Evvela filmi ile ülkemizde kült eser olarak bilinirliğe ulaştı Fight Club, nam-ı diğer Dövüş Kulübü. Birçok insan Chuck Palahniuk’un aynı adı taşıyan ilk kitabından habersiz sevmişti Brad Pitt rolündeki Tyler Durden karakterini ve dünyayı değiştirme planlarını. Bu sefer de çizgi roman sayfaları aracılığı ile okuru ile buluşuyor Tyler.

Çıkacağına dair dedikoduların kulağıma çalınmasından bu yana pek fazla zaman geçmemişti. Sağda solda, sosyal paylaşım mecralarında görüyordum “Fight Club 2” ismini. Çıksa bile Türkçe olarak edinmemin biraz zaman alacağını düşündüğüm çizgi romanın -aynı tarihte- yayınlanan iki sayısını okumuş olmamın şaşkınlığı var üzerimde. Beklediğimden hızlı oldu bu. Yazar koltuğunda yeraltı edebiyatının peygamberi niteliğindeki Chuck palahnik var pek tabi ve ona çizer olarak Cameron Stewart abi eşlik ediyor.

Yazar Chuck Palahniuk

Yukarıda söylediğimiz gibi iki sayı birden yayınlandı. Bunlardan ilki 0 (sıfır) sayılı “Fight Club” adındaki fasikül. Oldukça kısa tutulmuş bir sayı bu (12 sayfa var sadece) ve içerik olarak okuyup izlediğimiz Dövüş Kulübü’nden sonra ne oldu gibisinden hızlı bir giriş yer alıyor. Işık hızında okunabilecek bu sayıdan sonra sıra asıl mevzuda.

İkinci fasikülün adı “Fight Club 2” ( #1 şeklinde numaralandırılmış) ve ana hikayeye başladığımız yer de tam olarak burası oluyor. Kendisine Sebastian adını uygun bulan bunca zamandır isimsiz ana karakterimiz ile Marla sonunda mutlu sona ulaşırlar (artık yenge). Bir tane de veletleri olan çift için hayat bundan sonra –garip bir şekilde- tekdüze, sıradan bir hal almaktadır. Bunda Sebastian’ın kullandığı ilaçların da etkisi var tabi. Günlük hayatının bir parçası olan haplar sayesinde Tyler olmadan yaşamaya devam eder. Ancak bu Tyler Durden adının tarihe karıştığı anlamına gelmez.

Bilinçaltının insanoğluna en güzide hediyelerinden biri olan Tyler, Sebastian sayesinde dünya üzerindeki önemli(!) işlerine kaldığı yerden devam etmektedir. İşler Tyler’ın istediği gibi giderken geriye dünyanın bu duruma vereceği tepkiyi izlemek kalıyor.

Kült film denilen şeyin sözlük karşılığıydı Fight Club benim için, keza kitabını da bundan daha aşağı bir şekilde betimlemem mümkün değil. Buna karşın çizgi romanı ne kadar heyecanla ellerime aldıysam o heyecanla okuyamadım (istedim ama olmadı). Daha ilk sayıdan çizeri günah keçisi ilan etmek değil derdim ancak biraz daha karanlık çizgiler görmeyi beklemek, altında Chuck Abi’nin imzası olan bir seride hakkım/hakkımız.

Çizgi kısmında ilerledikçe daha iyi olacağını düşündüğüm bir seriyi Türkçe olarak bizlere sunan (orijinal dilde Dark Horse Comics elini taşın altına sokmuş) Ayrıntı Yayınları’na teşekkür etmemek kabalık olur. Aylık yayın programı ile ay başını beklemem için bir diğer istatistik olmayı başardı seri. Bunda uygun fiyatlı satış politikası da etken tabi ama işin içinde Chuck Palahniuk varsa her türlü takip etmeye değer. Hikayeye şık bir giriş yapıldı, devamını heyecanla bekliyorum.