Daha önceki yazılarıma göz atanlar, Avrupa menşeili çizgi romanlara olan ilgimi az çok bilirler. Bugün bahsedeceğim eser de; Fransız yapımı bir çalışma olan Samuray isimli çizgi roman.Yapı Kredi Yayınları tarafından Türkiye’ye kazandırılan Samuray, şimdilik 3 cilt. Bu eser, bir Fransız kitabevi olan “Soleil Productions” tarafından piyasaya sürülmüş. Her ne kadar ilk okuduğumuzda kimimize bir şey ifade etmese de, çoğumuz Soleil ürünlerini çok yakından tanıyoruz. 1989 yılında kurulan bu firma; Mandrake, Tarzan gibi klasikleri çizgi roman dünyasına kazandıran şirket olarak biliniyor. Bu klasiklere dair fikri olan ve çocukluğu Mandrake ile geçmiş biri olarak, Samuray’da beklentilerim biraz yüksekti. “Peki sonuç ne oldu?” derseniz, gelin birlikte inceleyelim Samuray’ı.

Takeo – San

“Tam Olarak Hikaye Nedir, Anlayamadık da?”

Aslında karmaşık değil. Sadece fazla dikkatli takip gerektiriyor. Kahramanımız Takeo isimli bir samuray. Abisi ile yolları yıllar önce ayrılmış ve onu bulmak için bir adaya gitmesi gerektiğini keşfediyor. Yakın dostu bir keşiş. Onunla birlikte adaya giderlerken, yol boyunda adanın ne denli tehlikeli bir yer ve hatta yer yüzündeki cehennem olduğuna dair bilgiler ediniyoruz. Takeo tam adaya gidecekken, başka ciddi bir tehlikenin yakınlarda olduğunu fark ediyor ve görevleri birden bambaşka bir hal alıyor. Bu yeni görevlerinde kötülük ve lanetle güçlenmiş olan 13. Yalvaç ile savaşmak zorundadırlar… Tabii ki; hikayenin akışına dair bilgiler vererek “spoiler” vermeyeceğim ama 3 cilt boyunca hikaye akışında hep bir farklı yöne gitme durumuyla karşılaşacaksınız. Bu her ne kadar akışı keyifli yapsa da, çok fazla karakterin hikayeye dahil olmasına ve kurgunun biraz karışmasına neden oluyor. Aslında temelde çok basit bir tema, karmaşık bir hale gelmiş.

Orta Çağ Japonyası Candır

Bu çizgi roman özellikle orta çağ japonyası ile RPG severler için çok yerinde bir sentez desem yalan olmaz. Hem mistik, kurgusal unsurlar hem de Orta Çağ Japonyası’nın tüm bilinen elementleri aynı hikayede eritilmiş. Samuraylar, ninjalar, geyşalar, çay seremonisi, büyüler, yasak peygamberler vs vs. Samuray kültürünü sevenler için güzel bir serüven kesinlikle. Ve açıkcası Japon kültürüne çok ilginiz yoksa, bu esere temkinli yaklaşabilirsiniz.

“Onu bana bırakın” – Meşhur son sözlere bir tane daha ekleyelim lütfen

Çizimler Detaylı, Olaylar Kuşkulu

Öncelikle Samuray’ın çizimleri bence kusursuz. Gerek renklendirmeler, gerek arka plan çalışmaları gerekse de tiplemelerin detayları dört dörtlük. Şehirlerin detayları, anlık hislerin yüzdeki ifadeleri gerçekten başarılı olmuş. Ancak Samuray’da bazı noktalarda “nasıl oldu da…..oldu?” diye sormadan edemedim. Bir savaşta örneğin; ninjalar nasıl oldu da surları o kadar kolay geçebildi? Ne oldu da o Samuray Takeo’ya meydan okudu? “Spoiler” vermeden örnekleyemeceğim benzer bir kaç soru daha… bazı noktalar var ki; sanki çabuk geçilmiş. Daha detaylı, daha neden sonuç ilişkisi ortada çizimler, anlatımlar olabilirmiş.

Bu Sefer YKY’ye Teşekkürler

Daha önce çizgi roman konusunda biraz hantal olmakla suçladığım YKY’ye, Samuray konusunda hakkını vermeliyim. Okko’daki yavaş performansını, Samuray’da hayli hayli telafi etmiş durumda. Şu an piyasada bulunan 3. ciltin son hikayesi Ogomo 2014 tarihli ve YKY 2015’in ilk aylarında onu bizlere kazandırdı. Devamını merakla bekliyoruz..

13. Yalvaç’ın zehrinden sakının.