Marvel Süper Suçlu Dosyaları: Thanos

Takvimler 1971’i gösterirken Marvel Comics’in başarılı olan neredeyse tüm karakterlerinde emeği olan Jack Kirby artık Marvel Comics’te değil, rakip şirket DC Comics için çalışıyordu. Ancak bu dönem öyle bir dönemdi ki, bir şirketin deneyip de başarılı olduğu herhangi bir karakteri ya da fikri araklamak diğer şirket için herhangi bir sorun teşkil etmiyordu. Thanos da işte tam olarak böyle bir karakterdi.

Thanos Araklama Bir Karakter mi?

Sorunun kısa cevabı; evet. Genç çizer Jim Starlin, Jack Kirby’nin DC Comics için yaptığı çalışmalardan biri olan New Gods serisiyle adeta büyülenmişti. Starlin, üniversitede psikoloji dersinde öfke yönetimi konusu işlenirken Thanos ve Drax the Destroyer için ilk çizimlerini yapmıştı. Thanos, oturduğu sandalyeye kadar New Gods’taki Metron karakterine bir hayli benziyordu. Starlin’i bir Iron Man serisi çizmesi için görevlendiren dönemin Marvel Editörü Roy Thomas çizime baktı ve şu sözleri söyledi:

“Daha etli butlu olsun. Eğer New Gods’tan karakter çalacaksan bari Darkseid’e benzet. Aralarında en sağlam olanı o.”

Dediğim gibi; o dönemler araklamak çizgi roman sektörü için gayet normal bir şeymiş.

Darkseid, Thanos’u kendisinin soluk bir kopyası olmakla suçlarken. DC vs Marvel #2 (1996)

Deli Titan Thanos

Thanos’un okuyucunun karşısına ilk çıkması 1973 yılında Mike Friedrich’in yazdığı ve Jim Starlin’in çizdiği Iron Man #55 ile gerçekleşti. 1977 yılına kadar devam eden hikaye, 8 farklı çizgi romana yayılarak tam 22 sayı sürdü. Ayrıca 1982’de yayınlanan Death of Captain Marvel’da da bir rolü olmuştu.

8 yıl kadar ortalarda görünmeyen Thanos, nihayet 1990 yılında Silver Surfer Vol. 3 #34’te tekrar ortaya çıktı ve seriye #59’a kadar konuk olmaya devam etti. Bu esnada başka çizgi roman serilerinde de boy gösterdi. Hatta Thanos denince ilk akla gelen 6 sayılık Infinity Gauntlet mini-serisi de bu dönemde, 1991’de yayınlandı. Bu dönemden sonra Marvel çizgi romanlarındaki varlığı kesintisiz olarak devam etti. Yıllar boyunca defalarca yenildi, defalarca öldü, defalarca dirildi. (Bu konu hakkında yazının ilerleyen bölümlerinde çarpıcı bir anekdot yazacağım, çok şaşıracaksınız). 2012 yılında The Avengers filminde görünmesinden sonra karakter haliyle çok ilgi gördü. Bu sebeple 2013 yılında Thanos Rising isimli 5 sayılık bir mini seri hazırlandı ve karakterin çocukluğundan yetişkinliğine kadar olan dönem detaylıca açıklandı. Böylece karakterin eksiksiz bir orijini de oldu.

Bu arada eğer ilginizi çekiyorsa Infinity Gauntlet ve Thanos Rising (Thanos Yükseliyor) serileri cilt halinde Gerekli Şeyler tarafından Türkçe olarak yayınlandı.

Çok Kısa Marvel Evreni Tarihçesi

Karakterin kökenlerini açıklayabilmek adına bir miktar Marvel evreni (Earth-616 yani) tarihçesinden bahsetmem gerekiyor:

Bir Varmış Bir Yokmuş,

kendilerine Celestial adını veren kozmik varlıklar tarafından Dünya (yani Earth-616, bizim dünyamız değil) ziyaret edilmiş. Celestial’ler, bilmediğimiz sebeplerle Homo Erectus içinden seçtikleri Wanderers adı verilen bir kabile üstünde genetik deneyler yapmıştır. Bu deneyler Earth-616’nın geleceğinde insan ırkı içinde X-Gen’inin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bildiğiniz (ya da bilmediğiniz gibi) X-Gen’ine sahip olan insan ırkına Homo Superior (bildiğiniz mutant) adı verilir. Söz konusu deneyler insan ırkında çevresel faktörlere dayalı mutasyonun tetiklenmesini de kolaylaştırmıştır. Bu yüzden bizim dünyamızda aşırı doz radyasyon ile kanser olup ölümle sonuçlanabilecek kazalar Earth-616’da Spider-Man ve Hulk gibi süper güçlü insanların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Hatta Reed Richards, Henry Pym, Bruce Banner ve Tony Stark gibi Earth-616’nın teknolojik gelişimini bizim dünyamızdan çok daha ileriye taşıyan insanların ortaya çıkmasını da Celestial deneylerine bağlayanlar olmuştur.

Celestials

Bu arada “Earth-616 da neyin nesi?” diye merak edenleri sitemizin en çok okunan yazılarından birine davet edelim, bilgi eksikliği kalmasın:

Marvel Çokluevren Dosyası

Valhasıl, Celestial’lerin niyeti neydi bilinmez. Ancak Dünya teknolojik olarak fersah fersah ileri olan birçok uzaylı ırkın hedefinde olmuş, defalarca istila ve yok edilmeye çalışılmıştır. Ancak tehditlerden süper güçlü insan nüfusu sayesinde kurtulabilmiştir.

Celestial deneylerinin bir önemli aşaması da genetik filizlenme yaratarak Eternal (Homo Immortalis) ve Deviant (Homo Descendus) ırklarının ortaya çıkmasıdır.

Eternal’lar…

…bin yıl yaşayan, hastalık ve zehirlere karşı bağışıklığı olan ve kozmik enerji kontrol edebilen bir ırktır. Kozmik enerji kullanımında her Eternal potansiyel olarak uçmak, kozmik ışınlar, zihin kontrolü, illüzyon, teleport, güç alanı ve objelerin şeklini değiştirebilmek gibi çılgın güçler kullanabilir. Hatta 3 ya da daha fazla Eternal birleşerek Uni-Mind adı verilen kozmik bir varlığa bile dönüşebilmektedir.

Diğer Yandan Deviant’lar…

Eternal kuzenleri insan standartlarına göre güzel gürünümlü ve uzun ömürlü değildirler. Her biri kendine has olmak kaydıyla çeşitli fiziksel mutasyonları vardır. Hiçbir Daviant’ın mutasyonu bir diğerine benzemez. Mutasyonlar bazen onlar süper güçler kazandırmış, ancak bu güçler Eternal kuzenleri kadar etkili asla olamamıştır.

Thanos ise…

Saturn’ün en büyük uydusu olan Titan’da babası Mentor ve annesi Sui-San’ın oğlu olarak doğmuş olan bir Eternal’dir. Ancak Eternal’ler arasında “Deviant Sendromu” adı verilen bir mutasyonla doğmuştur. Yani talihsiz bir şekilde Deviant geni taşımaktadır. Dış görünüşünü babası dert etmez, ancak annesi bebeği görür görmez ‘eğer erken davranıp onu öldürmezse bebeğin bir gün herkesi öldüreceğini’ söyleyerek öldürmeye çalışır!

Valhasıl Thanos bir şekilde naif bir karakter geliştirerek büyür ve okulunun en zeki öğrencisi olur. Kardeşi Eros’un (Gelecekte bir Avengers üyesi olacak olan Starfox) popülerliğinin gölgesinde bir süre yaşamını devam ettirir. Ancak ilginç bir şekilde mutasyonu onu toplumun dışına itecek gibi görünse de durum tam tersi olmuştur. Tümü iyi görünüşlü olan Eternal halkı onun farklılığını kucaklamıştır. Elbette olayı insan normlarına göre düşünmemek gerekiyor, ne de olsa Eternal halkının kozmik güce erişimi olduğundan hayatı algılarının insanlardan çok daha farklı olduğunu aklımızda bulundurmakta fayda var.

Bu yazı, "Süper Suçlu Dosyaları" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar