Marvel Süper Kahraman Dosyaları: Daredevil

Frank Miller Dönemi

Daredevil, her ne kadar geçmişten günümüze Stan Lee, Roy Thomas, Roger McKenzie, Ed Brubaker, Brian Michael Bendis ve Mark Waid gibi efsane yazarların elinden çıkmış hikayelerle okuyucuyla buluşmuş olsa da, hepsini bir kenara bırakarak Frank Miller döneminden bahsetmek gerekir. Zira dergiyi azalan satışlar sebebiyle iptal edilmekten kurtaran, karakteri derinleştiren ve bugünlere getiren Miller’ın yaklaşımıdır. 80’lerin başında, önce derginin çizerliğini sonra da ilk fırsatta yazarlığını da ele geçiren Miller, kendinden önce korku türünde verdiği eserlerle ünlenmiş ve karakteri karanlık bir yola sokmuş olan yazar Roger McKenzie’nin açtığı yoldan ilerlemiştir. Karakterin geçmişinden getirdiği hikayeleri kimsenin gözünün yaşına bakmadan yeniden yazmıştır. Şöyle ki:

  • Matt’in sevgili babası Jack Murdock, artık alkolik ve oğlunu döven saçma bir kişilikle değiştirildi.
  • Spider-Man’in düşmanı Kingpin, bu dönemde Daredevil’in baş düşmanı oldu.
  • Daredevil, anti-kahraman olarak anlatılmaya başlandı. Hatta düşmanlarından birini çok katlı bir binadan aşağı, öldürme amacıyla atarak felç kalmasına sebep olmuş, daha sonra da boş bir tabancayla hastanede ziyaret ettiği hasmıyla rus ruleti oynamıştır.
Daredevil'in ünlü rus ruleti sahnesinin olduğu #184 kapağı, Frank Miller ve Bullseye'ın Elektra'yı öldürdüğü sahne (#181)

Daredevil’in ünlü rus ruleti sahnesinin olduğu #184 kapağı, Frank Miller ve Bullseye’ın Elektra’yı öldürdüğü sahne (#181)

  • Miller, Daredevil’in vaktiyle boş bırakılmış orijin hikayesine de el attı ve Matt’in çocukluğunda Chaste adlı bir ninja klanının lideri Stick tarafından eğitildiği hikayesini dahil etti. Rakip klan Hand tarafından yetiştirilen Elektra’nın ise Matt’in üniversitedeki aşığı olduğu ortaya çıktı.
  • Elektra, Bullseye tarafından öldürüldü.
  • Görünüşe göre ilk seferinde yeterince tatmin olamayan Miller, 1993’te John Romita Jr. ile birlikte çalıştığı “Man Without Fear” adlı mini-seriyle Daredevil’a dönüş yaparak yukarıda anlattığım tüm hikayeleri bir tur daha retconlamıştır (Takip et edebilirsen).

Miller’ın yaptıkları, özellikle de Bullseye’ın Elektra’yı öldürme şekli, çizgi roman tarihinin Bronz Çağ’dan Demir Çağ’a geçiş dönemini sağlayan önemli olaylar arasında gösterilir. O dönemlerde Miller’ın yaklaşımı fanları ikiye bölmüş, ancak dergiye yeni okuyucular kazandırmıştır. Miller dümene geçtikten sadece 3 sayı sonra derginin satışlarında patlama yaşanmıştır.

Mahalle Çapında Anekdotlar

  • Matt, babasının infaz emrini veren Fixer adlı gangsteri bulmuş, ancak itiraf ettirmeye çalışırken yaşanan kovalamaca sonunda istemeden kalp krizi geçirerek ölmesine sebep olmuştur.
  • Daredevil, tıpkı Spider-Man gibi mahalle çapında bir karakter olarak tasarlanmış ve bu statükosu yıllar boyunca değiştirilmemiştir. Bu taktik, daha evvelden bahsettiğim gibi okuyucunun daha kolay empati kurabilmesi amacıyla Spider-Man için de kullanılmıştır. Ancak Spider-Man yeri geldiğinde galaktik meselelere bile bulaştırılmış, ancak Daredevil hep mahallesinde kalmıştır.
  • Matt Murdock ve Peter Parker (Spider-Man), gerçek hayatta karşılaştıklarında her ikisi de kendine has güçleri sayesinde birbirinin gizli kimliklerini öğrenmiştir. Bu durum, kısa sürede hem sivil hayatta hem de süper kahraman kariyerlerinde sağlam bir dostluğa dönüşmüş, sayısız macerada omuz omuza savaşmalarını sağlamıştır.
avengers11

Mahellenizin koruyucuları!

  • Daredevil’in hem kör adam bastonu, hem de dövüşlerde kullanabildiği ayrılabilir sopası, efsane çizer ve aynı zamanda pek çok karakterin de yardımcı yaratıcısı olan Jack Kirby tarafından tasarlanarak Stan Lee ve Bill Everett’a önerilmiştir.
  • Daredevil, bu ismi taşıyan ilk karakter değildir. 40’lı yıllarda Lev Gleason Publications adlı küçük bir yayıncı tarafından (gerçi o dönemlerde tüm yayıncılar küçüktü) piyasaya sürülen Daredevil adlı çizgi romanda, Bart Hill isimli dilsiz (kör değil neyse ki) bir kahramanın hikayesi anlatılıyordu. Hatta tıpkı Captain America gibi bu Daredevil da 2. Dünya Savaşı’na katılmış ve Hitler’le savaşmıştır.
Bazısı ninja kadınlarla kapışmayı seviyor anlaşılan...

Bazısı ninja kadınlarla kapışmayı seviyor anlaşılan…

  • Daredevil, Avengers vs X-Men mini-serisinde Avengers saflarında yer almış ve Psylocke’la dövüşmüştür. Dövüş stilleri aşağı yukarı birbirine denk olan iki karakter, yenişememişlerdir. Psylocke, Daredevil’in düşüncelerini okumaya çalışarak avantaj elde etmeye çalışmış, ancak Daredevil’in duyularından gelen aşırı veriyi zihni işleyemediği için rakibine anlık bir avantaj sağlamıştır. Bu olay Matt’in gelişmiş duyularından gelen verileri doğru şekilde kullanabilmek için nasıl bir zihinsel disiplin geliştirdiğini göstermektedir.

Beyazperde Macerası

60’ların sonu, 70’lerin başında oldukça başarılı bir body building kariyeri olan Lou Ferrigno’nun 1978-82 arasında başrol oynadığı The Incredible Hulk adlı diziyi hatırlayan var mı? İşte o dizinin devamı olarak çekilen filmlerin ikincisi olan 1989 yapımı “The Trial of Incredible Hulk” adlı filmde Daredevil’i siyah kostümüyle izlemek mümkün. Film izlemeye değer mi peki? Bence yapım yılı göz önüne alındığında ortaya gayet izlenebilir bir yapım çıkmış.

daredevil6

Lou Ferrigno ve Rex Smith

Eveeeet, şimdi de Ben Affleck’in oynadığı 2003 yapımı filmi yerden yere vurmam gereken yere geldik sanırım. Üzgünüm ama hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Çünkü her ne kadar Ben Afleck’ten çok haz etmesem de, o filmin çok kötü olduğunu düşünmüyorum. Jennifer Garner bence o dönemlerde Elektra’yı oynayabilecek yegane kişiydi. Ayrıca her ne kadar “neden beyaz değil de afro-amerikan” olduğu konusunda bir sürü tantana yapılmış olsa da (Tanıdık geldi değil mi?) merhum Michael Clarke Duncan, Kingpin rolünde son derece başarılıydı. Bana çok abartı gelmesiyle birlikte, Collin Farrel’ın Bullseye’ı yorumlaması da fena değildi.

Aslında kadro iyi ama...

Aslında kadro iyi ama…

Filmdeki senaryo elementlerinin bir iki farklılık dışında olabildiğince çizgi roman evrenindeki haline benzetilmiş olması dikkat çekiciydi. Bence Spider-Man filmlerinin topuna kıyasla çok daha sadık kalınmıştı çizgi roman evrenine. Elbette bütün bunlar filmi “ortalama” bir yapım olmaktan kurtaramıyor. Benim IMDB notum 6. Aslında 5 verirdim, ama filmin Evanescence imzalı müzikleri yüzünden bir puan daha ekledim.

Şunu da eklemeden geçmeyeyim: Süper kahraman filmleri konusunda gerçekten son 10 yılda çok yol katedildi ve ben hala bunun zirvesini görmediğimizi düşünüyorum. Diyeceğim o ki; şu an çıta çok yükselmiş olabilir, ancak Daredevil 12 yıl öncesi için bence hayet gideri olan bir filmdi.

Bu yazı, "Süper Kahraman Dosyaları" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar