Sadede Gelelim

“1993, Superman’in öldüğü ve Venom’un kendi serisi olduğu yıldır. Bunu aklınızda tutun.”
Marvel Year In Review, 1993.

Bu bölüme özellikle bu alıntıyla başlamak istedim, bilmem tanıdık geldi mi? Günümüzde Marvel birbirine benzeyen, formülize edilmiş, ancak patlamış mısır eşliğinde tüketilebilecek gayet eğlenceli filmler sunuyor. Ancak izleyicinin artık bu formülden az da olsa sıkılmaya başladığı da bir gerçek. DC Comics orta vadede başarılı olacağını düşündüğüm değişik bir damar denedi, ama sosyal medya baskısı yüzünden muhtemelen onlar da rotayı patlamış mısır filmlerine çevirecek. İşte bu noktada tıpkı çizgi roman tarihinin mahallenin delisi rolüne soyunmuş bir (hatta iki) kuruluş var ve hayır, bu sefer bu Image Comics değil: 20th Century Fox (ve Sony).

Deadpool (2016)’un başarısı, R Rated olmasına yoruldu ve 20th Century Fox elinde film hakları olan X-Force‘un gelecek filminin R Rated olacağını duyurdu. Sony de Spider-Man sayesinde elinde tuttuğu Venom haklarıyla yine R Rated bir film yapacağını duyurdu. Yukarıda yaptığım alıntıya ne kadar da benzer değil mi? Dönemi için bence iyi sayılabilecek Superman filmine burun kıvıran aynı kitle şimdi Venom filmini duyunca heyecana kapılıyor. Hem de Superman o yerden yere vurulan Batman V Superman: Dawn of Justice filminde öldürülmüşken! Bak sen!

Batman V Superman: Dawn of Justice (2016) – “Venom koş! Superman öldü!”

Üstüne üstlük, bu tsunaminin üstünde yapılacak tehlikeli sörfe Image Comics de Spawn’ı mezarından hortlatarak katılmaya karar verdi. E, şimdi kambersiz düğün olur mu? Olmaz tabi ki. Marvel yönetiminde bu furyaya kapılınca neler olduğunu hatırlayan birileri olduğunu umuyorum. DC Comics, dolayısıyla Warner Bros ise tamamen başka bir vak’a. “Biz karanlık hikaye istiyoruz” diye bikbiklenen sosyal medya neferleri DC’yi bu yola sürükleyebilir diye korkuyorum.

Bir Pazarlama Stratejisi Olarak R Rated

Ben “Bakın size harika R Rated film yapıyoruz!” argümanının büyük bir pazarlama kurnazlığı olduğunu düşünüyorum. Zira süper kahraman filminden bir R Rated sinema klasiği çıkacağını ummak bana çok naifçe geliyor. Ancak günümüzde global çalışan bir sosyal medya ajansı tüm algıyı kökten değiştirebiliyor. Örnekleri her yerde görebilirsiniz. Altı iyi senaryoyla doldurulmamış filmler şimdi R Rated furyasıyla bir güzel pazarlanacak. Ne de olsa Deadpool ve Logan R Rated oldukları için (!) çok iyi filmlerdi öyle değil mi?

Sonradan Eklenen Bir Not: Bu yazı yayınladığı gün Watchmen’in R Rated bir animasyon uyarlamasının yapılacağı haberi internete düştü. Bu arada Zack Snyder’ın 2009’da gösterime giren Watchmen sinema uyarlamasının zaten R Rated olduğunu hatırlatıyor ve yorumu sizlere bırakıyorum…

Deadpool (2016) – “Ne? R Rated’ın olayla alakası yok mu dedin?”

Toparlayacak Olursak

Diyeceğim o ki; süper kahraman filmlerinin özü bozulmadan içerlerine R Rated öğeler sokmak (en azından fanların tepkisini çekmeden) çok zor.

Bununla beraber bir konudan da emin olabilirsiniz: Şiddet ilgi çeker! Mesela Saw (2004) ve Hostel (2005) filmlerini hatırlayın. İlk başlarda ne kadar ilgi çekmişlerdi. Ancak sonrasında her ikisinin devam filmleri gişede çakılmıştı. Zira şiddet bir amaç değil, araç olarak kullanılmadığı sürece uzun vadede başarılı olamaz. Bahse varım Fox’un X-Force filmi gişede ilgi görecek. Hatta Sony’nin Venom’unu izleyince insanlar kendinden geçecek. Spawn’ı görünce “İşte budur!” diyecekler. Ancak uzun vadede tarih tekerrür edecek ve insanlara artık bunlar ilgi çekici gelmemeye başlayacak.

Sonuçta süper kahraman filmlerine ne olur? Yok olurlar mı? Hiç sanmıyorum, şu ya da bu şekilde her daim bu tür filmler olacaktır. Ancak günümüzdeki hype’ın devam etmesine olanak yok. Her imparatorluk gibi bu da çöküp gidecek…

Saw (2004) – Günümüz süper kahraman film sektörü (temsili)

Şunu da eklemeden edemeyeceğim: Çizgi romanlara bir şekilde aşina olan çoğu kişide üç aşağı beş yukarı aynı algı var. Sanki bir çizgi romanın çizgi filmi, dizisi ya da filmi yapıldığında söz konusu çizgi roman sanki seviye yükseliyor gibi düşünülüyor. Hayır, bilakis çoğunluğun beğenisine hitap edebilmeleri için içleri iyice boşaltılıyor. Bu yüzden patlamış mısır eşliğinde tüketilmesi gereken her filmden sonra ne kadar kötü olduğuyla ilgili sosyal medya tantanası yaşanıyor. Bu konuyu detaylıca irdelediğim dolu dolu bir yazım var, okumadıysanız tam zamanıdır:

Yazıyı pek çok yerde tekrarladığım bir düşüncemle kapatayım: Özellikle süper kahramanlarla sinema sayesinde tanıştıysanız, onlar doğal ortamlarında, çizgi romanlarda takip edin. Eminim çok daha seveceksiniz.