Hayallerin En Büyüğünün Peşinde: One Piece

Güncel olarak yayınlanan shounen serileri arasındaki en sevilen ve en çok okunan isim şu an için One Piece’den başkası değil. Doksanlı yılların sonlarında yayın hayatına başlayan seri yaklaşık yirmi yıldır ara vermeden okuyucuyla buluşmaya devam ediyor. Bu özelliğiyle başlı başına bir efsane olan seriyi diğerlerinden ayıran noktalar neymiş, bunları konuşacağız.

Adettendir künye bilgileri ile ilgili bir şeyler yazmak lazım. Eiichiro Oda’nın yazar ve çizerliğini yaptığı One Piece, 1997 yılının Ağustos ayında Weekly Shounen Jump dergisinde yayına başlamış ve o tarihten bu yana yayın hayatına devam etmektedir. Toplamda seksen cildi geçen seri Japonya’da en çok satan manga unvanını uzun zamandır elinde bulunduruyor. Öyle ki 380 milyonluk satış adedi bir diğer efsane seri Dragon Ball’dan yaklaşık yüz milyon daha fazla.

Mangakasının 1993 yılında çizdiği Wanted adındaki one-shottan esinlenilmiş ve daha sonra 1996 çizdiği Romance Dawn ile bir nevi taslağı çıkartılmış olan seri 1997 yılında yayına başlamıştır. Adeta adam bu seriyi çizmek için doğmuş. Merak eden olursa diye Mangaka Eiichiro Oda hakkında daha evvelden yazdığımı şöyle bir yazı da sitede mevcut.

Mangaka Kimlik - Eiichiro Oda

Macera Başlasın!

Başlıkta da dediğimiz gibi hayallerin en büyüğünün peşindeyiz. Konuya bodoslama dalan bir seri One Piece bunu söyleyeyim. Monkey D. Luffy adındaki ufaklığın bir grup korsanla şarkı söyleyip eğlendiği bir bölümle başlıyoruz. Sürekli tek hayali korsan olmak, denizlere açılmak olduğunu Luffy’nin tam bu eğlence esnasında başına gelen bir dizi talihsizlikle olayın seyri belli oluyor. Öyle başına gelenler hem hayatını hem hayallerini derinden etkileyecektir.

Bu talihsizliklerden ilki -ve en önemlisi- yanlışlıkla yediği Şeytan Meyvesi’dir. One Piece evreni içerisinde birbirinden farklı özelliklere sahip Şeytan Meyveleri görürüz. Tam olarak nereden geldikleri bilinmeyen bu meyveler yiyen kişiye normalde sahip olması mümkün olmayan özellikler verir. Örneğin; kimi kullanıcı vücudundan ateş çıkartabilirken kimisi doğa olaylarına hükmedebilir. Tüm bu ekstrem etkilerinin yanından şöyle de bir dezavantajı vardır; Şeytan Meyvesi yiyen bir kişi hayatının geri kalanında bir daha asla yüzemez. Bir kosan için sıkıntılı bir durum. Bilerek ya da bilmeyerek yiyenlere ise meyve kullanıcısı ya da yetenek kullanıcısı denir.

Luffy’nin yediği meyve ise Gomu Gomu no Mi ya da Türkçesiyle Lastik Meyvesidir. Yiyen kişinin vücudunu lastik gibi kullanabilmesine olanak verir. Vücut istenilen ölçüde uzar, şişer.

Bir diğer aksilik ise Luffy’nin hayatını kurtarmak için kendi canını hiçe sayan Kızıl Saç Korsanları’nın kaptanı Shanks’ın başına gelenler. Bu Luffy için açıkçası olmazsa olmaz bir durumdur. Zira öncesinde sadece macera yaşamak için korsan olmayı isteyen Luffy başına gelenlerden sonra en güçlü korsan, Korsanlar Kralı olmak ve yeryüzündeki en büyük hazine olan One Piece’i bulmaya karar verir.

Hayallerine kavuşmak, her türden macerayı tatmak ve eğlenmek için yola koyulan Luffy, gün geçtikçe yolculuğuna yeni yol arkadaşları edinir. Arkadaşlarıyla beraber her biri farklı hayallerin peşinde yollarına devam ederler. En büyük macera da böylece başlamış olur.

Bu yazı, "Gerekli Şeyler Manga Koleksiyonu" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar