Telepatik Bir Goril Kimin Aklına Geldi?

Teknik olarak bu sorunun cevabı John Broome ve Carmen Infantino. 1959’da yaratıyorlar karakteri. Hikayesi şöyle: Nasıl süper kahramanların çoğu önceden normal insansa, Grodd da sıradan bir gorildir ve kabilesiyle birlikte Afrika’nın derinliklerinde yaşamaktadır. 19. yüzyılda buraya bir uzay aracı iner ve pilotları, burada yaşayan maymun kabilesinin gelişmiş bir zeka kazandırırlar.*

Deli mi öpmüş uzaylıları demeyin, özellikle 1930’larda başlayan King Kong furyasını hatırlayın. Gorillerin özellikle bu tarihlerden sonra Amerikan çizgi romanlarında özel bir yeri olmuştur; Jimmy Olsen’i yaralayanından tutun da Batman’in 1953’deki Gorilla Boss’una kadar. Goril dediğimiz zekası olmadan da insanı kıymaya çevirebilecek kapasitede bir hayvan olduğu için, zihinsel güçler eklenmiş bir tanesi oldukça ekmek yenecek cinsten.

Sadede Gel, Güçleri Ne?

Hikayemize dönmemiz gerekirse Grodd ve Solovar adlı bir başka goril, türlerinin en seçkinlerinden çıkıp süper zekanın yanı sıra telepatik ve telekinetik güçler de edinirler. Kendilerine zeka veren uzaylının liderliğinde, yaşadıkları yeri Gorilla City’ye dönüştürerek üstün bir medeniyet kurarlar. Barış içinde yaşarken, şehir bir kaşif grubu tarafından bulunur. Uzun zamandır uzaylı lidere diş bileyen Grodd, bu kaşiflerden birinin zihnini ele geçirerek onu öldürtür ve şehrin yönetimini ele geçirir. Şimdi sırada dünyayı ele geçirmek vardır. Gorilla City’nin Caesar’ı olan Solovar ise telapatik güçleri aracılığıyla Flash’ten (Barry Allen) yardım ister ve Grodd yenilir. İntikam isteyen Grodd, özellikle Flash ve Justice League’nin başına tekrar tekrar bela olmaktan vazgeçmeyecektir.

Bu hikayedeki uzay aracı, daha sonra retcon’lanarak radyoaktif ışınlar saçan bir meteor olarak değiştirilir; hatta bu ileride hem Grodd’la işbirliği yapacak, hem de Green Lantern’ın başına bela olacak Hector Hammond’u da dönüştüren meteordur. Grodd’un kabilesi radyoaktif ışınlardan etkilendikleri için zekaları gelişir ve hepsi telepatik yetenekler kazanır. İnşa ettikleri üstün medeniyeti dağ illüzyonlarıyla gizlerler. Buradaki kültür yaratımına dikkat edin, özellikle Planet of Apes ile aralarında büyük benzerlikler var.

Bu kabilenin en güçlülerinden Solovar, bir görev nedeniyle dışarı çıktığında insanlar tarafından yakalanır. Aptal maymunu oynayan Solovar, Central City’deki sirke getirilir. Grodd, Solovar’ı bulmaya gelir ancak amacı onu kurtarmak değildir. Solovar’ın zihin gücü yoluyla başka zeki varlıkları nasıl kontrol ettiğini öğrenmek istemektedir. Amacı tabii ki dünyayı ele geçirmektir. Flash ile ilk kez bu sırada karşılaşır. Solovar, kafesinden kurtularak Flash’i bulur ve durumu anlatır. Flash, Grodd’u yener. Grodd, Gorilla City’de hapsedilir ve diş biler.

Apes… Started… War…

Grodd insanlardan nefret eder. Kendi ırkının insan ırkından üstün olduğunu düşünür. Kendisi ise herkesten üstündür ve daima nefret doludur. Telepatik güçleri olan zeki bir goril epey işe yarayacağı için, Lex Luthor ve başka süper suçlular tarafından sık sık planlara dahil edilir. Zaten Justice League tayfasına hınçlı olduğu için Anti-Justice League, Injustice League, Legion of Doom, Tartarus gibi her türlü anti kahraman takımına katılır. Sadece Barry Allen’i değil, Wally West’i ve diğer League üyelerini de defalarca zor duruma sokar. Takımın bazı üyelerini bir ara maymuna çevirmişliği de vardır, literal olarak.

Önümüzdeki yıllarda vizyona girecek DC filmlerinde Grodd’un cameolarını göreceğimizi biliyoruz. Ancak sabredemezseniz, oturun Justice League Animated Series’i izleyin. Kendisini uzun metrajlı dahil olmak üzere bir sürü animasyonda ve bilgisayar oyununda ilk boss yahut ek karakter olarak görebilirsiniz.

Peki Dizide Ne Olacak?

Bildiğiniz gibi Grodd’u henüz çok net göremedik. Particle Accelerator patlamadan 4 yıl önce S.T.A.R. Labs’da test hayvanı olarak kullanıldığını biliyoruz. Genleriyle oynandığı için hem zeka, hem de güçler kazanmış goril şeklinde yorumlayarak Dean R. Koontz’un Watchers’ına selam çakmış olabilirler, ama olası flashback sahnelerini izlemeden yorum yapmak istemiyorum. Dizide Grodd’un güçlerinde bir değişiklik yok; süper kuvvet, süper zeka, telepatik ve zihin dalgaları aracılığıyla hem insanlar, hem hayvanlarla anlaşabilme özelliği var. Solovar’ı dahil edecekler mi bilemiyorum, ancak çoğumuz hikayenin Flashpoint’e gittiği konusunda hemfikir ve orada Grodd, Solovar’ı yenmişti.

Kişisel fikrim, Grodd’un S.T.A.R. Labs’a geldiğinde de sıradan bir goril olmadığı, yine radyoaktif meteor yahut bir dış etkenle zekasını kazandığı ve Dr. Harrison Wells’in mutasyonu incelemek istediği yönünde ama geçerli olmayabilir. Grodd’un en başından kimin yardımıyla laboratuvara getirildiği sorusu var. Ancak bu zaman yolculuğu hikayesini Grodd’un yaratılmasına neden olan meteora bağlarlarsa bence harika olur. Gelecekte Flash ve Reverse Flash kapışırken yanlışlıkla Afrika’nın derinliklerine meteor düşmesine sebebiyet vermişler midir, hep birlikte izleyip göreceğiz.

* Başlangıç hikayesi 2001: A Space Odyssey’e benziyor, tabii roman 1968’de yazıldı ama kökeninin Arthur C. Clarke’nin 1948’de yazdığı Sentinel adlı kısa hikayeye dayandığını göz önünde bulundurmalıyız. O dönemlerde Amerika’da goril teması fazlasıyla popüler. 1968’de A Space Odyssey’deki Zarathustra eşliğindeki meşhur maymun sahnesiyle Planet of Apes’in peş peşe vizyona girmesi de tesadüf değildir kanımca.