İplerin Koptuğu An : Avengers Disassembled
Etraf dağıldığında herkes bu kaosun sorumlusunu aramaktadır. Sahi bu noktaya nasıl ve ne şekilde gelinmiştir? Herşey kadim büyücü Dr. Strange’in ortaya çıkıp çok daha fazla Avengers üyesinin ölümünü durdurabilmek için olayın aslını gruba anlatmasıyla açığa kavuşur. Bu kısımda yıllar öncesine gider ve aslında Avengers’ı çökertecek o kaos tohumunun nasıl büyüdüğünü izleriz. Dr. Strange hikayesini bitirip gittiğinde geride sadece yıkıntılar, pişmanlıklar ve öfke vardır. Bu noktada, evet, tam bu noktada anlarız ki tam orada çıkıp “Dağılmamalıyız arkadaşlar, asıl şimdi birlik zamanı!” demek hiçbir babayiğidin harcı olmayacaktır. Her bir kahraman bir diğerine Avengers’a ilk katıldığı anki hislerini anlatır ve konu artık neden bir Avengers olarak kalamayacaklarında bağlanır ve “Belki de hepimiz Avengers olma fikrini, Avergers olmaktan daha çok benimsemiştik” cümlesi Avengers’ı aslında neyin dağıttığını görmemizi sağlar.
Avengers Disassembled, yazının başında da ifade ettiğim üzere bir yeniden doğuş hikayesi, daha ziyadesiyle de bir “Neydik, ne olduk?” öyküsü. 1963’te başlayan bir destanın bir ölçüde bittiği, aslında daha ziyade, çok daha karanlık zamanlarda yeniden doğmak üzere yeniden doğmak üzere yolculuğunu sonlandırmasının hikayesi. Genel anlamda event maceraları çoğu zaman tek bir karaktere odaklanamamakla eleştirilir fakat Avengers Disassembled geneli itibariyle odak bir karakter üzerinden meselesinin temellendirilmesine rağmen hikayede 4-5 cümlesi olmuş her karaktere içerisinden bir aidiyet kazandırabilmiş bir öykü. Bu bağlamda gerek eski toprak okuyucular, gerekse yeni jenerasyon için her anlamda kaçırılmaması gereken, iyi yazılmış, iyi kurgulanmış, iyi çizilmiş ve ayrılan zamanın karşılığını vermiş bir yapıt. Kendinizi bu tecrübeden alıkoymayın derim.