Superman ve The Amazing Spider-Man – Yüzyılın Savaşı

İnternet ortamında, özellikle de sosyal medyada, yine özellikle genç nüfusta bir DC – Marvel didişmesidir gider malumunuz. Kimisi DC’nin filmlerine laf atar, diğeri Marvel’in çocuksu olduğunu iddia eder vesaire. Bu güruh birbirini yiye dursun, iki firma tarih boyunca birçok crossover (farklı firmalardan karakterlerin aynı serüvende bir araya gelmesi) sunmuştur ve hemen hepsinde de kavgalar bir şekilde tatlıya bağlanmıştır. Hatta DC firması New York’dan, Amerikan’ın batısına taşınma kararı aldığı zaman, Marvel’in gönderdiği duygusal hoşçakal tweeti hala zihinlerimizde. “Fanboy“ların kavga ettiği kadar değil bazı şeyler galiba, ne dersiniz?

Hem Superman Hem Spidey!

İşte bu crossover‘ların ilkinden bahsedeceğim bugün size. Başlıktan da anlaşılacağı üzere Superman ve Örümcek Adam’ın biraraya geldiği keyifli bir serüven bu. Gerekli Şeyler ile Türkiye’ye gelen Superman ve The Amazing Spider-Man – Yüzyılın Savaşı.  Şüphesiz çok popüler iki karakteri aynı macerada görmek heyecan verici. Eh bu iki kahraman söz konusu olunca, heyecan verici süper kötüler de söz konusu oluyor tabii. Detaylara girmeden yazar ve çizerlere kısaca değinmek istiyorum.

Spidey'e bak sen!

Spidey’e bak sen!

Senaryo Gerry Conway ve Jim Shooter’a ait. Conway, Punisher’ın yaratıcılarından ve tecrübeli bir Spider-Man senaristi. Gwen Stacy’nin Ölümü onun kaleminden çıkmıştır. Kendisi ayrıca DC’de Justice League of America senaristi olarak sekiz yıl görev almıştır. Jim Shooter da aynı şekilde iki firmada da çalışmıştır. DC’de bir çok süper kötünün temelini atmıştır. Örneğin Parazit onun fikridir. Superman ve Flash’i yarıştırma fikri ondan çıkmıştır. Marvel’de ise baş editörlük görevini yürütmüştür ve onun döneminde özellikle X-Men, Fantastik Dörtlü ve Daredevil serileri çok popüler olmuştur.

Çizerler ise Ross Andru ve John Buscema’dır. Önce Ross Andru. 1993 yılında hayata gözlerini yuman sanatçı, ağırlıklı olarak DC’de çizimler yapmıştır. Uzun yıllar boyunca Wonder Woman çizimlerini yürüten sanatçı, Superman ve Action Comics kapak çalışmalarına da katkıda bulunmuştur. Buscema ise 2002 yılında hayata gözlerini yummuştur. Marvel’de dokunmadık karakteri yoktur desek yeridir. Hemen tüm kahramanların, çizimlerine mutlaka ya dokunmuş ya da tümünden sorumlu olmuştur. DC’de de katkıları olmuş ve kısa bir süre de olsa Batman ve Superman çizimlerini yapmıştır.

Gelelim Hikayeye

Yukarıda da belirttiğim gibi bu serüven tarihteki ilk DC-Marvel crossover‘ıdır. Bir ciltten oluşan kitapta iki ayrı hikaye yer alıyor. Piyasaya çıkış yılları ilk hikaye için 1976’dır, ikinci hikaye için 1981’dir

Birinci hikayenin başında kahramanlarımızı kendi kentlerinde, kendi baş düşmanlarıyla mücadele ederken görüyoruz. Spidey, New York’da Dr. Octopus ile, Superman ise Metropolis’te Lex Luthor ve dev robotuyla savaşıyorlar. Tabii ki kahramanlarımız düşmanlarını alaşağı ediyor. Kaderin cilvesine bakın ki bu iki azılı manyak aynı hapishaneye düşüyor ve güçlerini birleştirme kararı alıyorlar.

"Hangi şehri yok etsek bugün?"

“Hangi şehri yok etsek bugün?”

İkinci hikayede ise Dr. Doom, Hulk’u kontrol altına alıyor ve Metropolise salıyor. Nedenlerini okudukça anladığımız serüvende Superman, Hulk’la dövüşürken, Metropolise bunu haber yapmak için gelen Peter Parker da tabii ki maceraya katılmaktan geri kalmıyor. Hulk’la Superman savaşırlarken şehirde büyük hasar meydana geliyor ve Superman’in baş düşmanı Parazit hapisten kaçıyor….ve tabii ki güçlerini Doom ile birleştirme kararı alıyorlar.

İlk hikayede Superman ile Spidey’nin tanışma noktasına varan anlatım güzel tasarlanmış. İkinci hikayede ise çizimlerde Buscema farkını belli ediyor. Wonder Woman’ın katkıları da hikayeye ayrı heyecan katmış. İkinci hikayedeki heyecan dozu da oldukça yüksek. Tempo, aksiyon oldukça yoğun. 80’ler serüvenlerinde alışageldiğimiz kahramanların neyi, neden yaptığını açıklama durumunu bu macerada da sıkça görüyoruz. Komik gelse de bu durum o zamanlar için normaldi; belli yaş üstünün alışık olduğu ve hatta severek okuduğu bu tür sözler, yeni nesile biraz burun kıvırtabilir. Ama hikayenin tadını kaçırdığını düşünmüyorum.

"Biraz da kulunçlara alayım"

“Biraz da kulunçlara alayım”

Kutulamalar, balonlar gayet 1980’ler. Ender de olsa diğer kutulara giren karakterler mevcut ama genel hatlarıyla keskin hatlar ve sınırlar var. Çeviri de son derece temiz bir Türkçe. Okuduğum hiçbir balon kulağımı tırmalamadı.

Arşivlik

Bu eser tam bir klasik. Bence her çizgi roman severin kitaplığından durmalı. Superman ve Spider-Man’in aynı hikayede olması fikri bile çok heyecan vericiyken, bu ikilinin azılı düşmanları ile dövüştüğü, farklı DC ve Marvel karakterlerinin de dahil olduğu bir serüven gerçek bir arşiv parçası olacaktır. Eğer piyasada kaldıysa bitmeden kapın derim.

Superman ve Spidey..daha ne?

Yorumlar