Diziye Dönersek

Dizide Governer’ın 3. sezonda Rick tarafından mağlup edildiğini ve Woodbury sakinlerinin hapishaneye geldiğini hatırlıyorsunuzdur. 4. sezonun 8. bölümündeyse Governer tankı tüfeği kuşanıp geliyordu. Bunun aynısını çizgi romanın 7. cilt finalinde görmek mümkün ancak büyük farklarla;

Dizide Governer malup edilmişti ve bir süre epey perişan halde yaşamına devam etmişti. Daha sonra gene bir ekip toplayıp Rick’in karşısına gelmişti. Ama bu süreç çizgi romanda çok daha farklı. 6. ciltte Governer’ın elinden kaçan ekibimiz Governer’ın peşlerine düşmeyeceğine neredeyse ikna olduğu bir anda Governer’ın tankı tepelerine biniyor. Yani dizide mevcut olan “tankı alıp kaçan asker” rolündeki arkadaş çizgi romanda mevcut değil. Governer tamamen Woodbury ekibiyle geliyor.

Allahım bu nasıl korkunç bir makyaj!

4. sezonun birinci bölümündeyse Rick’in tanık olduğu romantik bir olay mevcut. Yukarıda çizgi romanı övdüğüm cümlelerim olsa da bu iki yapım da birbirlerinden yaptıkları farklı sekanslarla insanı gönülden fethediyor. Rick’in tanık olduğu romantik sahne de bunlardan sadece bir tanesi. Dördüncü sezonun birinci bölümü bile bu sezonun çizgi romandan epey farklı olacağını bizlere anlatır nitelikte. Birinci bölümün son dakikalarında bir hastalık yüzünden hapishanede bir genç ölüyor ve zombi oluyor. İkinci bölümündeyse bazı insanlara virüsü bulaştırarak bir salgın başlıyor. Salgın ana ekip diyebileceğim kişileri de etkiliyor. Bunlardan belki de en önemlisi Glenn. Glenn de salgından etkileniyor ve Hershel’ın yardımıyla hayatta kalmayı başarıyor, salgına yakalananlardan çok azı hayatta kalabilmeyi başarıyor. Bu salgın olayı çizgi romanda olmadığından ana karakterlerden bir tanesinin dahi ölmesini bekleyemezdik elbette.

Dizinin bu salgın gibi bir olayı 4. sezonun önemli bir parçası haline getirmesini de şu çıkarıma bağlıyorum; çizgi romanın 7. cildi neredeyse son sayfalarına kadar karakterlerin ikili ilişkileri ve psikolojilerine değiniyordu. Carol’un durumu, Michonne’un kendisiyle konuşması gibi hatta Glenn’in Maggie’ye evlilik teklifi örnek olabilir. Ancak diziye bunları bu şekilde yansıtmak ortada neredeyse bir olay olmamasından kaynaklı olarak izleyicide ters tepebileceğini fark etmiş olmalılar. Bu sebeple Governer’ın hapishaneye saldırana kadar izleyiciyi gene güzel ama ana hikayeye ait olmayan bir başka olay ile meşgul ettiler. Seçtikleri konu da aslında yeterince hoş. Bir hastalık salgını durumunda ne olabilir sorusuna güzel cevap verdiler.

Salgın konusunda diziyle çizgi roman arasında tatlı sürtüşmeler de sezdim. Çizgi romanda Carol’un ve Tyreese’in bir aşk yaşadıklarını ve bu aşkın da Michonne tarafından bozulduğunu biliyoruz. Dizideyse Tyreese ne Carol ne de Michonne ile ilgileniyor -zaten dizideki Tyreese çizgi romandakinden en az 5 puan daha az karizmatik-. Tyreese’in başka bir kız arkadaşı var(dı). Salgın olayları ilk defa ortaya çıktığında hasta insanları henüz karantinaya almamışlardı, Carol da aslında çizgi romanda çok zayıf bir karakter olmasına rağmen dizide bu hasta insanları öldürüp, virüs bulaşmasın diye de yakmıştı. Yaktığı insanlardan bir tanesi de Tyreese’in kız arkadaşıydı. Çizgi romanda sevgili olan bu ikili, dizide birbirleriyle iyi anlaşamıyorlar.