DC Süper Kahraman Dosyaları: Green Arrow

Yakışıklı, bekâr ve milyarder… Genç kızların rüyalarını süsleyen, paparazzilerin objektiflerinden eksilmeyen, bohem ortamların artist ve umarsız delikanlısı Oliver Queen hakkında kimsenin bilmediği bir şey vardır. Bu zengin hayat, göstermeliktir. Adamımız aslında geceleri yeşil kostümü ve maskesiyle Star City’de iyilerin dostu, kötülerin amansız düşmanı Green Arrow olarak sokakları devriye gezer. Dünyanın en iyi okçusu ve tam bir yakın dövüş ustası olmakla kalmayıp aynı zamanda sonsuza yakın parasını suçla mücadele etmesini kolaylaştıracak aletler ve silahlar üretmekte kullanır. Genelde yardımcısı Speedy ile birlikte gizli üsleri olan Arrow Cave’de takılan kahramanımız gökyüzünde Arrow Signal’i görür görmez harekete geçer. Zira bu özel işaret Star City sakinlerinin başının belada olduğunun göstergesidir. Olay yerine duruma göre Arrow-Car veya Arrow Plane ile ulaşan Green Arrow ve çocuk yaştaki yardımcısı Speedy, kötülerin hain planlarını bozup suçluları adalete teslim eder. Teşekkürler Green Arrow ve Speedy! Bakalım canavar ruhlu Bullseye gelecek ay ne fena şeyler düşünecek…

arrow2

Yukarıdaki satırlar tanıdık geliyor değil mi? Bu deja-vuyu daha önce bir yerlerde okumuştunuz sanki…

Ok Atan Çakma Batman

Mort Weisinger tarafından yaratılan ve ilk kez George Papp’ın çizgileri ile hayat bulan Green Arrow,- bunu hayranlarını kırmadan söylemesi çok zor ama- aslında ok atan yeşil bir Batman’dir. Ya da yaratıldıktan sonra çeyrek yüzyıl boyunca çakma bir Batman olarak kaldığını ve çok da popüler olamadığını söyleyebiliriz. Kızmayın bana… Bu temelsiz bir suçlama değil. 1941 yılında DC Comics tarafından yayınlanan “More Fun Comics #73”te okurlarla buluşan bu kahramanın yaratıcısı Weisinger’in amacı zaten çakma bir Batman yaratmaktı. Normalde rakip yayın evlerinin birbirinden karakter araklamasına alışığız. DC Comics’in yeni bir Batman yaratma sevdası ile kendi karakterini araklaması herhalde Batman’in o dönemde yakaladığı başarının en iyi işaretlerinden biridir.

Green Arow'un ilk okuyucuyla tanıştığı sayı olmasına rağmen kapakta yer alamadığı More Fun Comics #73

Green Arow’un ilk okuyucuyla tanıştığı sayı olmasına rağmen kapakta yer alamadığı More Fun Comics #73

Gerçekten de Weisinger, Green Arrow’u yaratırken hafif bir Robin Hood esintisi dışında karaktere çok da orijinal bir özellik katmamıştır. Oliver Queen de Bruce Wayne gibi aileden gelme zengindir. İkisi de yakışıklıdır, gençtir. Kaygısız ve bohem bir hayat yaşarlar. Speedy ok atan bir Robin’dir. Her ikisinin de baş düşmanı bir nevi palyaçodur. Bullseye’ı aslında dandik bir Joker olarak görebiliriz elbette. Hem Batman, hem Green Arrow yakın dövüşte çok başarılıdır; her ikisi de düşmanları ile mücadele etmek için tuhaf cihazlar yaparlar. Tek fark Green Arrow’da bu cihazlarının nedense ok şeklinde olmasıdır. Arrow Cave, Arrow Signal meselesine hiç girmiyorum bile. O noktada artık utanmazlık sınırlarını zorluyoruz.

Varoşların Okçusu

Green Arrow, elbette ki Batman’in başarısını gösterememiş ve senelerce bir yan karakter olarak kalmıştır. Ancak kahramanımızın makus talihi 1969 yılında Dennis O’Neil sayesinde az da olsa değişir.

O’Neil, Green Arrow’u adeta baştan yaratır. “Justice League of America #75″ Oliver’in görünüşü tamamen değişmiştir. Neal Adams, karakterin kostümünü “yeşil” temasına uygun olarak tamamen değiştirmekle kalmayıp Green Arrow’a ikonik sakalını da verir. Ancak asıl değişiklik Oliver’in kişiliğinde olmuştur.

arrow3

Kostümün tamamen yeşil olduğu ve sakalın eklendiği Justice League of America #75

Dennis O’Neil’in Green Arrow’u Weisinger’in Green Arrow’undan çok farklı bir karakterdir. Servetini kaybeden Oliver, yoksulluğu tatmış, sokaklarda ezilen, yoksul, alt sınıfla tanışmış, açlık ve yokluk kavramlarını öğrenmiştir. Bu Green Arrow, basit bir kahraman olmaktan çıkmış, bir sosyal adalet savaşçısı olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye başlamıştır. Üstelik artık duygusal da bir adamdır kahramanımız. Zira Green Arrow ve Black Canary aşkı ilk defa bu yıllarda ortaya çıkar.

