Red Sonja – Kılıçlı Dişi Şeytan… Serüven Başlıyor

1980’li yıllarda büyümüş, ders çalışmış bir çok insan için “ders kitabı arasına Conan koymak ve çaktırmadan okumak” (ve tabii ki kendimizi kandırmak) isimli bir anı vardır. Bu benim için de geçerliydi. O Conan, o ders kitabının arasına girerdi. İşte o Conan’lara göz atarken maceralarında zaman zaman beliren güzel, güçlü bir savaşçı olurdu. Kızıl saçları ona Red ismini kazandırmıştı.

Varsa Yoksa Conan!

Artık ataerkillikten midir, ergenlikten midir, bu maceralarda hep Red’in orasına burasına bakar “Yürü be Conan! Vur! Kır!” derdik. Halbuki Red (bilahare Red Sonja) de bir ölüm makinesidir. 1970’lerin sonuna doğru Marvel aracılığıyla kendi fasiküllerine kavuşan Red Sonja, ülkemizde biraz Conan’ın gölgesinde kaldı galiba. Dünyada yaklaşık 20 sene boyunca yayın hayatına başarılı bir şekilde devam eden Sonja, 1995 senesinde sevenlerine veda etti. 1998 ve 1999 yıllarında farklı firmalardan ufak tefek maceraları çıksa da 2005 yılına kadar sessizliğini korudu.

redsonja1

Ülkemizde Alfa yayınları zamanında, Conan bölümlerinin içinde görülürken daha sonra Alfa yayınları tarafından ayrıca Red Sonja adıyla yayınlanmaya başlamıştır. 2000 yılında da daha önce yayınlanan 2 serinin içinden seçilmiş olan seçme öyküler ile büyük boy olarak sadece 7 sayı yayınlanmış ve “finale” yapmıştır.

Reenkarnasyon, Hem de İki Kez

Aradan yıllar geçti ve Dynamite Entertainment firması 2005 yılında Red Sonja’yı canlandırdı. Marmara Çizgi de canlanan bu nostaljiyi, Türkçe olarak bizlere sundu. Yeni Red Sonja “flashback“lerle dolu. Hemen ilk sayıda “hee demek böyle olmuş da bu kadın süper savaşçı olmuş” demiyoruz… Ki bu da hikayeleri daha merak uyandırır hale getiriyor.

Dynamite, 2005 yılında canlandırdığı Sonja’yı, 35. sayıda yine canlandırıyor (okuyun öğrenin efendim) ve şu an dünyada maceraları devam eden Sonja halini alıyor.

Yeter Tarih Dersi!

Red Sonja’nın ilk cildi, “Kılıçlı Dişi Şeytan” serisinin ilk altı fasikülüni içeriyor. Macera, Red Sonja’nın, sakince kamp kurarken saldırıya uğramış bir haberciye yardım etmesi ile başlar. Gideceği yere kadar ona eşlik etmeye karar verir ancak varış noktalarına çok yakın bir yerde, bir göl başında habis bir büyü, habercinin canını alır. Red Sonja, garibanın kellesini evine getirir ve olanları baş rahibe iletir. Her şey Sonja için yolunda gidiyor gibi gözükürken hikaye bambaşka bir yere doğru seyretmeye başlar.

redsonja2

“Conan okumayı özlemişim.” Red Sonja’yı okumaya başladığımda ilk aklıma gelen bu oldu. He bu, asla “Sonja bir Conan kopyasıdır” demek değildir. Bu, Red Sonja okurken Conan’da aldığım keyfi birebir aldım demektir. Öyle ki, ikinci ve üçüncü ciltleri hiç beklemeden edindim… Ancak o başka bir hikaye.

Çizimler ve Hikaye

Çizgi roman okurken ben öncelikle hikayeye dikkat ederim. Ancak Red Sonja’da ilk gözüme çarpan çizimler oldu. Tamam bunda Sonja’nın “göz alıcı” zırhı (ya da zırhsızlığı demeliyim sanırım) çok etkili oldu ama savaş ve çarpışma detayları, büyü sonucu ortaya çıkan gariplikler gerçekten çok iyi tasarlanmış, düşünülmüş.

redsonja3

Hikaye kısmı ise sanırım ya 3. ya da 4. sayfadan itibaren heyecanı başlatıyor ve son sayfaya kadar hiç hız kesmiyor. Tempo harika, kurgu basit başlıyor ama sayfalar döndükçe karmaşık, zeki bir senaryo ortaya çıkıyor. Tipik fantastik kurgu senaryo unsurları da var hikayede. Yol boyunca takım arkadaşları edinmek, kötü büyücü, kötü tanrılar, ona hizmet eden şuursuzlar ordusu vb.

Edinin!

Red Sonja çok sağlam geri dönmüş. He ben eski haline çok aşina değildim yalan yok ama bu yeni hali gönülleri fethetti; onu söyleyebilirim. Red Sonja, evet niş bir kitleye cazip gelen bir kahraman olabilir ama inanın bu yeni Red Sonja tüm çizgi roman severlere sayfaları büyü hızıyla çevirtecek cinsten.

Kadim büyülerle savaşmaya kadim bir kahraman gerek…

Bu yazı, "Red Sonja Yazı Dizisi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar