Demir Sopalarla Dövdüler Abi!

Ironman duruma el koymaya gelir ancak üzerinde Hulkbuster denen, xxl beden zırhlarından biri vardır. Seri boyunca yapılan standart saçmalığın ilk adımı burada atılır. Nedense hepsi farklı konularda aşırı uzmanlıklara sahip adamlar, Hulk’u tekme tokat dövmeye çalışırlar.

Sen Ironman’sın, büyük düşünsene kardeşim! Giymişsin dana gibi zırhı, tekme tokat Hulk’u dövmeye çalışıyorsun. Kafan bu kadarına basıyorsa, nasıl Ironman oldun diye sormazlar mı adama? Mağarada teröristlerin elinde esirken üç parça eşyadan yürüyen savaş platformu inşa eden adama ne oldu? Alternatif yöntem bulamadın mı?

Nihayetinde, efendi gibi dayağını yer aşağı oturur.

Bu sahneye şaşırdık mı?

Mistik Dayak

Bu arada bir diğer tie-in sayıda da Ghost Rider-Hulk mücadelesi olur. Psikopatın tillahı Ghost Rider “Adamım hadi ama oh cmoonnnn, konuşarak anlaşalım” gibi muhabbetlere girer. Neyse baktı olmuyor, Hulk’un kafasına gökdelen atar (evet gökdelen), tabi Hulk’a hiç bir şey olmaz. Biraz itiş kakış yaşanır, sonra ikisine de bir şey olmaz. Bir an bakışırlar ve Ghost Rider gider. Bu sırada biz aşağıdan Dr. Strange’in ağzından şu saçma yorumları okuruz;

“Ghost Rider mistiktir, güçleri sonsuzdur falan filan… Amma velakin, masumların intikamını alır ve biz masum değiliz. O yüzden Hulk’u bıraktı.” 

Vaaaaaay… Bu neyin adalet anlayışıdır arkadaş? Adam şehri yıktı, hayatta kalanları sürdü, sürüyle adamı dövdü, kabaca bir tanımla Dünyayı istila etti. “Olsun biz kızdırdık, adam haklı”ya getirdiler muhabbeti.

O zaman küçükken tacize uğradı diye tecavüzcü olanlar, sorunlar yaşayıp katil olanları Ghost Rider niye affetmiyor da bir güzel hacamat ediyor? Baktılar Ghost Rider yenecek, bir kılıfına uydurmayı denediler. Ama serinin en saçma yeri de “biz masum değiliz ki, hakettik dayağı” kısmı olur. Burada okuyucuyu da Hulk’un tarafında olmaya zorlarlar, bravo.

Tabi birbirlerinden hasar görmeyen iki karakteri boşu boşuna dövüştürüp, bunu da okuyucuya yutturmayı denerler. O da ayrıca alkışı hak eder.

İntikamcı ruhla akşam akşam delirmeler…

Etli Butlu Adam Dövmece Yehhu!

Tabi Marvel evreni geniş, kahramanlar arasında ne kadar fiziksel adam varsa bir  yere toplarlar ki; hepsi tek seferde dayak yesin. Thing, Ares, Luke Cage, She-Hulk, Doc Samson, Wonder Man, Spider man/Woman ve bir kaç çerez arkadaş daha Hulk’tan dayaklarını yerler.

Bu etli butlu adam dayağının sonlarında, Dünya’nın en zeki adamı Reed Richards “Ampül tutarak Hulk’u kandırmayı dener”

Yanlış duymadınız!

Abartı görünüşlü ancak tek işlevi arkadan ışık vermek olan bir alet yardımıyla, “Sentry geldi böööööööeee” yapıp Hulk’u bir kaç saniyeliğine durdurur. Arkadaş, Reed diyorum, Richards diyorum, fotografik hafıza diyorum, boyut kapıları diyorum, 300 civarı IQ diyorum. Sen adamın gözüne ışık tutmaktan başka işe yaramayan, düzgün bir ilüzyon cihazı gibi bir şey inşa edemedin mi? Bu mu çözümün allah aşkına? Ampül yahu, işlevsiz, düz bir ışık o kadar…

Neyse ampül formülü işe yaramayınca, Reed Richards, Hulk ile fiziksel savaşa girer. Yukarıdaki bütün adamların yapamadığını, kendisinin yapabileceğini nasıl düşündüğü muammadır. Hiç değilse oğlunu alıp getirseydin de Franklin Richards biz göz kırpmayla Hulk’u yok etseydi onu da akıl edemedin mi? Neyse sonunda Reed Richards, Hulk’u bir güzel döver…

Heh, şaka yahu, nereye dövüyor? Reed’de bir temiz dayak yer, hatta karısı da dayak yer. Sonra esir alınır.

Mmmmm, zeki erkekleri dövmeye bayılırım…

Yüce Büyücü Dövmece

O dakikalarda Dr. Strange, Hulk’un kafasına girmeyi dener, bir kaç saçma sapan şey olur. Bu sırada boşlukları doldurmak için Hulk’a helikopter, tank, asker vs.. dövdürürler. Maksat dostlar dayakta görsün…

Dr. Strange bir ara “sen kim köpeksin lan, ben büyücüyüm aslanım” diye gazlansa da sonradan “kankayız olm biz arada olur anlaşmazlık, çok takma kafana abicim” diye muhabbete girer. Bunu fırsat bilen Hulk, büyüsel bir boyutta ya da zihin savaşı gibi bir yerde Dr. Strange’in kollarını kırar.

Yani Hulk, evrenin (Dünya’nın değil Evren diyorum) Yüce Büyücüsünü, kendi yarattığı büyü diyarındaki zihin savaşına yener. Öyle bir yener ki gerçek boyutta bile elleri kırılır. Vay be…