Marvel Süper Kahraman Dosyaları: Captain Marvel
Marvel evreninde en saygı duyulan süper kahramanlardan biri Captain Marvel’dır. Kree İmparatorluğu’ndan ajan olarak Dünya’ya gönderilmiş ve Amerikan Hava Üssünde gizlice onu korumakla görevlendirilmiştir. Yaptığı kozmik savaşlar ve sergilediği onurlu duruşuyla Dünyalıların sevgi ve saygısını kazanan Captain Marvel’ın bu şanlı kahramanlıkları sonrasında ölümü ise tüm Marvel karakterleri tarafından büyük üzüntüyle karşılanmış ve ondan sonraki jenerasyonun örnek aldığı bir süper kahraman olmuştur.
İlk olarak Captain Marvel serisinde eski Amerikan Hava Kuvvetleri çalışanı, daha sonra ise NASA’da çalışan bir pilot olarak karşımıza çıkan Carol Danvers, işte bu “iyilik abidesi” süper kahramanın sevgilisidir. Yaşadığı trajik bir olay sonucunda Captain Marvel’dan kazara kazandığı güçleri ve bu güçlerin karakterine etkisini düşünecek olursak, sevgilisinden esinlenerek yarattığı Ms. Marvel titrini üstlenmesi, Marvel Evreni için çok önemli bir olay olmuştur.
İlk Zamanları
Okuyucuyla ilk tanışması 1968 yılında Marvel Super-Heroes #13’te gerçekleşen Carol Danvers, on sekiz yaşındayken Amerikan Hava Kuvvetlerine katılmış genç bir pilottur. Baba baskısına karşı gelerek orduya yazılan Carol’ın en büyük hayali gökyüzünde özgürce dolaşabilmektir. Bu hayalini gerçekleştirmek için ilk adımı atan Carol, ilerleyen yıllardaki üstün başarılarıyla kısa sürede binbaşılığa kadar yükselir. NASA’nın yürüttüğü bir projeye dahil olan Binbaşı Danvers, Kree teknolojisi kullanan bir gözetçi robotunu (Kree Sentry) araştırırken iş arkadaşı Dr. Lawson’ın Mar-Vell adında bir Kree olduğunu öğrenir. Hayatını değiştirecek olaylara vesile olacak bu karşılaşma, Captain Marvel’ın yani diğer adıyla Mar-Vell’in onu robottan kurtarmasıyla hem büyük bir hayranlığa dönüşecek, hem de sevgili olacaklardır.
Captain Marvel’ın en büyük düşmanlarından olan Yon-Rogg adlı Kree, bu yakınlaşmayı kendi lehine kullanıp Carol’ı kaçırır. Yasaklanmış bir Kree teknolojisi olan “Psyche-Magnitron”u Captain Marvel’ın üzerinde denemeyi planlayan Yon-Rogg, onu tuzağa çekmek için Carol’ı kullanır. Düşünceleri gerçeğe dönüştüren bu teknolojiyi etkisiz hale getirmeye çalışan Captain Marvel, aletin patlamasına engel olamaz, fakat Carol’ı kurtarmak için ona siper olur. Tam bu sırada Mar-Vell’in Kree genleri, Carol’ın dünyevi genleriyle karışır. Carol Danvers’ın Ms. Marvel alt benliği de bu şekilde ortaya çıkmış olur. Alt benlik dememin sebebi, Carol’ın ilk başlarda “çoklu kişilik bozukluğu” yaşamış olmasıdır. Carol’ın Ms. Marvel olduğundan haberi yoktur. Ms. Marvel’ın da Carol Danvers olduğundan!
Bu yaşadığı değişimi birkaç ay fark etmeyen Carol, güçleri ortaya çıktıkça ve bu güçlerin kontrolünü yitirdikçe NASA’daki görevinden de ayrılmak zorunda kalır. Alt benliğini kontrol etmek için uğraşan Carol, bu süre zarfında NASA’da yaşadıklarını ifşa eden bir kitap yazarak geçirir ve kitap çok başarılı olur. Daha sonra, iki benlik oluşturan Carol, bir yandan editörlük yaparken bir yandan da Avengers’a katılıp profesyonel süper kahramanlık hayatına başlar.