Yeşil Kankalar Dönemi

Ancak Green Arrow’a asıl kişiliğini kazandırıp onu çakma Batman’likten kurtaran dergi kuşkusuz “Green Lantern, Green Arrow”dur. Yine O’Neil’in yazdığı bu dergi aslında çizgi roman dünyasında da devrimsel bir özellik taşır. O’Neil, bu dergide Green Arrow’u politik solun temsilcisi, kurulu sisteme karşı ezilen halkı savunan bir kahraman olarak yansıtmıştır. Buna karşın Green Lantern Corps’un galaktik bir polis teşkilatı ve bu nedenle Hal Jordan’ın da teknik olarak güneş sisteminin emniyet genel müdürü olduğu düşünülürse, özellikle Hal’ın aslında Amerikan Hava Kuvvetlerinde bir subay olduğunu da hatırlarsak denklemin Green Lantern tarafının muhafazakar, vatansever, sağ görüşleri sembolize ettiğini anlamak zor olmayacaktır. “Green Lantern, Green Arrow” dergisi yetmişlerin başında pek çok unutulmaz maceraya ev sahipliği yapmış ve ana akım çizgi romanın politik ve toplumsal eleştiriye girişini hızlandırmıştır. Oliver ve Hal taban tabana zıt politik görüşleri olan iki iyi arkadaş gibi davranır ve görüşleri yüzünden kavga etmek yerine fikir ayrılıklarını medeni bir şekilde tartışırlar. Beraber Amerika’yı dolaşan ikili ırkçılık, gelir adaletsizliği, hava kirliliği gibi sorunlarla karşılaşırlar.

Uyuşturucu kullanırken yakalanan sidekick!

Uyuşturucu kullanırken yakalanan sidekick!

Bu serinin en önemli anları 85 ve 86. Sayılara denk gelen “Snowbirds Don’t Fly” isimli macerada yaşanır. Green Arrow, uzun zamandır ortağı olan Speedy’nin eroin bağımlısı olduğunu keşfettiğinde şoka uğrar ve Green Lantern ile uyuşturucu mafyasına karşı büyük bir mücadeleye girişirler. “Snowbirds Don’t Fly” aslında Comics Code’a rağmen uyuşturucu konusunu işleyecek şekilde yazılmış ilk çizgi romandır. Ne var ki DC Comics yönetimi Comics Code’a karşı gelmekte tereddüt etmiştir. 85. Sayının kapağı Speedy’yi kriz halinde koluna eroin enjekte etmeye çalışırken göstermekte olduğu için DC Comics üst yönetimi tarafından fazla riskli bulunmuştur. Elbette ki DC Comics bu konuları tartışadursun Marvel Comics, uyuşturucu konulu bir Spider-Man macerası yayınlayarak pek çok konuda tarihe geçer. “Snowbirds Don’t Fly” daha önce yazılmış olmasına karşın Spider-Man’in uyuşturuculu macerasından birkaç ay sonra yayınlanır. Bugün bu dergi Comics Code hegemonyasının kırılmasında büyük bir paya sahip olsa da O’Neil senelerce bu alanda ilk olamadıkları için öfkeli kalacaktır DC Comics yönetimine…

Ne var ki bu başarılara rağmen şansızlık kahramanımızın yakasını bırakmaz. Bu defa Green Lantern’in popülaritesinin azalması “Green Lantern, Green Arrow” dergisinin yayından kalkmasına sebep olur. Oliver Queen ve Roy Harper (Speedy) yine başka dergilerde yan karakter olurlar. Yeni yazarlar karakteri eski çizgisine çekmeye çalışır. 1976 yılında O’Neil’in geri dönüşü ile yeniden başlayan “Green Lantern, Green Arrow” dergisi Green Lantern’i kurtarmış ancak okuyucuların yoğun isteği üzerine Green Arrow’u dergiden attırmıştır.

Çare Queen

O’Neil ve yeni çizer Mike Grell tüm bu şansızlıklara rağmen “World’s Finest Comics” dergisinde Green Arrow hikayeleri yazıp çizmeye devam ederler. Bu hikayeler sessiz ama derinden gelerek karakterin ikinci kez popüler olmasına sebep olur. O’Neil, bu dönemde Green Arrow’un en önemli maceralarını yazacaktır. Grell, O’Neil ikilisinin kontrolünde Green Arrow politik çizgisine geri döner, gazeteci olup politik yazılar yazar ve hatta bir noktada Star City’nin belediye başkanı olur.

70'ler Green Arrow'undan iki farklı sahne...

70’ler Green Arrow’undan iki farklı sahne…

Şimdiye kadar Green Arrow’un geçmişinden bahsettik ama değişik bir şey fark ettiniz mi? Evet… 1941’de yaratılan kahramanımızın kendine ait bir dergisi çok uzun süre olmamıştır. Çünkü her şeye rağmen çizgi roman severler dışında kimse tarafından tanınmayan, DC Comics hayranları tarafından bile çok sevilmeyen enteresan bir kahramandır Green Arrow. Nihayet 1983’te ilk kez kendi dergisi çıktığında 4 sayılık bir mini seri olmaktan ileriye gidememiştir.

Green Arrow hiçbir zaman tam olarak kişiliği, güçleri ve teması oturmuş bir karakter olmamıştır. Bu nedenle de neredeyse her yazar tarafından yeniden yaratılmıştır. Herkesin kendi Green Arrow’u olduğunu söylemek mantıksız olmaz. Günümüzdeki Arrow dizisinin temelini ise yine çizgi romanlarda görebiliriz.

Bu yazı, "Süper Kahraman Dosyaları" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar