“İyi de Bu Gri Olacaktı!”

olmuştu, dergiyi eline alır almaz Hulk’ın yaratıcılarından Stan Lee’nin ilk tepkisi. Jack Kirby ile birlikte yarattıkları yeni karakterleri The Incredible Hulk, Mayıs 1962 yılında matbaadan çıkan ilk sayısında tasarlandığı gibi gri değildi. Matbaa işlerinden biraz anlayanlar bilir; temiz bir gri tonu almak için 3 rengin belli oranda karıştırılması gereklidir. Elbette 60’lı yıllardaki noktalama temelli basım teknikleriyle işler şimdiki kadar kolay değildi.

Hulk’ın gri rengi sayfadan sayfaya değişmiş, çoğunlukla mavi renge daha yakın, yer yer de yeşil çıkmıştı. Bu teknik engele takılarak zaman kaybetmek istemeyen Stan Lee, hemen ikinci sayıda karakterin renginin yeşil olmasına karar verdi. Tıpkı yıllar sonra Daredevil’in ilk sayılarında kullanılan sarı rengin beğenilmemesini “Peki, kırmızı olsun o zaman” diye hızlıca çözüme kavuşturacağı gibi.

Bu bilgi sanırım Google’da en çok aratılan “Hulk neden yeşil?” sorusunun da cevabı olmuştur.

“Kimse Beni Frankenstein’ın Kötü Olduğuna İkna Edemez!”

diye yanıtlamıştı bir röportajında Stan Lee, Hulk’ı yaratırken Frankenstein yanında Dr Jekyll ve Mr Hyde’dan nasıl ilham aldığını anlatırken. Lee, bir yıl önce, 1961 Kasım ayında yine Jack Kirby’yle birlikte yarattıkları Fantastic Four’da en sevilen karakterin Thing olduğunu fark etmişti. Görünüşe göre okuyucular mükemmel olmaktan bir miktar uzak karakterlere daha kolay empati kurabiliyordu.

Hepsinden bir tutam; Quasimodo, Frankenstein ve Mr Hyde.

Lee, bir röportajında  The Hunchback of Notre Dame eserindeki Quasimodo’yu örnek göstermiş ve bunun yanında Frankenstein’a karşı da hep bir yumuşak karnı olduğunu itiraf etmiştir. Tüm bu “yanlış anlaşılan canavar” fikirlerini Dr Jekyll ve Mr Hyde hikayesindeki “bölünmüş kişilik” temasıyla birleştirince ortaya Dr. Bruce Banner ve Hulk’ın çıkması Lee ve Kirby ikilisi için kaçınılmaz olmuştu.

“Kaç Farklı Renk Hulk Var?”

diye soracak olursanız, cevap aslında biraz karışık. Dr Bruce Banner, bir Gamma Bombası projesinde görevliydi ve test alanında farkında olmadan bulunan Rick Jones adlı genci kurtarmaya çalışırken kendisi gamma ışınlarına maruz kalmıştı. Bu da onun Hulk’a dönüşmesine sebep oldu. Yukarıda da belirttiğim gibi; Hulk’ın orijinal renginin gri olması gerekiyordu, ancak teknik sebepler sebebiyle ikinci sayıdan itibaren yeşile döndürülmüştü. Karakterin yaratılmasından 20 yıldan fazla süre geçtikten sonra, 80’li yıllardaki Hulk yazarlarından Peter David, Gri Hulk’u hikayelerinde kullanmaya karar verdi. Hatta bir taşla iki kuş vurarak Hulk’ın neden griden yeşile döndüğüne de açıklık getirmeyi başardı.

Sideshow’un 2014’te piyasaya sürdüğü Hulk figürleri.

Peter David’in hikayesine göre; Bruce Banner çocukken babası tarafından istismar edilmiş, bu sebeple kişilik sorunları aslında Hulk olmasını sağlayan o kazadan çok önce başlamıştır. Daha çok Mr Hyde’ı andıran bir karaktere sahip ve nispeten mantıklı cümleler kurmayı başarabilen Gri Hulk, Banner’ın kişiliklerinden biri, çocuk kadar zekaya sahip ve ciddi öfke kontrol sorunları yaşayan yeşil renkli “Savage Hulk” ise bir diğeridir. Savage Hulk, Banner’ın bastırılmış öfkesi sebebiyle kazadan kısa süre sonra Gri Hulk’tan kontrolü devralmış, uzun süre idarede kalmıştır.

Gri Hulk, The Incredible Hulk #324’te kısa süreliğine de olsa tekrar ortaya çıkmıştır. Joe Fixit lakabıyla Las Vegas’ta takılan kişilik, Stan Lee’nin Mr Hyde’dan devraldığı bazı karakter özelliklerini koruyarak boy göstermiştir. Joe Fixit, Savage Hulk kadar güçlü değildir (sadece 75 ton kaldırabilmektedir), ancak buna endeksli olarak da kontrolünü kaybetmesi çok daha zordur.

İlk bakışta kikayenin biraz suyu çıkmış gibi görünse de, keyifli olduğunu garanti ederim.

Yıllar boyunca Hulk’ın zekası gidip gelmiştir. Bazen çocuk gibi zekasıyla Savage Hulk modunda, bazense Banner’ın zekasına sahip olarak. Hatta bir süreliğine Hulk ve Banner fiziksel olarak birbirinden ayrılmıştır bile.

Ha! Kırmızı Hulk’mu? O tamamen başka bir karakter. Yıllarca Hulk’ı kovalayan General Ross’tan başkası değil. Belki onun için de bir dosya yazarız.

“HULK EZER!”

şeklinde dilimize çevrilen o ünlü “HULK SMASH!” lafını bağırmaya başladığı zaman Hulk’ı ciddiye almak ve ters yöne doğru koşmaya başlamak, muhtemelen en doğru hareket olacaktır. Zira kendisi “Savage Hulk” halindeyken sinirlenmeye devam ettiği sürece gücünün bilinen bir üst limiti yoktur! Sinirlenmek bu noktada anahtar kelimedir. Bruce Banner, aşırı heyecan ya da sinirlenme durumunda Hulk’a dönüşür, sakinleştiği zaman ise Bruce Banner haline geri döner.

“DELİRTMEYİN BENİ!”

Hulk, hantal bir karakter olmasına rağmen millerce uzunluktaki mesafeleri tek bir sıçrayışta tepebilmektedir. Dolayısıyla havada kalarak ona avantaj sağlamaya çalışan rakiplerini kötü bir sürpriz beklemektedir (Siz havada güvende olduğunuzu sanarken üstünüze sıçrayan bir kaç tonluk yeşil bir yaratık düşünsenize!). Hulk’ın yerinden kıpırdamadan kafalarına tonlarca ağırlıkta bir şeyler fırlatabilecek olması da cabası tabi.

Hulk’ın bir el çırpması sonik bomba etkisi yaratır, yere vurması ise minik çaplı bir deprem. Elbette ne kadar öfkeliyse o kadar etkilidir bunlar. Onun öfkesiyle birlikte yükselişe geçen bir diğer yeteneği ise iyileşme gücüdür. Zaten çok zor yaralanan bir fiziği olmasına rağmen, çok seri ve ağır silahlarla yapılan saldırılar ya da kimyasal silahlar Hulk’ı bir miktar yavaşlatabilir, ancak bu kez de öfkelendiği için kas gücüyle birlikte iyileşme özelliği de tavan yapar ve aradaki farkı kapatıverir. Hulk’ın iyileşme gücü, su altında ya da uzay boşluğunda nefes almaya gerek kalmadan saatlerce hayatta kalmasını sağlayabilmektedir.

Wolverine’in klonu X-23, Hulk’ın gözlerini çıkarmayı başarmıştı. Ancak Hulk, kısa süre içinde iyileşti.

Hulk, yayın hayatı boyunca macerasına göre bir kez kullandığı türden yetenekler geliştirmiştir. Ancak çoğu sonradan kalıcı hale getirilmediği için burada uzun uzadıya anlatmanın bir alemi olmadığını düşünüyorum.