İnsanlığın Bir Adım Ötesi: Ajin
Kıyamet kadar içerisinde “normalde ölmesi gereken durumlarda ölmeyen, sürekli tekrar ayakta kalabilen zombi, ghoul vb. ” yaratıkların olduğu film, dizi, kitap, çizgi romanla karşılaştığımız konusunda sanırım hem fikiriz. Adına ne dersek diyelim bu yaratıklar sürekli olarak bir şekilde karşımıza çıkıyor. Ha çıkmasınlar değil. Tabi ki çıksınlar, gelsinler, renk katsınlar, seviyoruz bu ve benzeri temaları. Mesela bir tanesi de daha yeni Japonya semalarından geldi. Tsuina Miura ve Gamon Sakurai’nin ortak çalışması olan Ajin adlı mangadan bahsediyorum. Madem gelmiş bakalım neymiş ne değilmiş.
Bir kaç kere lafını etmiştik, şu Japon milleti cidden farklı insanlar. Düşünme şekilleri, hayal dünyaları vs. gibi konularda rakipleri olduğunu pek zannetmiyorum. Anlaşılan her türlü absürtlük ve garipliğin hoş görüldüğü bir coğrafya orası. Şimdi bu yazıyla bunun ne alakası var. Şöyle ki, Ajin yine bu ilginçlik ve garipliklere güzel bir örnek olarak artık Türkçe. Hemde Gerekli Şeyler etiketi ile.
Ölüm Yok
Japonya’da herhangi bir yerdeyiz. Neresi olduğu çok da önemli değil şu aşamada. Yine bir öğrenci ana karakter var elimizde, ne kadar ilginç(!). Kei Nagai adındaki çocuğumuzla daha ilk sayfada karşılaşıyoruz. Kendisi okuduğu okulda derslerinde daima başarılı olmuş, disiplinli, mükemmel olma derdinde bir vatandaş. Bir gün okulda Ajinler hakkında bir ders işlenir. Aç parantez, bu bahsettiğimiz Ajin adlı varlıkların var oldukları biliniyor ama istatistiki bir veri yok. Demek istediğim adı var kendisi muamma. Tabi sıradan halk içi. Neyse efendim ders boyunca nedir ne değildir, neye benzer, ne gibi özelliklere sahiptir, zayıf noktaları nelerdir diye uzun uzun konuşulur, yeni yeni bilgiler edinilir. Ders biter ve herkes gibi Kei de evinin yolunu tutar. Yolda sallana sallana giderken bir anlık dalgınlık Kei’ye pahalıya patlar ve kendini son surat gelen bir kamyonun altında bulur. Olup biteni daha kimse anlamaya kalmadan Kei hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkar. Tıpkı derslerine konu olan, vücut dirençleri olağanüstü seviyede olan bir Ajin gibi.
“Ne oldu şimdi?” derken ölmediğini (ölemediğini) ve -istemeden- Ajin kimliğine büründüğünü fark eden Kei, kendisini bir insan keşmekeşinin ortasında bulur. Varlıkları herkes tarafından bilinen ancak yapabildikleri sır gibi saklanan bu ölümsüz yaratıklar tam da bu sebeplerden ötürü devlet tarafından hedef alınmıştır. Öyle ki yakalayana ödül -cidden büyük para- vaat edilmiştir.
Yeni Kimlik
Yeni kimliğiyle daha önce hiç karşılaşmadığı bu keşmekeşten kurtulabilmek için tek umudu çocukluk arkadaşı Kai’ye ulaşıp yardım istemektir. Kimsenin sevmediği, konuşmak herhangi ve ya bir şekilde iletişime geçmek istemediği Kai, arkadaşının başına ne geldiğini umursamadan ona yardım etmek için atlar motoruna ve harekete geçer. İkili hem peşlerindeki ödül avcılarından hem de devlet görevlilerinden kaçmak için var güçleriyle ortadan kaybolmaya çalışır. Ancak tek sorun bu değildir…
Ajin denen varlıkların mevcut sayısı (dünya genelinde 46 adet) Kei’ye pek inandırıcı gelmez. “Her gün binlerce hatta daha fazla insan hayatını farklı sebeplerden dolayı hayatını kaybediyor. Bunca ölüm varken sayıları neden bu kadar az?” sorusu kafasına takılır. Kendisi gibi birçok insanın hayatına bu şekilde devam etmek zorunda kaldığını düşünür ve onları bulmak için yola koyulmaya karar verir.
Japon İşi Zombi…
…gibi bir şey bu Ajin olayı. Daha önce nerede olursa olsun bu tarz doğa üstü varlıklar ya normal hayatlarını yaşayan insanlara korku salar ya da onlardan saklanırdı. Varlıkları sürekli korku kelimesine davetiye çıkarırdı. Biz (en azından ben) böyle gördük. Bu kural genelde hep korundu, bu şekilde uygulandı. Ancak manga içerisinde de gördüğümüz gibi kimse Ajin denen varlıklardan kaçmıyor. Aksine üstüne üstüne gidiyorlar. Bu durum seriyi farklı kılmak adına güzel olmuş. Hoşuma gitti açıkçası. Tabi bunda insanları tehdit edecek hiçbir saldırgan girişimlerinin olmadığından bahsediliyor. Gerçi bu durum ne kadar doğru onu şimdilik -birinci cilt için konuşuyorum- pek bilemiyoruz. Anladığım kadarı ile işler ileride çok ilginç bir hal alacak, demedi demeyin. Okuyup anlayacağız.
Genelde avcı olarak karşımıza çıkan doğa üstü varlık, Ajin burada kaçan, kaçmak zorunda olan taraf. Bir nevi rol değişimi söz konusu. Maddi kazanç uğruna ne olduğunu bilmedikleri daha doğrusu tam potansiyeli hakkında bir haber oldukları bir varlığın peşine düşen bir grup insan söz konusu. Yani av olarak kaçma eğiliminde olan taraf burada av partisi düzenleyip Ajin peşinde. Ancak her an işler tersine dönebilir. Eli silahlı insanlardan kaçan av, olması gerektiği gibi avcı rolüne geri döndüğü takdirde ortaya ne gibi bir durumun çıkacağı soru işareti. Çıkarları uğruna cadı avına çıkan topluluk bir anda kendisini kazığa oturtulmuş bulabilir. Ki bunun da çok uzak olmadığını düşünüyorum.
Hikaye olarak ilgimi çekti Ajin. Mangakalarının elinde cidden güzel bir malzeme var. İlerleyen bölümlerde de okuru bir şeyleri sorgulamaya iten, alalade bir doğaüstü-aksiyon mangası olmamasını sağlayan çizgisini koruyacağını düşünüyorum. Klasik zombi ve/ve ya benzeri kurgulardan farklı bir şey var ve başarıyla işlenmiş. Çizimler hakkında da yeterli olduklarını söyleyebilirim. Ne öyle çok iyi ne de vasat denilecek kadar kötü. Tam kadar diyeceğimiz türden.
Türkçe manga arşivimize eklemek isteyeceğimiz bir yapım Ajin. İşlediği konu bakımından piyasadaki benzerlerine oranla okurun sağduyusu üzerine daha fazla yoğunlaşan arka planı ve yakaladığı orijinal kurgusu ile rahatlıkla tercih edebileceğiniz bir yapım. Güncel ve popüler olan bu seriyi Türkçe’ye kazandıran Gerekli Şeyler sayesinde kitap ve çizgi roman satın alabileceğiniz her yerde sizleri bekliyor.