En İyinin Peşinde: Gamaran
Daha önce bir iki tane kılıç yolunu hayat felsefesi olarak benimsemiş samurayların yer aldığı/ana karakter olduğu manga ile ilgili burada karşılıklı oturup konuşmuştuk. Aradan biraz zaman geçmesini fırsat bilip yeni bir tane seri ile sohbete kaldığımız yerden devam edelim ki konu unutulup gitmesin. Elimizdeki malzemenin adı Gamaran.
Takvimler 2009 yılını gösterirken sıcak bir Mayıs günü yayın hayatına başlayan bir manga Gamaran. Yazar ve çizer olarak Nakamaru Yousuke’nin ellerinde hayat bulan yapım toplamda 194 bölüm (on küsür cilt) halinde, çok şık kapaklarla yayınlandı. Haziran 2013 yılında son bulan seride, Kurogane Gama adlı gencecik bir kılıç ustası ve arkadaşlarının başlarına gelenlerin yer aldığını söylüyor aşağıdan devam ediyorum.
Dövüş okullarının ve samurayların ortalıkta bolca bulunabildiği bir zaman dilimindeyiz. Unabara eyaleti/bölgesi lordu olan zatı muhterem Washitzu Naosata, 31 oğlunu (oha) etrafında toplar ve onlara kendisinden sonra tahta geçip yönetimi devralacak olanın bir turnuva, dövüş sanatları turnuvası ile belirleneceğini söyler. Ülke sınırlarındaki en güçlü dövüş okulun hangisi olduğunu merak eden ve bulmak için bu yönteme başvuran lord hazretleri her bir oğluna kendileri adına dövüşecek bir oku seçmelerini salık verir. Hikayemiz tam da bu konuşmadan bir yıl sonra başlar. Evlatlar arasında 28. sırada bulunan Washitzu Naoyoshi, kendisi adına dövüşmesi için ismi “Yüzlercesinin Katili” olarak geçen samurayın peşine düşer. Uzun uğraşlar sonucu aradığı adamın yaşadığı yere varır anca karşısında 14 yaşında bir velet bulur.
Ogame Okulu’nun en azimli -ve görünürdeki tek- öğrencisi Kurogane Gama, ilk fırsatta yeteneklerini 28. oğula gösterir. Genç yaşına karşılık kılıç sanatında ulaştığı seviye turnuva biletini kapmasını sağlar. Bunda dokuz yaşından beri okula her gelen kılıç ustasını yenmeyi başarmasının ve peşinde olduğu intikamın büyük payı vardır; yeteneklerini geliştirip en iyi kılıç ustası olarak bilinen adamı öldürmek. Bunun için Unabara Turnuvası’nda yer alması ve rakiplerini birbiri ardında bırakması gerekmektedir.
Dövüş stili olarak beş elementin (yıldırım, ateş, su, toprak, hava) gücünü ve özelliklerini kullanan Gama, turnuva boyunca birbirinden tehlikeli rakipler ile karşı karşıya gelir. Otuz farklı okuldan gelen yüze yakın (okullar istedikleri sayıda dövüşçü gönderebiliyor) rakip. Kendisi gibi kılıç tekniklerinde ustalaşanlar da vardır rakiplerinin arasında, ok-yay ile dövüşmeyi tercih edenler de. Ülke sınırları dışından, daha önce görmediği/duymadığı teknik kullanıcıları da turnuvadaki yerlerini alır. En iyinin kim olduğunun belirleneceği Unabara Turnuvası boyunca ölümle burun buruna dövüşler başlar ve bu tam da Gama’nın istediği şeydir. En iyi olabilmek için her yol mubahtır.
Kılıçların Gücü Adına
İş kılıç kullanmaya gelince hafızalarda yer edinen az sayıdaki karakterden (Rurouni Kenshin, Roronoa Zoro gibi) birisidir Gama benim için. Piyasadaki ömürlük serilere kıyasla nispeten kısa olan bir seri denilebilir Gamaran için. Bunda aksiyon dozajı sebebiyle hızlı okunmasının da tabi ki katkısı var. Öyle ki bir bölüm bitince diğerine geçmek için insan sabırsızlandığım oldu (sürekli).
Karakter bazında her birinin kendine özgün, orijinal tekniklere sahip oldukları, olmaya çalıştıkları bir seri okuyoruz. Mangaka sadece kılıç dövüşleri ile işin içinden çıkmak yerine birbirinden farklı dövüş sanatlarını kurgulamış, onlara ait altyapıyı güzel hazırlamış ve uygulama da başarılı olunca da tadından yenmiyor haliyle. Çizimleri her şeyin birbirine girdiği dövüş sahnelerinde dahi -anlaması en zor bölümdür manga okurken- akıcı ve anlaşılır olması bir diğer artı puan.
Hikayesi güzel, kendine has bir manga olmayı başarmış Gamaran. Şimdilik sadece İngilizce mecmua satan tükkanlarda basılı olarak bulunabilen seriye henüz yayınevlerinden Türkçe dokunuş gelmedi (gelse iyiydi). Son olarak aksiyon sevenlere önermelik şık bir seri olduğunda buraya not edip gidiyorum. Haydi iyi okumalar.