Avengers Yılları
Avengers’a katılmasından kısa süre sonra takıma adapte olan Ms Marvel’ın yakası, talihsiz olaylar silsilesinden bir türlü kurtulmaz. Avengers’ın kayda değer düşmanlarından Immortus’un (Kang the Conqueror’ın zamanda gezerken kullandığı başka bir ismi oluyor) oğlu Marcus, Ms. Marvel’ı Limbo adlı cehennemvari bir boyuta getirir ve onu hamile bırakır. Çizgi roman tarihi açısından dönemin en tatsız olaylarından birisi olan bu tecavüz hikayesi, gelecekte Carol Danvers’ın Buzdolabındaki Kadınlar’dan (Women in Refregirators) biri olarak anılmasına sebep olacaktır. Konu hakkında detaylı bilgi istiyorsanız buyrun:
Ayrıca bu olay, zaman çizelgesi açısından da bir o kadar karmaşıktır. Çünkü “Marcus’un Limbo’dan kurtulmak için olayları kesinlikle hatırlamayacak Ms Marvel’ı daha sonradan kendisine dönüşecek bir çocuğa hamile bırakması” gibi akıl almaz bir kurguya sahiptir. Bu hikaye sonrasında bir süre Limbo’da tutsak edilen Ms. Marvel, daha sonra oradan kurtulmayı başarır ve Avengers’ı da bırakarak San Francisco’da inzivaya çekilir.
İnziva Yılları ve Güçlerinin Çalınması
Vaktiyle Magneto’nun kurduğu Kötü Mutantlar Kardeşliği’nden (Brotherhood of Evil Mutants) Destiny adındaki bir mutant, Carol’ın varlığını hissetmiş ve daha sonradan X-Men’e katılacak olan Rogue ile Ms. Marvel’ı ilgilendiren bir kehanet ortaya sürmüştür. Bu kehanete göre Rogue, Ms. Marvel’la olan bir karşılaşmasında feci derecede zarar görecektir. Karargahta bu kehaneti öğrenen Rogue, hiç kimsenin kendisi için tehlikeye atılmasını istemediğinden Carol’la tek başına karşılaşmaya karar verir.
O döneme kadar sadece dokunduğu kişilerin özelliğini alma gibi bir gücü olan Rogue, Ms. Marvel’ın gücünü emmeye başladığında bazı şeyler ters gider. Ms. Marvel’ın süper güçleriyle birlikte alt benliği de Rogue’a geçer. Böylelikle Rogue, uçma ve süper güç gibi ekstra özellikler yanında Ms. Marvel’ın depresif kişiliğinin de bir bölümünü almış olur. Rogue’u daha sonra birçok olayda kötü durumda bırakan bu alt benlik parçası, daha sonra Magneto tarafından alt edilerek Rogue’dan kurtarılmış ve onun Magneto’nun tarafına geçmesine neden olmuştur.
Güçlerini kaybeden Carol ise Spider Woman tarafından kurtarılır ve hastaneye kaldırılır. Burada Profesör Xavier’ın yardımıyla hafızasına ve tecrübelerine kavuşan Carol, Blackbird’ün pilotu ve X-Men’in operasyon danışmanı olarak “güçsüz bir şekilde” X-Men’e katılır.
X-Men ve Tekrar Avengers Yılları
Uzaydaki X-Men görevlerinin birinde başka bir talihsizlik Carol Danvers’ın başını belaya sokar. Brood adlı uzaylı bir ırkın eline düşen Carol, onların deneği olur ve bir yıldızın gücünü ortaya çıkarabilecek kadar büyük bir kozmik güç elde eder. “Binary” olarak adlandırılan bu yeni kozmik gücüyle maceralara atılmak isteyen Carol, Starjammers adlı uzay keşif grubuna katılır ve birkaç sene ortalıkta görülmez. Yıllar sonra kozmik enerjisini güneşi kurtarmak için harcayan Binary, Kree genlerinden gelen tüm özellikleriyle yenilenmiş olarak dünyaya geri döner.
Avengers’a yeniden katılan ve ismini Warbird olarak değiştiren Carol, artık daha dengeli ve insanlara daha çok yardım eden bir süper kahraman olmaya çalışmaktadır; fakat bir sorunu vardır: Güçleri yavaş yavaş tükenmektedir. Bu durum kendisinin psikolojik olarak da sarsılmasına yol açar. Yıllar boyunca yaşadığı olaylar, değişimler ve kayıplar (sevgilisi Dr. Michael Barnett’ın Mystique tarafından öldürülmesi gibi) onu haddinden fazla alkol tüketmeye iter ve bu durum daha sonra Avengers’tan ayrılmasına kadar varır. Bu ayrılıktan sonra yoğun ruhsal çalışmalar yaparak alkolizmi yener ve tekrardan Avengers’a davet edilir.