Bu yazımda Gerekli Şeyler’den Türkçe olarak yurdumuza adım atan Infinity isimli çizgi romanı incelemeye çalışacağım. Infinity’i ilk elime aldığımda Jonathan Hickman’ın yönetiminde çizilen bir çalışma olduğunu gördüm. Tecrübeli bir Marvel çalışanı olan Hickman’dan kötü bir çalışma çıkacağını düşünmedim ve okudukça da yanılmadığımı gördüm.

Kimdir bu Hickman?

Image Comics’ten çıkan ilk iki eseri The Nightly News ve Pax Romana’da çizerlik yapmıştır. Bu iki eserden sonra yazarlığa geçmiştir. Fantastik Dörtlü, S.H.I.L.D ve Secret Wars serilerinde çalışmıştır. Eisner ve Harvey ödüllerine aday gösterilmiştir. Şu an endüstrideki en iyi yazarlardan biri olarak gösteriliyor. (Yazının bu kısmına düzeltme olarak katkıda bulunan Mert İdil ve Berkuralcan isimli okuyucularımıza sonsuz teşekkürler).

Gelelim Infinity’e

Tabii ki yazımızın konusu Hickman değil ama önemli bir yazar olduğu için kısaca bahsetmek istedim, kimin elinden çıkmış Infinity bilin istedim.

Infinity’nin iki konusu var: Evet yanlış okumadınız, iki ayrı konusu var. Birincisi; kurucular olarak anılan bir grup, bir gün “Biz kurduk istersek de yıkarız” diye karar vermiş olacaklar ki dünyaları yok etmeye, ele geçirmeye başlıyorlar. Hiç bir gezegen, medeniyet önlerinde duramıyor. Tek tek pes ediyorlar ya da yok oluyorlar ve dünyaya geliyorlar. Dünyayı da yok etmek üzere harekete geçiyorlar ki Avengers “Bir durun bakalım orada!” diyor. İkinci konu ise Thanos’la ilgili. Thanos bir şey arıyor. Hikayenin büyük kısmı ne aradığını anlamadığımız için burada ne olduğunu yazmayacağım ama aradığı şeyin Inhumans’da olduğunu düşünüyor ve Blackbolt’a haber gönderiyor. Blackbolt da “buyur gel konuşalım” diyor. Blackbolt konuşmaya başlayınca da ne olur malum…

Genel hatlarıyla konu bu. Infinity okuması güzel, aksiyona doyacağınız, keyifli çizimlerle oldukça uzun bir ciltte çizgi roman keyfini zirvede yaşayacağınız bir hikaye. Ancak ben yine de araya küçük de olsa bir “ama” koymak istiyorum. Infinity’nin her fasikülünden önce bir tablo var. Bu tabloda hikayede kim hangi takımda izah edilmiş. Dolayısıyla okurken kimin neye hizmet ettiğini az çok anlıyoruz. Az çok diyorum çünkü Marvel hakkında bilginiz azsa bu tablo çok yeterli olmayabilir ve hikaye biraz havada kalabilir. Anlaşılmaz demiyorum ama biraz Marvel arkaplanınız varsa daha keyifli okunur diyorum. Gerçi bu durum anlamayanları Marvel’ın uçsuz bucaksız dünyasını araştırmaya itebilir. Örneğin ben, Thanos’un yardımcılarını daha yakından tanımak için kitabı bitirdikten sonra internete daldım.

Yine her fasikülün ilk sayfasında bir önceki fasikülü özetleyen bir sayfa var. Haftalık fasiküller halinde alsaydık Infinity’i, çok yararlı sayfalar olurdu. He! Biz hepsini bir cilt halinde alıyoruz, çok bir işimize yaramıyor ama yine de çok güzel bir fikir olarak karşımıza çıkıyor. Bence bu, Hickman’ın yaratıcılığına çok güzel bir örnek.

Eğer Infinity’i tüm maceralar bir arada tek bir cilt olarak alamasaydık, paralel işlenen farklı iki konu okumayı biraz zorlaştırabilirdi gibi geldi bana. Thanos’un derdi ayrı, Kurucular’ın derdi ayrı. Gerekli Şeyler bu hikayeyi tek bir cilt olarak sunarak iyi bir iş çıkarmış, okurken geçmişte neler oluyor unutmadan, kafamız nispeten az karışarak okuyabiliyoruz.

Bir de Thanos’un gücüne dair fikir edinebileceğimiz bir serüven bu, belirtmeden geçemedim.

Arşivlik

2013 yılında basıldığı zaman kritikler tarafından çok olumlu puanlar alan Infinity’i, Marvel seviyorsanız hiç düşünmeden alın derim. Kalınlık, hikaye ve kahraman/düşman zenginliği açısından tatmin edici bir fiyat-performans sunuyor eser. Üstelik ülkemizde basılan kimi çizgi roman bayağı eski tarihli olabiliyor. 2013 doğumlu bir macera, ülkemizde basılan çizgi romanlar göz önünde bulundurulursa yeni sayılabilir.

“Kaosu sevmiyor musunuz? Kaosta önemsiz yaratıklar cesaretlerini kaybeder, içgüdülerine boyun eğerler ve paniğe kapılırlar…ben gibilerse başarılı olurlar” – Thanos