Naruto – En Güçlü Olmanın Derdinde Uslanmaz Ninja

Ninjaların Gücü Adına

Daha önce ele aldığımız shounen seriler için de geçerli olan bir çok durumun Naruto içinde aynı olduğunu söyleyebiliriz. Türün en belirgin özelliği ana karakter olarak yaratılan bireylerin sürekli yaşadıkları toplumla ilgili sıkıntıları, bir çeşit uyumsuzluklara sahip olması durumu. Misal ana karakter bir öğrenciyse ya vurdumduymaz, ipe sapa gelmez bir şekilde karşımıza çıkar ya da derslerinde aşırı dereceli başarılı olduğu için toplumu hor görüp asosyal bir hayatı tercih etmiştir. Genel geçer toplumsal kurallar, alışkanlıklar çoğu zaman shounen ana karakteri/karakterleri için söz konusu değildir.

Burada da Uzumaki Naruto karakterinin yaşadığı köy halkını canından bezdiren bir tip olduğunu görüyoruz. Shounen seriler için genç sayılacak bir başrol –genelde lise öğrencisi yaşlarında olurlar ama Naruto sekiz on yaşlarında. Mangakanın bu duruma en uygun rol olarak haşarı, enerjik bir okul talebesi seçimi gayet yerinde olmuş. Bununla birlikte seri içerisindeki bir diğer ana karakter olan ve Naruto’nun “baş düşmanı” olduğunu söyleyebileceğimiz Sasuke, tam tersine buz gibi bir karakter sergiliyor. Hikayeyi okudukça neden böyle olduğu anlaşılıyor. Ancak buradaki önemli nokta iki karakter arasındaki sinerji. Naruto ne kadar çok konuşuyorsa Sasuke bir o kadar susuyor. Senaryonun akışı ve tutarlılığı için elzem olan bir durumu Masaşi Kişimoto akıllara kazınacak karakterler olarak hayata geçiriyor.

Zaten mangakanın bir çeşit dahi olduğunu seri ilerledikçe çok daha iyi anlıyoruz. En başta dediğimiz gibi seri ninja teması üzerine kurulu. Her biri birbirinden farklı bölgelerde ikamet eden birçok klan var ve haliyle her birinin de kendine has güçlü ve zayıf yönleri var. En basit haliyle su temelli saldırılar yapabilen bir ninja ateş özellikli bir rakibi karşısında doğal olarak bir sıfır önde olacaktır. Normal olarak beklenen bu. Ancak işin içine hayal gücü ve zeka girince iş değişiyor. Mangaka, bu noktada sazı eline alıyor ve başlıyor çalmaya. Seri boyunca birbirinden heyecanlı ve akıl dolu karşılaşma ile okuru kendisine bağlıyor. Naruto’yu Naruto yapan, ilk otuz cildi yetmiş milyondan fazla satan bir seri yapan, bu karşılaşmaların ardındaki zekadan başkası değil. Tüm seri boyunca türetilen tekniklerin, karakter tasarımlarının –ki gördüğüm en iyi karakter altyapısına sahip serilerden bir tanesi sanırım- her birinin oldukça detaylı ele alındığı görülüyor.

Kağıt üstünde ortaya konan işe bakacak olursak tatmin edici olduğunu söyleyebilirim. Sıra dışı karakter tasarımları tercih eden mangaka bu noktada özelikle duygular, ruh halleri vs. konusunda da başarılı bir iş çıkartmış. İçerisinde bol bol ninja karşılaşması geçen seride bu dövüşlerin bazı yerlerde anlaşılamadığı oluyor. Seriyi okudukça insan alışıyor elbet ama daha net olmalarını dilerdim. Mekan tasarımları konusunda ise özellikle doğa, açık hava arka planı üzerinde okuduğumuz serinin bu kısmının başarılı olduğunu düşünüyorum.

Seri hakkında yer yer karşılaştığımız tutarsızlıklar dışında dikkatimi çeken çok fazla olumsuz nokta yok. Örneğin bazı bölümlerde zamanına hiç uymayan teknoloji kullanımı görüyor olmamız dikkatimi çekti. Sonuçta ninjaların aktif olarak görevde olduğu bir dönemden bahsediyoruz. Bir nevi Orta Çağ. İyi ki çok fazla karşılaşmıyoruz. Yoksa misal haberleşme için elektronik cihaz kullanımı çok da mantıklı gelmedi. Bunun dışında seriye başladıktan sonra birçok kişinin ara vermesine, bırakmasına sebep Naruto’nun ta kendisi galiba. Evvela diğer serilerdeki gibi karizmatik çocuk rolünden –ilk başlarda- çok uzak ve sürekli mızmızlanan bir karakter ortaya koyması bu durumun başlıca nedeni. Açıkçası seri ilerledikçe işlerin çok daha güzel noktalara vardığını göreceğinize garanti veriyorum. Sabredip okuyun, ilerisi cidden çok başarılı.

Okunası

Gerek ilgi çekici senaryosu gerek birbirinden ilginç karakterleri gerekse hepsi zekice tasarlanıp hayata geçirilen dövüş sahneleri Naruto’nun diğer serilerden ayrılmasını sağlıyor. Ninja temasını gayet başarılı bir şekilde hayat geçiren seri Gerekli Şeyler tarafından dilimize kazandırılan ilk Shounen Jump mangası olma özelliğini taşıyor. En son baktığımda otuz cildi çevrilmişti. Ki 25.cilttem sonra asıl mevzu başlıyor, benden söylemesi.

Bu yazı, "Gerekli Şeyler Manga Koleksiyonu" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar