4- Niye Böyle Bir Şey Yaptı DC Comics?

Sebepler çeşitli…

Her şeyden önce bu ana akım süper kahraman çizgi romanlarının öyle ya da böyle otuzlu yıllardan beridir var olduğunu düşünürsek bu dünyaya yeni giren bir okuyucunun neyin ne olduğunu anlayabilmesinin çok zorlaştığını söylemek yanlış olmayacaktır. Her ne kadar bahsi geçen karakterler defalarca yenilenmiş olsa da sürekli eski maceralara atıf yapılması ve eski kötü adamların yeniden ortaya çıkması, ortalama bir okuyucuyu çok zorlayan bir durum. Neredeyse seksen senelik DC Comics külliyatını herkesin hatmetmesini beklemek de haksızlık olacaktır.

Bu vahim durumu sadece okuyucu açısından da düşünmemek lazım… Bugün herhangi bir DC kahramanını ele alan bir yazar işinde ne kadar iyi olursa olsun ister istemez bir devamlılık hatası yapacaktır. Zira DC tarihi öylesine karmaşıktır ki neyin gerçek, neyin hayal, neyin resmi doğru olduğunu tartışması sürekli devam etmektedir.

Bir başka problem ise alternatif gerçeklikte yazılan sayısız eser. Örneğin Vertigo’nun çizgi romanlarındaki evrenin ana DC evreninden farklı olduğunu var sayarız ama Sandman’ın bir sayısında Martian Manhunter ve John Constantine gözükür; Justice League’e de net bir atıf yapılır. Öyleyse hangi çizgi romandaki olaylar hangi gerçeklikte olmaktadır?

Ah Gardner Fox, ah! Yaktın bizi…

5- Bunları Düzeltmek İçin New 52 Neler Yapıyor?

Öncelikle bildiğimiz kahramanların hikayelerine temiz bir sünger çekiyor. Bu elbette herkesin gizli kimliğinin veya orijin hikayesinin değiştiği anlamına gelmiyor. Batman yine bildiğimiz Batman, Superman yine aynı uzaylı. Ancak burada leziz bir hile yapıyor DC Comics ve diyor ki: “Bu kahramanların geçmişinden bildiğimiz hikayelerin çoğu muhtemelen doğrudur New 52’ya göre. Ama olmayabilir de…”

New 52, akıllıca bir hareketle yeni birinci sayılarda tüm karakterlerin orijin hikayelerini anlatmıyor. Gerektiğinde flashback yaparak neler olduğunu ve olan şeylerin bizim bildiklerimizden ne kadar farklı olduğunu gösteriyor. Bu da aslında oldukça iyi bir yöntem… Elli kere okuduğumuz Wayne ailesi cinayetini tekrar okumak yerine Batman’in maceralarına bir bakmak istiyoruz hemen.

New 52’nin başında bildiğimiz karakterler için yeni bir statüko belirleniyor. “Justice League #1” günümüzden beş sene önce geçiyor ve bize daha kimsenin kahramanları tanımadığı ve kahramanların da birbirlerinden tam olarak haberdar olmadığı bir dünya sunuyor. Aniden gerçekleşen Apokolips istilası sonucu ilk defa tanışan ve güçlerini birleştiren kahramanlar Justice League’i kuruyor ve dünyayı korumaya başlıyorlar. Bu maceradan hemen sonra başlayan diğer dergiler ise net olarak günümüzde, yani süper kahramanların beş senedir var olduğu bir gerçeklikte yaşıyorlar.

Buna ilaveten New 52’ye göre bütün çizgi romanlar aynı evrende geçiyor. Wildstorm ve Vertigo evrenleri farklı evrenler değiller ve John Constantine, Superman ile aynı evrende yaşıyor. Bu da “Ne, neye göre doğru?” gibi sorunları gideriyor. 52 paralel gerçeklik yine var ama muhtemelen bunlardan hiçbiri Elseworlds gerçeklikleri değil. Çünkü bunların hepsi de yeniden yazılıyor.

Tüm bu değişikliklerin üzerine bir de görsel revizyon getirin… Alın size New 52…

6- Amanın! Böyle Bir Şeyi İlk Defa mı Yapıyor DC Comics?

Hem evet, hem hayır. Bu ölçekte bir yeniden düzenleme en son 1986 yılındaki meşhur “Crisis on Infinite Worlds”de olmuştu. Ama orada bile yapılan değişiklikler bu kadar radikal değildi.

Öte yandan Altın Çağdan, Gümüş Çağa geçilen ellili yıllarda yapılan yeniden düzenlemelerin en radikalleri olduğunu iddia edebiliriz ama o dönemde zaten çizgi romanların çoğunun yayınının durduğunu hatırlamamız gerekir. Sonuçta New 52, çizgi roman dünyasında son dönemlerin en cesur hareketlerinden biri.