One Punch Man – Bunalımlı Süper Kahraman!

Komedi türünde eşine az rastlanmayan, aksine bolca bulunan absürt komedi dalında, güzel bir manga var elimizde bu sefer. ilk çıktığı zamanlarda “bu ne lan?” diyerek pek de kale almamıştım kendisini itiraf edeyim. Ama animasyon stüdyolarındaki abiler, biz bunun animesini yapıyoruz dediklerinde de şaşırdım haliyle. ilk etapta kendisine pek şans tanımadığım manga One-Punch Man, bakalım neyin nesiymiş diyerek okumaya başladım ve hatırımda kalanları da aktarıyorum.

Absürt bir seri dedik kendisi için ve hakikaten öyle. Yazarı resmen boş zamanlarını değerlendirmek için karalıyormuş bu mereti ama gel gör ki iş büyümüş. Hikayemiz şöyle başlıyor; Saitama adındaki hayatı iş görüşmeleri ile geçen genç arkadaş, bir gün yine iş görüşmelerinden birinin dönüşünde -yine başarısız- abuk sabuk bir yaratığın saldırısına uğrar. Yaratığı görünce bana hak vereceksiniz, emin olun.

Neyse efendim, bu saldırı esnasında olaya karışan bir çocuğu – ki olayları başlatan velet- hayatını kurtarmaya çabalarken aldığı (aslında içinde umre kalan) karar ile kötülere karşı yılmadan mücadele edecek, hatta o kadar güçlü olacaktır ki; rakibi kim olursa olsun tek vuruşla yenecektir. Anlaşıldığı üzere öyle de olur. Üç yıllık zorlu çalışmanın ardından Saitama, yoğun çalışmalarının meyvesi olarak kel kalan kafası ile genç kızların rüyalarını süslemeyi başaramasa da, son derece güçlü bir süper kahraman olarak hayatının geri kalanında kötülerin karşısında yer alacaktır. Artık o hep istediği güce sahiptir. Ama…

onePunchMan1

Aması var bir de olayın…

Bu kadar güç elde ettikten sonra amacına ulaştığı için tatmin olması gerekirken, adamımız tam tersine bunalıma giriyor. Nedeni ise şu; karşısına çıkma cesareti gösteren her rakibini tek vuruşla yendiği için dövüşlerinden zevk alamamaya başlıyor. Hal böyle olunca; monoton bir süper kahraman hayatı yaşamaya başlar.

Heyecan duymadan tek hamle ile rakiplerini yenen Saitama, hayatına farklılık katmak isterken karşısına Genos adında cyborg bir eleman çıkar. Zamanında yaşadığı şehri yerle bir eden cyborgun, birinden intikam almak için gençliğinin baharında kendi isteği ile hasmıyla aynı cins olmaya karar verir. Kel kafalı kahramanımızın gücüne tanık olduktan sonra, onun öğrencisi olmaya karar verir. İstemediği yeni öğrencisi ile birbirinden garip yaratıkların da hakkından her zamanki yöntem ile gelen Saitama’nın başına gelenler tabi ki bununla da kalmıyor.

Efendim, animesinin geleceğini en başta yazdığım One-Punch Man, absürt komedi türü için iyi düşünülmüş bir yapım. Manga olsun çamurdan olsun diyorsanız da, kaliteli bir şeyler olsun, ayırdığım vakte değsin diyenlerdenseniz de -kaliteli komedi olarak ele almakta fayda var tabi- buyurunuz efendim.

Ben biraz daha okumaya devam edeceğim. Bu arada animesi çıktığında da burada olun, konuşuruz hakkında.

Yorumlar