DC Comics – New 52 Rehberi
7- Peki Başarılı Oldu mu Bu?
İşte bu tartışılır… Satışların aniden yükseldiği muhakkak…
New 52’nin DC Comics’e yeni bir soluk getirmesinin yanında tüm DC kütüphanesini yeni gelen okuyucular için daha erişilebilir kıldığı da muhakkak. Sonuçta örneğin Flash okumak istiyorsanız önceki maceraları pek de düşünmenize gerek yok. 2011 yılından beridir çıkanları okusanız yeter.
Jim Lee önderliğinde yürütülen görsel revizyonun da çoğunlukla başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ben kendi adıma donunu pantolonunun üzerine giyen Superman’den kurtulduğumuz için mutluyum. Bazı karakterlerin yeni görünüşleri ise okuyucuyu ikiye böldü. Midnighter’ın siyah kostümüne alışıksanız yeni mavi kostümü beğenmemeniz doğal. Yakışıklı ve artist Lobo da karakterin ilk tasarımına öykünse de alışması zor bir manzara yaratıyor.
Asıl sorun, bu dev operasyondaki organizasyon problemlerinden kaynaklanıyor. Basitçe yazarların hepsinin New 52 kurallarını kabul etmediğini söyleyebiliriz. Örneğin Batman’de başarılı bir grafik yakalayan Scott Snyder’ın New 52 dosyasının kapağını okuduğundan emin değilim şahsen. Zira Robin’imiz hala Damian Wayne. Diyeceksiniz ki “Ne var, olamaz mı?” Olur elbette de bu taraftaki Nightwing ne olacak? Red Robin ne olacak? Red Hood adıyla geri dönen Jason Todd ne olacak? Batwing nereden çıktı?
Barbara Gordon’u Batgirl olarak gördüğünüzde, hiç tekerlekli sandalyeye mahkum kalmamış ve Oracle olmamış olduğunu düşünebilirsiniz ama yanılıyorsunuz. Snyder’ın zihninde Oracle iyileşmiş. Nereye mi varmaya çalışıyorum? O zaman bu soruyu da size sorayım:
Bu Bruce Wayne sadece beş senede nasıl dört tane Robin, bir Batgirl, bir Batwing yetiştirdi ve Talia Al Ghul’dan bir çocuk yaptı. (Damien’ın maksimum dört yaşında olması gerektiği gerçeğini hiç karıştırmayalım). Bu olaylar ne zaman oldu yahu?
Scott Snyder da pek çok yazar gibi pasif direnişte. İşin komiği DC Comics’te yaratıcı departmanın başında olan Geoff Johns’un Green Lantern’i de sanki hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Arada bir kostüm değiştirilmiş, ama her şey devam etmiş sonra…
8- Başka Sorun Yok mu?
Yeni kuralları sallamamak her ne kadar koordinasyon sorunu olsa da temelde yazarların suçu… Öte yandan yazarlar da dahil olmak üzere herkesi zora sokan en büyük sorun Vertigo ve Wildstorm evrenlerinin ana evrene entegre edilmesi.
Yıllanmış John Constantine’inimizi gencecik ve gerzekçe bir saplantıyla Zatanna’ya aşıkken görmek, Justice League Dark’ın lideri yapmak gibi fikirlerin hangi sapık mantıktan çıktığını merak ediyor insan. John Constantine meselesi bu karaktere hayran olan pek çok yazar tarafından tepki çekti ama Wildstorm evreninin en büyük kahraman grubu olan Stormwatch’ın başına gelenlerden bahseden elbette ki daha az.
Stormwatch’ın Justice League’in modern bir aynası olduğu gerçeğini bir kenara koysak bile aynı evrende ikisinin de var olması açıklaması son derece zor bir durum yaratıyor. Birden bire dünyamıza katılan çok güçlü bir sürü kahraman görüyoruz ama bu kahramanlar Justice League’ın işine karışmamak için çoğu durumda dünyayı kurtarmaktan kaçınıyorlar. Daha sonra resmen ayak altından çekilsin diye uzayda bir yerlere gönderilen Stormwatch’a adam gibi bir yer bulunmayınca güzelim derginin yayınına son veriliyor. Olan bize oluyor… God of Cities hiçbir zaman Gotham ile konuşmuyor, Apollo hiçbir zaman Superman’e bulaşmıyor, Midnighter asla Batman’i dövmüyor.
Bu plansızlık “Dial H For Hero” ve “I, Vampire” gibi pek çok başarılı serinin de alelacele iptal edilmesine sebep oldu.
9- Biraz Ayıp Olmuyor mu?
Evet, tüm bunlara karşın her şeyin kötü olduğunu söylemek de büyük ayıp olacaktır. Action Comics çaktırmadan adam gibi bir Superman dergisinin nasıl olması gerektiğini bize gösterirken, Geoff Johns imkansızı başarıp Aquaman’i şahane bir karakter haline getirerek belki de Matt Fraction’un Hawkeye’ına ilham kaynağı oldu. Brian Azarello’nun Wonder Woman’ı, her açıdan muhteşem Earth 2 ve tuhaf görünüşüne karşın yeni Lobo da dikkate değer eserler arasında.
Toplamda New 52’nin amaçlarını göz önünde bulundurursak başarısız olduğunu söyleyebiliriz. Yine de New 52, ana akım DC çizgi romanlarına güncel bir giriş yapmak isteyenler için harika bir giriş noktası. Yapılan hatalar genelde özensizlik ve organizasyonsuzluktan kaynaklansa da bu ölçekte bir operasyonu organize etmenin çok kolay olmadığını göz önünde bulundurmak lazım.
DC Comics batı sahillerindeki yeni ofisine girerken Convergence sayesinde New 52’ye önemli bir ayar çekmek üzere. Bu crossover aynı zamanda DC Comics’in özür eseri olarak görülüyor. Amaçların temiz, araçların sorunlu olduğu New 52’nin bu ayara ciddi derecede ihtiyacı olduğu aşikar.