DC Süper Suçlu Dosyaları: Doomsday

Death and Return of Superman

Gelelim Doomsday’in yaratılış amacına uygun zamana. Superman’ın ölümündeki rolünü kısaca anlatayım:

Doomsday, gömüldüğü yerdeki hapishanede bağlı olan kollarından birini kurtarır ve kapsülün duvarını yumruklaya yumruklaya kırıp dışarı çıkar. Tabi bunun için öncesinde çeşitli çizgi romanlarda 5-10 sayı “Doomsday Geliyor!” diye son sayfayı bu yumruklama işine ayırırlar. Çıktığında da eline konan kuşu “cörk” diye ezmek, gelip elini koklayan geyiğin boynunu kırmak ve kahkaha atmak gibi manyakça hareketler yapar. Nedense hayvanlar alemi, “BU KARAKTERİN PSİKOPATLIĞINI GÖSTERMEK ZORUNDAYIZ” diye normalde yapmayacakları saçma sapan hareketler yaparlar. Uzaktan insan görse kaçacak geyik eline gelir, insanlardan uzak bir ormandaki kuş gelip eline konur filan. Ama anlayın işte, adam manyak!

doomsday-4

Sonrasında bir otobana çıkan yaratık, gürültü ve karmaşa gördüğü her yere saldırarak ilerler. Bu saldırıların haberini alan Justice League (ki bana göre gelmiş geçmiş en itici ana kadro) bunu durdurmaya giderler. İlginç karakterlerden ilginç olmayanlara doğru sıralarsak Blue Beetle, Booster Gold, Maxima, Bloodwynd, Ice ve en son olarak da “Bu ne ulan?” kadrosundan Guy Gardner, yaratıkla karşılaşırlar. Tabii ki ağızları yüzleri dağılır (ciddi manada ağızları yüzleri dağılır). Burada ekibin aldıkları hasarları yansıtma konusunda yazar ve çizerler iyi bir iş çıkartmış bana göre.

Supergirl dizisinden tanıyacağınız Cat Grant’ın çizgi roman halinin yaptığı bir TV programında konuk olan Superman ise haberi alınca hemen olay yerine uçar ve bir bakar ki, atmosferin dışına doğru kontrolsüzce uçan bir Booster Gold. Tabi kurtarır ve ne olduğunu sorduğunda, yaratığın ismini alacağı kelime Booster’dan gelir: “Kıyamet kopuyor sanki! (It’s like Doomsday is here!)” sonrasında da medyanın önünde filan “doomsday creature” derken derken Doomsday yaparlar adını.

doomsday-5

Bundan sonra Doomsday, itici JL ve Superman’le ikinci bir savaşa tutuşur. Bütün bu noktaya kadar hem Superman’le, hem de JL ile tek eliyle dövüşmüştür. Masumların evlerini yıkarlar, üstüne bir şekilde bu aksiyonun ortasında televizyon izlemeyi başaran Doomsday, Amerikan güreşi reklamını görünce Metropolis’e gitmeye karar verir. Artık dayanamayan Superman, güçlerini birleştirmeyi söyler. Herkes ne enerji silahı varsa Doomsday’in üzerine akıtır (göz ışını, yüzük lazeri, ateş, buz Allah ne verdiyse). Ama bu da yaratığın diğer elini serbest bırakır.

Sonrasında tüm takımı (Superman dahil) dövüp Metropolis’e ulaşmayı başaran Doomsday, daha yıkıma başlamak üzereyken Superman tekrar gelir. Burada Superman’in aklına güzel bir fikir gelir. Doomsday’i uzaya atıp kurtulacaktır, çünkü yaratık sadece zıplamaktadır. Ama uzaya götürürken hem gücü, hem de çevikliğiyle Superman’in uzun süre tutamayacağı bir düşman olduğunu gösterir.

Sonuçta Superman, normalde hiç bir canlıya yapmayacağı şeyi Doomsday’e yapmaya; onu öldürmeye karar verir. Bunda tabii ki, artık zorlukla ayakta durmasının ve Superman ölürse Doomsday’in önünde kimsenin duramayacak olmasının etkisi büyüktür. Sonuçta ikisi de birbirlerine son bir vuruş yaparlar ve ikisi de ölür.

Hikayenin özeti bu. Ancak çizgi roman tarihinde çok önemli bir yeri olduğu için, hikayeden öte bir incelemeyi hak ediyor. Bu konuda yukarıdaki videoyu iyice izlemenizi tavsiye ederim.

Bu yazı, "Süper Suçlu Dosyaları" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar