DC Süper Suçlu Dosyaları: Joker

Acı çektirmekten zevk alan, kötülüğün vücut bulmuş hali olan Joker, yalnızca Batman’e değil, elinde fırsat varsa diğer süper kahramanlara da saldırmaktan çekinmiyor. Yaptığı onca şeye rağmen, günün sonunda deli olduğundan adaletin boşluklarından yararlanıp, tutulduğu yerlerden kaçıp yine yüzlerce insana acı çektiriyor. Joker’in en kurnaz, sadist ve hasta planlarına bir göz atalım şimdi.

7

Sabıka Baya Kabarık…

Joker’den bahsederken ne yaptığındansa, neden yaptığı veya yazarın neden Joker’i kullandığını düşünmek gerek. Modern Joker imajı oturdukça, yavaş yavaş öylesine kullanıp atabileceğiniz bir düşman seviyesini geçmiş oldu. Günümüz çizgi romanlarını düşünün, Joker’in her ortaya çıkışı tüm Batman ailesi adına kırmızı alarmların çaldığı A-B-C-D-E… planlarının yürürlüğe koyulduğu zamanlar oluyor. Joker hak ediyor bunları. Yazının bu sayfasında SPOILER olacak, okumadığınız, izlemediğiniz bir şey görürseniz, sırayla gidiyorum, aman dikkat edin.

Detective Comics #475: The Laughing Fish! (Gülen Balıklar) (1978)

Yıllar sonra Batman: The Animates Series’e de uyarlanacak olan bu ünlü sayıda Joker, Gotham şehrindeki balıkların suratını kendi yüzüne dönüştürmektedir. Balıkları gören Batman, Joker’in yaptığı plana anlam veremez. Balıkların telif hakkını almak isteyen Joker, balıkların doğal bir kaynak olmasından dolayı reddedilir. Kendisini reddeden görevliyi gece tam 12’de öldüreceğini ilan eden Joker’i durdurmak için Batman ve polis beklemeye başlarlar. Saat 12 olduğu zaman görevlinin odası aniden gaz dolmaya başlar ve Batman, adama maske takmasına rağmen onu kurtarmayı başaramaz. İşte bu sayı, “Batman’siz Joker, Joker’siz Batman” olmaz fikrinin temellerinden biri. Tabii bunu düşünen narsist Joker. Ayrıca burada Joker’in modus operandi yani “iş metodu”, cinayetleri işleme yöntemi olarak bir kez daha zehirleme yolunu görüyoruz.

laughing-fish

The Dark Knight Returns (Kara Şövalye Dönüyor) (1986)

Frank Miller’ı çizgi roman efsaneleri arasına sokan Batman şaheseri, ayrıca Joker’le Batman’in son dansını anlatmakta. Batman’in emekli olmasıyla Joker “uslu durmaya” başlar ve yıllar içerisinde insanlar onun iyileşmeye başladığını düşünür. Joker’in iyi hali, Batman’in geri dönüşüne kadar sürer ve Kara Şövalye yeniden ortaya çıktığı an, Joker de içinde sakladığı canavarı yeniden ortaya çıkarır. Batman’e büyük son şakasını, onun kollarında intihar ederek yapar ve ölümünün suçu Batman’in üzerine kalır. Joker kendini öldürmese, yine içgüdülerine ve intikam hissine sahip çıkan kahramanımız böylelikle en büyük düşmanından kurtulmuş olur…

Gördüğünüz üzere o yıllarda “arch-enemy” yani baş düşman mantığıyla, ikilinin birbiri olmadan yapamayacağı teması gezinirken Miller, hikayenin yarısında Joker’i öldürerek, Joker’in egosunun iddia ettiği tezi çürütüyor. Miller’ın çizdiği güçlü Batman imajı “dövüşe devam etmesi gerektiği için ediyor”, Joker’le kapışmayı sevdiğinden değil. Frank Miller yazdığı Batman hakkında söylenecek çok şey var fakat bu bir Joker yazısı, o yüzden sonraya bırakıyorum.

13

The Dark Knight Returns’ün devamı The Dark Knight Strikes Again (Kara Şövalye Yeniden Saldırıyor) serisinde Dick Grayson, ilk Robin ve birçoklar tarafından Batman’in veliahtı olarak görülen karakter Joker’in ismini devralır. Miller’ın Batman evreninde her ne kadar güçlü olsa da Batman geçmişi itibariyle hata üstüne hata yaparak, diğer evrenlerde severek büyüttüğü oğlunu, bu seride Joker’e dönüştürüyor.

Batman: The Killing Joke (Batman: Öldüren Şaka) (1988)

Ve şimdi Joker’in gerçekten Batman’in ve etrafındakilerin psikolojisiyle oynadığı yıla geldik. Yakın zamanda çizgi film animasyonu da çıkan bu efsanevi Alan Moore eseri, Batman ailesini yıllarca etkileyecek olaylardan birini gördüğümüz çizgi romandır. Barbara Gordon, nam-ı diğer Batgirl, bunu bilmeyen Joker tarafından Komiser Jim Gordon’u kızı olduğu için belinden vurulur. Barbara’nın kanlı ve çıplak fotoğraflarını çekip Gordon’u delirtmeye çalışan Joker, Gordon’un dayanıklı iradesi ve Batman’in olaya müdahelesiyle başarısız olur, fakat Batgirl belinden sakatlanmış ve yürüme kabiliyetini kaybetmiştir. Alan Moore bu çizgi romanın asıl DC Evrenine geçeceğini düşünmediğinden böylesine radikal bir karar almış, sonrasında çizgi roman çok popüler olduğundan dolayı uzun yıllarca Barbara Gordon, Killing Joke sonrası iyileşmemiş, Oracle olarak kahramanlığa devam etmiştir fakat bu olay hem Batman üzerinde, hem de Batgirl üzerinde ağır yaralar bırakmıştır.

18

The Killing Joke’un bir başka önemi ise, Joker’in gizemli geçmişine birazcık da olsa ışık tutmasıdır. Stand-up gösterileri yapmak için işinden istifa eden bir kimya mühendisi, komedi kariyerinde başarısız olduktan sonra hamile eşine bakmak için eski iş yerine bir grup gangsteri sokmayı kabul eder fakat kendisi evde değilken eşi bir kaza sonucu hayatını kaybeder. Adam geri adım atmak istese de mafya onu zorla işe sokar ve burada Batman’le karşılaşınca panik içerisinde kimyasalların bulunduğu bir kazana düşer. Batman’in bu talihsiz adamın üstüne gitmesi, onu kandırmak için adama giydirilen süper suçlu kostümüdür. Kimyasallar yüzünden saçı yeşile dönen ve ten rengini kaybeden adam delirir ve Joker doğmuş olur. Bu hikaye 1951 yılındaki “Kızıl Maske’nin Arkasındaki Adam!” hikayesinin genişletilmiş halidir. Hikayenin gizemini koruma nedeni, Joker’in kendi ağzıyla her şeyi tam hatırlamadığını ve her seferinde farklı hatırladığını söylemesidir.

Batman, doğrudan Joker’in durumunun sorumlularındandır. Joker, o kimyasal kazanına düştüğü anda doğmuş, insanlığı o tankerin içinde boğulmuş ve ölmüştür. The Killing Joke’da Joker’e göre herkes gerçekten kötü bir günün ardından delirip kendisinin yaptıklarını yapacaktır. Batman, Joker’e son bir kez aralarından biri ölmeden barışmak için şans vermektedir.

Son panelde Batman, Joker’in hayatını bağışlayıp, onu kurtarmayı denemeye devam edecek midir, yoksa onu oracıkta boğarak mı öldürecektir, yazar Moore ve çizer Brian Bollard tarafından belirsiz bırakılmıştır.

Batman: A Death in the Family (Ailede Bir Ölüm) (1988-89)

Okuyucular henüz Batgirl’ün şokunu atlatamamışken önlerine bir seçenek sunulacaktır. Joker, ikinci Robin Jason Todd’u kaçırmış ve Robin’in ölüp ölmeyeceği okuyucuların oyuna sunulmuştur. İlk başta bu bir reklam taktiği gibi gelebilir fakat seyircilerin Jason Todd’u öldürme kararı, Batman külliyatına bir çok eser ve imkan kazandıracaktır. Günümüz perspektifinden bakıldığında ve Jason Todd’un ölüm şeklini görünce bana çok zalimce geliyor, neticede o bir çocuk ve Joker’in ellerinde öldüğünden gerçekten acı çekiyor.

joker-jason-todd

Batman, Jason Todd’u asi doğasından dolayı bir süreliğine görevlerden çeker. O da bu sırada kayıp annesinin izini sürmeye başlar ve Batman Lübnan’da Joker’i araştırırken bir araya gelirler. Etiyopya’ya giden ikili sonunda Sheila Haywood adındaki kişinin Jason Todd’un annesi olduğunu öğrenirler. Batman, Joker’in sakladığı zehirli gülme gazının peşine düşmüşken, Sheila öz evladına ihanet eder ve Jason’ı Joker’e teslim eder. Joker bir levyeyle Jason Todd’u öldüresiye döver ve annesiyle ikisini bir bombayla beraber bağlı şekilde bırakır. Robin annesini ve kendisini iplerden kurtarsa da deponun kapıları kilitlidir ve Jason’da bombayı durduramaz. Joker’in onları alı koyduğu depo havaya uçar.

Joker böylelikle doğrudan Batman’in bilinçaltına saldırmıştır. Batman, Jason’ı deponun yığınları arasından kurtarırken kendisini İran Elçisi ilan ettirir ve diplomatik dokunulmazlık kazanır. Superman, Batman’e göz kulak olup uluslararası bir kriz yaratmaması için göz kulak olmaya gönderilir. Superman ve Batman, Joker’in Birleşmiş Milletlere karşı planladığı saldırıyı durdurur fakat Batman ellerini düşmanının yakasına atıp yaptıklarının hesabını soramadan, yine Joker ortadan kaybolmuştur. Batman, Joker’le arasındaki hesabın bir türlü sona ulaşamamasından, Superman’e dert yanar.

Bu yazı, "Süper Suçlu Dosyaları" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar