Green Lantern Cilt 1 – Yeniden Doğuş
-
Zafer Altınsoy
- Çizgi Roman
- 18 Mayıs 2016
“Let Those Who Worship Evil’s Might”
Yeniden Doğuş, böylesine bir durumda Hal Jordan’ın ve Green Lantern Corps’un özünü dönme, yeniden başlama hikayesini anlatıyor. Cilt aynı anda iki iş yapmaya çalışıyor ve bu da ilk okumada bazı zorlukları yanında getiriyor. İlk yapmaya çalıştığı şey; Hal Jordan’ın başından geçen bu trajediyi sonlandırmak, onu tekrardan bir kahraman haline getirmek. Ne yalan söyleyeyim Jordan’ı aklamak için bulduğu yöntem biraz klişe ancak bunu başka şeyleri de açıklamak (Green Lantern’ların yüzüğü sarıya karşı çalışamazken Kyle’ın yüzüğün neden sarıya karşı da çalışabildiğini) için kullanıyor ve her şey tam da yerine oturuyor.
Jordan’ın hayatındaki önemli karakterleri ve olayları çok doğal bir şekilde anlatıp, Jordan’ı daha da yakından tanımamızı sağlıyor. Ancak sorun da burada başlıyor: bütün bu yeni karakterleri tanımak/takip etmek okumayı zorlaştırıyor. Yazar önce karakteri anlatıp, sonrasında hikayeye koymaktansa, bize önce karakteri verip ilerleyen sayfalarda kim olduğuna dair detayları veriyor. İkinci okumada her şey kolayca yerine otursa da bir başlangıç noktası için biraz dertli bir durum bu.
Yapmaya çalıştığı diğer şeyse Johns’un yıllar sürecek Green Lantern serisine bir temel hazırlamak. Her şey çok temel ve basit bir sorudan ortaya çıkıyor aslında: yeşil renk iradeyi ve sarı korkuyu temsil ediyorsa neden daha fazla renk ve Corps olmasın? İlerde serinin ana temalarından biri olacak bu fikrin ilk tohumu Parallax’la burda atılıyor. Hatta yıllar sonra anlıyorsunuz ki; Parallax’ın şeklinin, dünyadan neden Green Lantern seçilmediğinin bile çok güzel bir açıklaması varmış. Burada öylesine bir rolde gördüğümüz Black Hand karakteri bile ileride serideki en önemli rollerden birine yerleşecek. Kısacası ileride olacak her şeyin ön hazırlığını çok güzel bir şekilde yapıyor cilt.
“Beware My Power, Green Lantern’s Light!”
Çizimler ve renklendirme, özellikle tek karakterin boydan çizimine ayrılmış sayfalar ile yeşilin kullanımı çok başarılı olmuş. Yer yer Jordan ve Kyle’ın birbirine gereğinden fazla benzemesi dışında hiçbir sorunları yok. Son olarak Arkabahçe’yi de yayınlamaya bu ciltten başladıkları için takdir etmek istiyorum. Diğer çoğu serinin aksine Green Lantern, The New 52‘de hikayesine kaldığı yerden devam ettiği için ilk cilt olarak The New 52 serisi değil de daha geriden başlanması gerekiyordu. Yeniden Doğuş’tan başlamak çok doğru bir tercih olmuş bu konuda. Devam cildi olarak da hemen hikayeye dalmak yerine normalde daha ileri bir cilt olan Gizli Orijin hikayesini yayınlandılar. Ana hikayeye girmeden önce karaktere dair her şeyin daha da oturması için çok doğru bir tercih olmuş.
Kısacası bazı küçük sorunları olsa da DC’nin son yıllarda yaptığı en iyi işlerden biri olan bu seriyi süper kahraman seven herkese tavsiye ederim.