Konu anlatımı pek çok karede karakterlerin iç sesinden ilerleyerek derinleşmelerine yardımcı olmuş. Karakterlerin kendilerine yaptıkları bu fısıltılar benim hikayeye daha çok kaptırmamı sağladı. Çoğu zaman yalın olan işleniş bazen sizi terimlere boğmuş. Arada bazı kelimeleri anlamak biraz konu hakimiyeti ve hikayeye aşinalık gerektiriyor. (Örn: Guildpact) Olaya daha çok hakim olmak isteyenlerin internet sitesinden bu link ile zaman mekan karşılaştırmalı okumalarını da önerebilirim. Tezzeret hikayesi dışında hiçbir noktada sıkılmadan sayfaları çevirdim. O hikayeyi sevmemem de karaktere antipati noktasında ilgisiz olmamla ilişkili muhtemelen. Yani olay örgüsü, hikaye kalitesi, karakter ağırlığı ve işleniş olarak fantastik tarza açık olanları asla baymayacağını düşündüğüm bir yapım olmuş. Hele ki Magic: The Gathering kurgusuna yada karakterlerine merakınız varsa sayfaların elinizden hızlı gittiği bir yapım olmuş.

Oyundaki elementleri tanımak için de bu çizgi romanı okumak yardımcı olur. Magic’e dair en başarılı bulduğum olaylardan biri element konusudur. Mana elementleri dediğimiz enerji kaynaklarının müthiş bir denge uyumu içinde kendi felsefelerini yakalayarak hem kurguya hem oynanışa yaptığı karakteristik etki muazzam. Çizgi Romandaki Planeswalker karakterleri de kendi mana elementlerinin felsefelerine göre hareket ettiği için bu size elementlerin karakterleri ile ilgili fikir veriyor. Örneğin; Kırmızı manayı kullanan Chandra’nın fevri ve pervasız oluşu , mavi manayı kullanan Jace’in bilgiyi kovalaması, siyah manaya hükmeden Liliana’nın bireyselliği elementleri çok güzel yansıtmış.

Çizimler

Görsellikte ciddi bir kalite yakalamış oyunun çizgi roman çizimleri de büyük ölçüde beklentiyi karşılıyor. Sayfaları çevirmek istiyorsunuz ama bazı karelerden gözünüzü alamıyorsunuz. Merak ettiğiniz karakterler çizim dinamiğinde çoğunlukla beklediğiniz etkiyi veriyor. Belki Chandra’yı yan profilden falan ilk kez görünce iri kıyım bulmuş olabilirim ama mantıken öyle olması gerekiyordu biliyorum. Çizerlerin aynı zamanda kart çizer’i olup olaya hakim olması çizgi romana yansımış. Paneller bazen karma karışık ama oradan buradan “spell ” fırlıyorken anlaşılabilir beni rahatsız etmedi. Çizgi romanın henüz bizim yayın evleri tarafından üstlenilmiş bir çevirisi bulunmuyor. Türkiye’deki Magic: The Gathering algısı daha çok oyun üzerine şekillendiği için doğal bir durum. Böyle böyle bahsedip olayın hikaye tarafına dikkat çekmekte fayda var.

Çok güzel bir detay da bazı karelerin sağ altında o karedeki savaş sahnesinde kullanılan büyü ve karakterde bıraktığı hasar not düşülmüş, kart oyununa göz kırpmış.

Path of The Planeswalker; karakterlere yönelik merakınıza cevap veren, sizi oyunun hikaye yönüyle ilgili fikir sahibi yapan kalite bir yapım olmuş. Daha çok içine girdikçe hayranlığımı büyüten bu evren, şahsi teorime göre önümüzdeki on yıllık süreçte hak ettiği değere yaklaşıp adından çok söz ettirecek. Uzak diyarlardaki efsane büyücülerin hikayelerini bize getiren lezzetli çizgi roman, harika bir koleksiyon değeri olarak raflarınızdaki yerini hak ediyor. Keyifli okumalar olsun.