • Bir filmde, ABD kökenli “kahraman” temalı bir karakter başroldeyse ve bu karakter milliyetçi duygularla hareket ediyorsa “propaganda”.
  • Bir filmde, yakın dönemdeki olaylar konu alınıyorsa ve düz bir şekilde aktarılıyorsa“propaganda”.

Örnekleri çoğaltabiliriz. Ayrıca bunlara tek tek, farklı filmlerden örnekler de verebiliriz. Fakat bunu yapmak yerine bir tane propaganda, bir tane de olmayan filmden örnekler vereceğim.

Rambo serilerinde Vietnamlılar karşı konulmaz bir şekilde kötüdürler. Captain America filminde ise düşmanların tamamı kötü değildir.

Rambo, ABD milliyetçisidir ancak acımasızdır. Captain America da milliyetçi, ancak öncelikle insancıldır.

Rambo’da gerçek olaylar anlatılır ve buna rağmen olaylar çarpıtılır, böylelikle Amerikan bakış açısı empoze edilmeye çalışılır. Captain America’da ise gerçek olmayan olaylar anlatılsa da derinliğe sahiptir ve Amerikan bakış açısından çok insani bir bakış açısı sunulur.

Yine de sığ bakış açısı, Captain America filmlerinin propaganda olduğunu iddia eder. Aslen doğru argüman şudur;

“Captain America yaratıldığı dönemde propaganda amaçlı bir karakterdir. Ancak son yıllardaki çizgi romanları ve filmlerinin propagandayla alakası yoktur. Hatta sıklıkla Captain America üzerinden Amerikan sistemine eleştiriler yapılmaktadır.”

captain-america

Benzer şekilde Civil War Analizi isimli yazımdan da bir alıntı yapmak gerekirse;

Süreç boyunca Cap, Amerikanın kuruluş temellerinin üzerine kurulduğu bireysel özgürlükleri ve demokrasiyi temsil eder. İsim koymak gerekirse sol politik görüşle birebir örtüşen davranışlar sergiler. Marvel evreninin iyi bilmeyen çoğu okuyucu, Captain America’yı aşırı milliyetçi Amerikan görüşlerinin sembolü olarak görmektedirler. Esnasında karakterin yaratıldığı 1940’lı yıllar göz önüne alınırsa haklıdırlar da, ancak Cap uzun süredir cumhuriyetçileri değil, demokratları temsil etmektedir. Civil War’da yakın dönem, Cap karakterini belirginleştirmesi açısından önemli bir rol oynar.

Görüleceği üzere Captain America milliyetçi duygularla yaratılmasına rağmen günümüzde oldukça özgürlükçü bir bakış açısının üstün ideallerini temsil etmektedir. Ayrıca filmlerde pek gösterilemese de muazzam bir ağırlığı vardır ve mükemmel liderlik yetenekleri sergilemektedir.

Spider-Man

Spider-Man’in oldukça eğlenceli, hatta sıklıkla komik bir karakter olduğu konusunda sanırım herkes hemfikir olacaktır. Fakat mizah, Spider-Man’i tanımlayan bir unsur olsa da var eden unsur değildir. Spider-Man karakterinin kullandığı mizah sıklıkla kaçış amaçlıdır. Birden çok platformda (çizgi roman başta olmak üzere) karakteri takip etmiş olanlar, özellikle korktuğunda, ne yapacağını bilemediğinde, karar alamadığında, hayat üzerine geldiğinde karakterin çenesinin düştüğünü fark edeceklerdir.

Esasında Spider-Man, derin kayıplarını gizlemek için de sıklıkla mizaha başvurur. Karakterin herkes tarafından bilinen hikayesi bellidir; Normalde rahatlıkla durdurabilecekken gitmesine izin verdiği bir suçlu, hayatında en çok önem verdiği insanlardan biri olan, rol modeli amcasını öldürür. Söylemeye gerek yok, Peter Parker sürekli olarak da maddi sorunlarla boğuşur. Okul masraflarını çıkarabilmek için ne yaparsa yapsın kendisini bir canavar gibi gösteren gazete için fotoğraf çekmek zorunda kalır. Zorluklar içinde büyür, anne babasını tanımaz, okulda kendinden büyük çocukların zorbalığına maruz kalır, üniversiteye giderken çalışmak zorunda olduğu için sıklıkla okuldan atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Sorunlar sürer gider.

Spider-Man karakteri açısından beni en çok etkileyen sahnelerden biri yine Civil War’da (çizgi roman) yaşanır. Jester ve Jack O’Lantern isimli süper kötülerin saldırısına maruz kalan Spider-Man’in kendisine etki eden kimyasallarla boğuşurken gerçekleri sayıkladığına şahit oluruz.

"Ben sadece doğru olan şeyi yapmak istedim... ...Kız arkadaşımın boynu kırıldığı için öldüğünü biliyor muydunuz?"

“Ben sadece doğru olan şeyi yapmak istedim… …Kız arkadaşımın boynu kırıldığı için öldüğünü biliyor muydunuz?”

Bu tek başına yeterli bir sahnedir. Sürekli oradan oraya atlayıp duran, espriler patlatan karakterin, kimyasalların etkisindeyken kendine engel olamayıp içinden geçen her şeyi istemsizce söylediği bu an, bize kendisini gerçekten tanımamız için yeterli bilgiyi verir. Doğru olan şeyleri yapmaya çalışan, zorluklar içinde büyüyen bir genç adam ve ölümünü bir türlü atlatamadığı, çok sevdiği kız arkadaşı (Gwen Stacy).

Daha fazla söze gerek var mı?

Bu yazı, "Çizgi Roman Kahramanlarının Gözden Kaçan Özellikleri" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar