Periler Ülkesinden Nefret Ediyorum: Bunun İçin Sebeplerim Var

Bağımsız çizgi romanlar hakkında ne düşündüğümü daha önceki çizgi roman yazılarmda çokça dile getirdim. Herhangi seriye, evrene dahil olmak zorunda olmayan eserlerdeki özgürlük hissi beni bu yapımlara daha çok çekiyor. Bu doğrultuda okuduğum eserler hakkında birkaç kelime yazmamak olmaz tabi ki. Yakın zamanda ikinci kez okuduğum ve yine aynı tadı aldığım Periler Ülkesinden Nefret Ediyorum, benim için çizgi romanda kahkahanın son zamanlardaki kelime karşılığı olabilir.

Çünkü Scottie Young var işin içinde. Bu defa hem yazar hemde çizer olarak! Özellikle Oz çizgi romanı ile adından bir hayli söz ettiren çizerin hayal dünyasının ne kadar renkli ve canlı olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Neil Gaiman ile birlikte Babam Sür Peşinde gibi keyifle okuduğum bir diğer kitapta da yer alan çizer yaptığı iş ile beğenimi çoktan kazandı. Saydığım eserleri okuyanlar bu yazıda bizi neler bekliyor az çok tahmin edecektir.

Tabi ki envai çeşit delilik ve eğlence ile birlikte gelen kahkaha atma isteği. Alice Harikala Diyarında’yı hatırlayın. Orada karşımıza çıkan dünyanın aynısı. Tek fark bu defa işler hiç masumane değil ve olabildiğine saykodelik!

Ne Dilediğine Dikkat Et!

Sonra kendini tamda istediğin şeyin ortasında bulabilirsin. Bu iyi bir şey gibi gözükse de Gertrude dileği gerçek olduktan sonra kendisini tam bir keşmekeşin ortasında bulur. İstediği gibi bir çeşit harikalar diyarına düşen karakterimiz hayal ettiği eğlence ve mutluluğu bulmaktan her zamankinden daha uzakta olduğunu fark eder. Çünkü harikalar diyarına girmek için içten bir dilek yeterliyken çıkmak için ‘kek sevici’ bir anahtarı bulmak zorundasınız. Yaklaşık sekiz yaşında olan bir kızın bile iki gün içinde bulabileceği anahtarı aramak uğruna periler ülkesinde tam yirmi altı yıl geçirir!

Beceriksiz olduğunu anladık değil mi. Yirmi altı sene boyunca deli gibi dolanıp durmuş baksanıza! Haliyle küçük çocuk masumiyetinden geriye sadece küçük çocuk kısmı kalıyor. Yaşadığı onca yıla rağmen biraz bile büyümeyen ufacık bedeni ile kelle avcıları, zombi yaratıklar ve envai çeşit hayal dünyası sakini ile mücadele eder. Amacı uğruna kaç kişiyi suçsuz yere ‘silktiğinin’ haddi hesabı olmayan Gertrude kendisini bekleyen her türlü saçmalık için en psikopat çözümleri üretmeye devam eder. Ta ki anahtarı bulana kadar.

Hikaye için söylenebilecekler bu kadar. Beceriksiz olduğu kadar zaman içerisinde alkolik, küfürbaz, iştahlı bir cani haline gelen küçük bir kız çocuğunun başından geçenler hiç olmadığı kadar eğlenceli. Düşünsenize bulunduğunuz yer akıl almayacak güzelliklerle dolu ve siz elinizde savaş baltası ile gülerek -keyiften ziyade kafayı kırmış olmaktan- adam öldürüyorsunuz!

Alice?

Periler Ülkesinden Nefret Ediyorum geçen sene piyasaya çıkan ancak çok az kişinin dikkatini çeken bir eser. Öyle büyük bir çıkış yapmadığını düşünüyorum. Ana akım serilerden sıra gelmedi sanırım. Şahsen bende Marmara Çizgi’nin sosyal medya hesabında kendisi ile karşılaştım. Merak duygusu ağır basınca ilk fırsatta edindiğim eser iyi ki şu an arşivimde yer alıyor.

Eser sonuna kadar eğlence odaklı. Kesinlikle başka bir kaygı güttüğünü düşünmüyorum. Yakın zamanda V for Vendetta, Buzul Çağı gibi ciddi çizgi romanlar okuduktan sonra ve yoğun çalışma tempom esnasında resmen bütün stresimi aldı. Uyarlama eserler kategorisinde değerlendirebileceğimiz yapım aslından sadece harikalar diyarı kısmı ile benzerlik taşıyor. Onun dışında kalanlar bambaşka bir boyutta. Tamam yine kötü bir kraliçe var, saçma sapan bir şekilde her cisim, hayvan, varlık konuşabiliyor. Ancak burada işler Alice’in başına gelenler kadar gergin ya da sıkıntılı değil.

Lewis Carrol’ın kaleme aldığı kitap barındırdığı ögeler itibari ile kesinlikle bir uyuşturucu tesirinde yazıldığı anlaşılacak nitelikteydi. Zira yazarın ölüm nedenleri arasında uyuşturucu madde kullanımı olduğu düşünülüyor. Yazdığı kitap içerisinde Alice’in başına gelenlerin alt metinlerinde alegorik olduğu kadar cinsel göndermelerin yer aldığı da tartışılan bir diğer konu. Bu söylediklerimi kenara koysak dahi söz konusu kitap içerisinde vuku bulan olayların gayet gergin hatta yer yer korkutucu olduğunu düşünüyorum.

Scottie Young ise bu eseri almış içerisine 21.yüzyıl jargonunu, kişilik modellerini, popüler kültür klişelerini zerk etmiş. Yer yer yaptığı göndermeler -sonlara doğru Hadoken atan karakter gibi- ile de eğlenceyi katlamya devam etmiş. Kesinlikle bir mesaj kaygısı gütmeden kaleme alınmış salt kahkaha aracı. Herhangi bir mesajı varsa dahi bunu düşünmeden okudum, keyif almak için birebir.

Gert ve Larry

Karakter tasarımı konusunda ana karakteri yeşil saçlı tasarlayan Scottie Young, ona bir de alkolik ve sigara tiryakisi yancı eklemiş. Şapkasından olur olmadık her şeyi çıkarabilen sinek Larrigon -Larry- kitaptaki en beğendiğim karakterdi. Yirmi küsür yıl boyunca arayıcıya rehberlik etmek resmen ömründen ömür almış. Okuyunca ne demek istediğimi göreceksiniz.

Eserin çizimlerine ise kesinlikle diyecek yok. Her sayfa bir renk cümbüşü, her çizim yaratıcılık dolu. Hepsinin çok özgün şeyler olmadığı doğru ancak dark yaratan nokta nasıl yorumlamdıkları. Kariyer anlamında oldukça başarılı bir çizerden bahsediyoruz, beklentiniz yüksek olsun. Karşılanacaktır. Periler ülkesi dendiği vakit hepimizin aklına başka bir şey geliyor değil mi. Ancak Scottie Young’ın aklına gelenler hepimizinkinden çok daha çılgınca. Özellikle krakter çizimlerinde çok iyi işler çıkarmış olan çizerin atmosfer anlamında da bir eksiği olduğunu söylemek güç. Her noktası ile olmuş bir eser diyebilirim.

Eğer hem bir şeyler okuyayım hemde toplu taşımada kahkaha atayım diyorsanız sizi de Periler Ülkesinden Nefret Ediyorum’un sayfalarına davet ediyorum. Marmara Çizgi çok iyi iş çıkarmış. Umuyorum yakın zamansa devamını kavuşuruz.

Yorumlar