O efsanevi “mükemmel çocuk” size de mi denk gelmedi?!?

“Ay şekerim bıraktığım yerde buluyorum, mışıl mışıl uyuyor!”, “Bizim ki her şeyi yiyor teyzesi, 6 aylıkken bamyaya başladı”, “Uykusuzluk nedir bilmiyoruz valla tatlım, geceleri nefes alıyor mu diye kontrol ediyorum sessizlikten!”, “Anne-baba demeden önce, lütfen ve teşekkür ederim dedi, öyle bir lordcuk maşallah”, “Üç aylıkken bütün Avrupa’yı kamp yaparak gezdik, düzenini ona uydurmamalısın amcası, hı-hıh”, “Bırakıyorum, sabahtan akşama kadar halının kenarında kardeş kardeş oynuyorlar, gıkları çıkmıyor”, “Ay anneliği unuttum valla ablası her şeyini hallediyor” tipi çocuk size de mi denk gelmedi?  Saçlar başlar yolunuyor, göz altı torbaları büyüyor, çocuğunuz çay tabağı kadar bir porsiyon yiyince zafer çığlıkları sizin evde de mi yükseliyor? YALNIZ DEĞİLSİNİZ!!

Fowl Language Comics, Brian Gordon tarafından yazılan ve çizilen bir seri.  Bir babanın gözünden çocuk büyütme ekseninde, evinde ve hayat tarzında yaşanan değişimi resmediyor. Ebeveyn olduktan sonra başına gelenleri ve yaşadığı zorlukları çok komik bir dille anlatıyor.  Dem vurduğu şeylerin başında da “Sizin başınıza gelenler, başkalarının da başına geliyor merak etmeyin!” teması var.  Baba olduktan sonra etrafında duyduğu mükemmel çocuk senaryoları, kendi gerçekliği ile örtüşmeyince ailesini modelleyerek 4 kişilik bir çizgi ördek ailesi kurgulamış ve onlar üzerinden gözlemlediklerini, evde olan bitenleri anlatmaya başlamış.  Eserleri ortaya çıktıkça birçok diğer ebevenyden “abi bizde de aynı böyle oluyor valla, haha!” yorumlarını aldıkça cesareti iyice artmış.  Aslında anlatılan o “mükemmel” bebeklerin tekboynuzlar gibi efsaneden ibaret olduğunu daha iyi anladığını (kişisel gözlemlerime göre de uyuyan bebekler iyi yemek yemiyor, iyi yiyenler uyumuyor, yok yani öyle her şeyi mükemmel bebek) ve motivasyonun iyice şahlandığını söylüyor.

Çocuk sahibi olmak, eğer planladıysanız ve ufaklığı dünyaya isteyerek getirdiyseniz, dünyanın en güzel şeylerinden bir tanesi ama içine girdiğiniz gül bahçesi dikenlerden ari değil elbette.  Anne-baba olmakla ilgili en zor şeylerden bir tanesi çocuğunuzla ve çocuğun hayatınıza getirdiği zorluklarla ilgili yüksek sesle ve dürüstçe şikayet etme hakkınızın toplum baskısı tarafından elinizden alınmasıdır.  Hayatınızdaki önceliklerin dramatik olarak değişmesi, ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağınızı bilemediğiniz bir bebekle baş başa kalmak, aslında başa çıkması hiç de kolay bir şey değil.  Hele bir de etrafınızdakilerin tamamının bebeği “mükemmel” ise, (sizinkilerin size anlattığı çocukluğunuz zaten “mükemmel”dir şüphem yok, buna psikolojide geriye ket vurma diyoruz galiba) kendinizi ne yapacağınızı bilemez halde bulmanız kaçınılmaz olabilir…

Daha da kötüsü sorunun sizden kaynaklandığını düşünmeye bile başlayabilirsiniz.  Brian Gordon tam da bu noktada imdada yetişiyor! Sadece şikayet etmiyor takdir edersiniz, çocuklarımızdan beklentilerimizin bazen ne kadar da gerçek dışı olduğunu da gözümüze sokuveriyor. Elbette tüm hicvinin yanında çocuklarının kalbini ne kadar ısıttığını ve dünyasını iyi yönde ne kadar değiştirdiğini de sürekli hatırlatıyor.  Brian Gordon’un gözlemleri ve olayları aktarışı o kadar yerinde ki, ben zaman zaman gizlice bizim evde yaşadığından şüphelenmiyor değilim!

Fowl Language: Welcome to Parenting’in çizimleri çok sade ve çocuk kitapları gibi renkli renkli.  Kompleks espriler de yok aslında, ebeveynlerin başına gelenleri gösteriyor ve başınıza gelirken kabus gibi gelen şeylerin dışarıdan bakınca aslında ne kadar da komik olduğunu fark etmenizi sağlıyor.  Adamın elinden çıkan karelere her baktığımda gevrek gevrek gülmekten kendimi alamıyorum.

http://www.fowllanguagecomics.com/ sitesi üzerinden bütün bölümlere ücretsiz ulaşabilirsiniz.  En çok sevilen karelerini bir kitapta da topladı, internetten kitap satan sitelerden temin etmeniz mümkün.  Türkçesi yok maalesef.  Kitap piyasaya çıktığından beri yeni doğum yapan arkadaşlarıma doğum hediyesi olarak bu kitabı götürüyorum.  Hem Brian Gordon abimizin aile bütçesine katkıda bulunuyorum, hem de bu kitabın ebeveynliğe yeni başlayan arkadaşlarımın akıl ve ruh sağlıkları için bir yarım altından çok daha faydalı olduğuna inanıyorum!