Cadılar onu önce Cawdor Beyi, ardından da ülkenin gelecekteki kralı olarak selamlarlar. Bu kehanetlerden kaygı duyan Macbeth, bir yandan da kaderinin bilinmezleriyle sarsılıp heyecanlanır ve büyücülerden işittiklerini çok sevdiği karısına mektupla bildirir. Mektubu alan Lady Macbeth meseleyi fazlasıyla ciddiye alır ve kocasının ihtişamlı geleceğine bir an evvel kavuşmak için her şeyi yapmaya hazırlanır. Macbeth çiftinin basit bir cinayetle giriştikleri zorlu yol, onlar için adeta uyanılması imkânsız bir kâbus haline gelir. Bir çılgınlığa girişildiği zaman çoğu kez insanın geri dönüp bakmaması gerekir, çünkü artık işler çığırından çıkmıştır. Ve çünkü, Leydi Macbeth’in de söylediği gibi, “Yapılan bir şey geri alınamaz.”

Buradan yola çıkarak, Macbeth’in gerçek bir tarihi karakter olduğunu bilmek, eseri okuyanların kanını daha da donduracaktır eminim, ancak taht oyunlarının dönem insanlarını neleri yapmak zorunda bıraktığını da artık hepimiz biliyoruz. Neticede entrika ya da saray entrikası kavramı yalnızca Macbeth’e ya da sevgili leydisine özgü bir şey değil. Zaten Macbeth günümüz uyarlamalarında bile hâlâ memlekette birilerini rahatsız edecek, sansürlenmesi istenecek bir oyunsa, demek ki günümüz şartlarında bile hâkimiyet için gözünü karartmış nice Macbeth’lerin tepemizde bize nutuk attığını anlayabiliriz.

John McDonald tarafından uyarlanan, Jon Haward, Gary Erskine, Nigel Dobbyn tarafından resimlenen ve Jo Wheeler tarafından tasarlanan eser, Sevin Okyay tarafından dilimize çevrilmiş. Ancak metnin en güzel çevirisini ve orijinal metne en sadık halini okumak isteyenlere tavsiyem, İş Bankası Yayınları’ndan çıkan Sabahattin Eyüboğlu çevirisi olacaktır.

Türkiye’de 5. Baskısını yapabilen bu büyük klasiği neredeyse tüm kitapçılarda ve internetteki satış sitelerinde bulabilirsiniz. Fiyatı da oldukça makul. Hazır Michael Fassbender ve Marion Cotillard’lı enfes uyarlama da gösterime girmek üzereyken, hazırlığınızı önceden yapın derim ben.

Keyifli okumalar.

Macbeth Okurken / Okuduktan Sonra Yapılması Tavsiye Olunan Şeyler:

1. Şimdiden “eski Megadeth gitaristlerinden” olmuş güzel insan Chris Broderick’in “eski grubu” olarak bildiğimiz enfes power metal grubu Jag Panzer’in konsept albümü “Thane to the Throne”u dinlemek. İnsanın tüylerini diken diken eden bu albüm, hikâyeyi en epik haliyle özetler, hatta aklımıza iyice kazır.
2. Ian McKellan ve Judi Dench’in Royal Shakespeare Company performanslarını seyredip, oyunculuk neymiş, nasıl yapılırmış iyice öğrenmek.
3. En iyi sinema uyarlamalarından biri olan Polanski’nin Macbeth’ini seyretmek, başrolünde Sam Worthington’ın yer aldığı rezil uyarlamadan uzak durmak.
4. Ne yapıp edip bir tiyatro uyarlamasını seyretmek.