“Bu Kimyacılara da Akıl Sır Ermiyor Arkadaş!”

dedim Purple Man’i araştırmaya başladığımda. Hırvat asıllı “kimyager” Doktor Zebediah Killgrave, kendi mesleğini icra etmek yerine nedense “casus” olmayı tercih etmiş. Pek de başarılı olamamış, zira bir kimya rafinerisine sızma görevinde çuvallamış ve kaza eseri derisinin mor renge dönüşmesine neden olan türlü kimyasal gazlara maruz kalmış. Yakalanıp sorguya çekildiğindeyse inandırıcılıktan son derece uzak bir bahane sunmasına rağmen serbest bırakılmış. Bunun üstünde o an çok kafa yormayan Killgrave, bir süre sonra insanların ne kadar saçma şeyler söylerse söylesin inandıklarını, hatta ne kadar tuhaf şeyler isterse istesin yaptıklarını fark eder. Kazandığı süper güçlerden son derece memnun olan Killgrave, Purple Man ismini alır ve her zaman giydiği pahalı mor takım elbisesiyle tuhaf süper suçlu kariyerine başlar.

“Sapık Süper Suçlu mu?”

diye düşündüğünüzde aslında 90’lı yıllarda, çizgi romanların Karanlık Çağında yaratılmış bir kıyamet sapık süper suçluyla karşılaşmışlığımız var. Ama Purple Man’in okuyucuyla buluşması Daredevil #4’e, yani 1964 yılına dayanıyor. Elbette o dönemlerde yazılan hikayeler “Comics Code Authority” denetiminde olduğu için sapıklık ve tecavüzcülük gibi unsurlar Purple Man’e sonradan eklendi.

Evet tecavüzcülük! Zira Purple Man öyle dünyayı yönetmek isteyen bir süper suçlu falan değil. Kaldı ki, zaten o kadar güçlü de değil. Çarpık fantezilerini yaşayabileceği bir hayat düşleyen ikinci sınıf bir süper suçludan başka bir şey değildir.

Bir süper kahramanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri… Evet, soldaki Jessica Jones!

Yıllar boyunca Daredevil’in düşmanları arasında yer alan Purple Man, 80’li yıllardan sonra Marvel evreninde sadece bir kaç kez  boy göstermiş, tam dönüşüyse 2000’li yılları bulmuş. Bu dönemlerde Jessica Jones ve eşi Luke Cage’in başına bela olan Killgrave, Jessica’nın hayatında çok büyük travmaya yol açmış. Süper kahramanlığa ilk başladığında Jessica Jones, Purple Man’le karşılaşır ve gücüne karşı koyamayarak tam 8 ay boyunca Killgrave’in pis işlerine alet olur. Hem fiziksel, hem zihinsel istismara maruz kalır. Bu konudaki detaylar için Jessica Jones Dosyamızı okuyabilirsiniz:

“Peki Ne Kadar Güçlü?”

diye soracak olursanız; “mahalle seviyesinde” diye cevap verirdim. Zira Purple Man, derisinden yaydığı kimyasal feromonlar sayesinde kurbanlarını etkileyebiliyor. İnternetten yapacağımız kısa bir araştırmayla insan feromonlarının 15 ila 30 metre arasında bir etki alanına sahip olduğunu öğrenebiliyoruz. Bu bilgi ışığında Purple Man’in taş çatlasın küçük bir mahalleyi kontrol edecek kadar güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Ancak çizgi romanlarda etki alanından çıktıktan sonra bile kurbanlarının metabolizmalarına göre değişen bir süre daha etkisi altında kaldıklarını da hesaba katarsak etki alanının en fazla bir kaç mahalleyle sınırlı kalacağı çıkarımını yapabiliriz. Onun da bence pek garantisi yok.

“Bu mekana çöktüm beyler…”

Purple Man, yayın hayatı boyunca biri bir patlama sonucunda, diğeriyse bir trenin altında kalmak suretiyle en az iki kez kesin şekilde ölmüş, ancak o dönemlerde açıklanmayan şekilde geri döndürülmüştür. Daha sonra bir iyileşme gücü olduğu açıklanarak durum kurtarılmaya çalışılmıştır.