“Böyle bir şeyin her zaman Spider-Man’in başına geleceğini düşünmüştüm. Benim başıma gelebileceği aklımın ucuna bile gelmezdi!”

Maskeli süper kahramanlar da korkar! Şüphesiz ki onların en büyük korkuları, süper güçlerinin bir anda yok olması, sevdiklerinin zarar görmesi ya da daha da beteri, bir gün kimliklerinin açığa çıkma ihtimalidir. Bu olasılık gerçekleştiğinde hem sevdiklerini tehlikeye atmış, hem yozlaşmış kanun adamlarıyla papaz olmuş, hem de sivil hayatlarını yok etmiş olurlar çünkü. İşte bu “ifşa” korkusu, gezegenin en “korkusuz” adamı Matt Murdock’ın başına musallat oluyor bu defa!

Murdock’un en büyük sırrı, Daily Globe adındaki riyakarlar cenneti olan gazeteye satıldığı andan itibaren, Daredevil efsanesi de bitme noktasına geliyor. Marvel alemi daha önce de kimliği kamuoyuna açıklanan süper kahramanlarla karşılaştı elbette. Fakat bu sefer, kendi çöplüğünü koruma derdindeki Matt Murdock’un başına ekşiyen bu sıkıntı; Daredevil’ın Marvel dünyasındaki ve tabii Hell’s Kitchen’daki varlığı adına tam anlamıyla bir dönüm noktası haline geliyor. Ülkemizde yeniden Arkabahçe Yayıncılık tarafından okurlarla buluşturulan Daredevil serisinin ikinci cildi olan İfşa; okuyuculara, gözü pek avukat Matt Murdock’un, alt üst olmaya başlayan hayatını geri kazanabilmek için ne kadar ileri gidebileceğini göstermeyi hedefliyor.

Daredevil’ın en azılı düşmanı mevzu bahis olduğunda, serinin hayranlarının parmakları muhtemelen suç dünyasının lideri Kingpin’i göstereceklerdir muhakkak. Gel gelelim DD’nin sırrını bilen iki kişiden biri olan Kingpin; serinin ilk cildi olan İkinci Adam’da aniden mortu çekince, Matt Murdock’ın –en azından Hell’s Kitchen sınırları içerisinde, bir süreliğine de olsa rahat rahat nefes alıp verebileceğini düşünmüştük! Bu konuda yanıldığımızı anlamamız da pek uzun sürmedi.

Şişko Fıçı Kingpin’in yerine göz diken hasımları birbirlerine girerken, Hell’s Kitchen’ı da dedikodu kazanında kaynatmayı ihmal etmediler. Neyse ki bu kem gününde, DD’nin imdanına, çoğu zaman aynı dertlerden müzdarip olan Spider Man yetişiyor ve sonra… Sonrası da DD’nin yeni macerasını okumak isteyenlerin mükafatı olsun.

Marvel’ın gedikli yazarı Brian Michael Bendis’in, kaleminin kalibresinden beklenecek denli güçlü bir öykü var karşımızda. Okuyucuyu Marvel aleminin en alengirli ali cengiz oyunlarından birine sürükleyen Bendis’in bu öykü sayesinde 2003 yılında “En İyi Serileştirilmiş Hikaye” dalında Eisner Ödülü’ne aday olduğunu da dipnot olarak eklemekte fayda var. Nitekim aslan payı her ne kadar Bendis’e iteklense de, Alex Maleev’in sinemasal gözü ve en afili film karelerini bile kıskandıracak kompozisyonları, öykünün dramatik dozunu bir kat daha arttırıyor.

Sözün özüne gelecek olursak eğer; geçtiğimiz aylarda, ülkemizde yıllar sonra ilk defa Daredevil cildi yayınlandı. İkinci Adam ile birlikte yeniden ülkemizdeki okuyucularla buluşan DD’nin öyküsü, İfşa ile birlikte kaldığı yerden devam ediyor. Matt Murdock’ın, Daily Globe cenahındaki “pişkinler ordusuyla” giriştiği mücadelenin ilk ayağı olan maceranın devamını dört gözle bekliyoruz!