Sıradan dünyada sıradan hayatlar yaşayan insanlar için, elbette ki mutantları anlamak ve onları kabullenmek biraz zor kabul edilebilir. Sonuçta sırf farklı bir dile, inanışa ya da etnik kökene sahip diye, içten içe yahut alenen yadırganan insanların varlığını düşündüğümüzde, mutantların toplumda kolay kolay kabul görmemesi oldukça üzücü olsa da çok da şaşırtıcı sayılmaz. Farklı olduğu için başına gelmedik kalmayan mutantları sanırım şu meşhur cümle ile tanımlamak mümkün: Korkulan, nefret edilen ve yine de dünyayı kurtaran.

Takdir edersiniz ki, mutantların sürdüğü hayat hiç de kolay değil. Ancak tüm bunların üzerine, toplumdan dışlanmış mutantların hayatını daha da zor kılan bir başka husus daha var: Kendine yeni bir mutant ismi seçmek! Ve şundan eminiz ki, Ellie Phimister bu alanda kesinlikle en başarılı mutantlar listesinde yer almıyor.

Negasonic Teenage Warhead ile tanışın!

“Negasonic Teenaage Warhead” mi? Cidden mi?

Evet, cidden. Hatta çizgi romanlarda, Kitty Pryde’ın deyimiyle, “Vay canına. Hakikatten seçecek isim kalmamış.” Grant Morrison ve Vincent (Frank Quitely) Deighan, 2001 yılında New X-Men #115’te Ellie Phimister’i yaratırken Monster Magnet adlı grubun aynı ismi taşıyan şarkısından esinlenmiş. Grubun şarkılarına böyle abuk bir isim seçmelerinin gerekçesi ise hayli ilginç: Sürekli depresif sözler yazan, etrafına negatif enerji yayan ve böyle ünlü olan rock yıldızlarıyla dalga geçmek ve onları kendilerince protesto etmek.

“Konuya dönsek? Necidir bu arkadaş?” diyenler için devam edelim.

İşe ciddi tarafından bakacak olursak, Ellie Phimister’ın en ilgi çekici yanı ismi. Bunun haricinde, yukarıda yazdığı gibi New X-Men #115 ilk kez ortaya çıkan ve yine bu sayıda ölen, Marvel evreninde çok önemli bir yere sahip olmayan genç bir mutant kendisi. Çizgi romanlarda kanlı canlı yer aldığı çok fazla sayı olmaması da bir ek bilgi.

Dünyadaki mutantlar için “yeryüzündeki cennet” konseptinde yaratılan Genosha adlı adada yaşayan, Emma Frost tarafından eğitilen, ancak Genosha’da katledilen 16.000.000 (on altı milyon!) mutanttan biri. Tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi, çizgi romanlarda da bir kişinin ölümü trajediyken, milyonlarcasının soy kırıma uğraması istatistik etkisi yaratıyor. Henüz ergenliğini yaşayan ve mutant güçlerini dahi tam anlamıyla kullanamayan Negasonic Teenage Warhead’in ölümü çizgi roman okurlarına sayfaları değiştirirken pek bir anlam ifade etmiyor. Oysa bir kişinin ölümü, o kişi ve yakınları için adeta kıyamet anlamına gelir. Tabii ki, gerçekten kıyameti yaşayarak birden katledilen 16 milyon mutant için bu biraz daha ayakları yere basan bir anlama sahip.