Tarafınızı seçin! – Avengers vs X-Men
“Avengers mı yoksa X-Men mi?” diyenlerin bitmek bilmez muhabbetlerine bir nokta koymasa da ismiyle okurlara olacaklara dair süper bir ipucu verecek bir çizgi romanla karşınızdayım: Avengers vs X-Men!
Ne Oldu da Böyle Oldu?
Avengers vs X-Men hakkında konuşmadan önce, hikayenin dayandığı temeller ve geçmişte yaşananlar üzerine konuşmak gerekiyor. Bununla ilgili bir önsöz editör Egemen Görçek tarafından halihazırda okuyucular için giriş kısmında veriliyor. Yine de bizleri neler beklediğinden bahsetmeden önce geçmişte yaşananlardan kısaca bahsedelim. “House of M” adlı seride Scarlet Witch; “No more mutants” şeklindeki tek bir cümleyle tüm dünyadaki mutant popülasyonunu 198’e indirmiştir. Kimsenin aklının ucundan geçmeyen bir olasılık gerçeğe dönüştüğünde ise mutant ırkının kurtarıcısı olarak Hope Summers ortaya çıkar. 198 tanesi hariç tüm mutantların normal insanlara dönüşmesi sonrasında doğan ilk mutant olan Hope’un hikayesiyle ilgilenenleri ise Mesih KompleXi‘nin tanıtım yazısına alabiliriz.
Avengers vs X-Men’de ise tüm bu olayların sonrasında Avengers ve Cyclops önderliğindeki X-Men’in nasıl karşı karşıya geldiğinin hikayesi yer alıyor. Hope Summers’ın Phoenix tarafından seçilmesiyle X-Men tüm mutantlar için beklenen kurtarıcının geldiğine inanıp Hope’u bu doğrultuda eğitme yoluna gider. Ancak Avengers için Phoenix yeniden doğuşu değil tüm dünya için son anlamına gelmektedir. Bu nedenle Hope Summers üzerinden karakterlerin ve fikirlerin sayfalar dolusu çatışması başlamış olur.
Avengers vs X-Men toplamda iki ciltten oluşuyor. Brian Michael Bendis, Matt Fraction, Jason Aaron, Ed Brubaker, Jonathan Hickman tarafından yazılan öykünün çizerleri ise John Romita, Jr., Olivier Coipel ve Adam Kubert. Öykünün farklı kısımlarının farklı çizerler elinden çıkması serideki tadı bir üst seviyeye çıkarıyor. Bir de hikaye örgüsünde farklı zihinlerin çalışmış olması da hoş bir sonuca neden olmuş diyebilirim.
%100 Haklı Bir Taraf Var mı?
“Kim haklı peki bu savaşta?” şeklindeki bir sorunun yanıtının çok da kolaylıkla verilemeyeceğini söylemek zorundayım. Her iki taraf da kendi açılarından oldukça haklı nedenlere sahip. X-Men için Phoenix gücü yeniden doğuşu ve mutant ırkının yeniden eski gücüne kavuşması; Avengers için ise yıkım, ölüm ve nihai son anlamına gelmektedir. Phoenix gücüne sahip X-Men, dünyadaki refah seviyesini yükseltirken bir noktadan sonra tanrıcılık oynamaya başlayınca kendi meşruiyetlerine de zarar verir. Diğer taraftan Captain America’nın sahip olduğunu düşündüğüm “Her şeyin en iyisini ben bilirim ve en doğru yol benim yolum.” tavrı nedeniyle karşı tarafı dinlemeden kendi aksiyonunu alma hali burada da karşımıza çıkıyor.
Scarlet Witch’i aşırı sevmemden ötürü okurken başka bir çizgi romandan alacağım zevkten çok daha fazlasını aldım. Sebep olduğu yıkım sonrası kendini affettirmek için gösterdiği çabaya rağmen bir türlü “olduramayan” Scarlet Witch ile doğduğundan itibaren büyük bir sorumlulukla yetiştirilen Hope’un kesişim noktası tüm okurları etkileyecektir. Hope seçimleriyle başkalarının ondan beklentileri arasında gidip gelirken kendini kapana kısılmış gibi hissediyor. Bu da pek çok insanın karşı karşıya kaldığı bir durumun çizgi roman dünyasındaki tezahürü diyebiliriz.
Beni asıl şaşırtan karakter ise Cyclops’un dönüşümüydü. Charles Xavier’ın eğittiği ve ondan sonra X-Men’e önderlik etmek için seçtiği kişiyle karşı karşıya gelmesi ve aralarındaki diyaloglar oldukça etkileyiciydi. Cyclops ile Xavier arasındaki ilişkinin bir benzerine Cyclops ile Hope arasında rastlıyoruz. Bu ilişkide farklı olan ise Cyclops’un yol göstericiden ziyade yönlendirici hatta zorlayıcı bir tavır içinde olması diyebiliriz.
Captain America ve Cyclops’un karşı karşıya geldiği bir sahnede çok ince ve hoş bir İlyada referansı bulunmakta. İlyada’da Aschilles ve Hektor arasındakine benzer bir konuşma Cap ve Cyclops arasında da geçer. “Sahili ele geçirin” diyen Cap’e Cyclops’un cevabı “Onları denize geri püskürtün” olur. Ayrıca tıpkı Helen gibi Hope da iki tarafın üzerine savaştığı ancak düşünceleri önemsenmeyen kadın karakter konumundadır.
Bir tarafta Phoenix gücüne sahip Cyclops, Emma Frost, Colossus, Magik ve Namor’un bulunduğu X-Men; diğer tarafta Captain America, Iron Man ve Thor’un başını çektiği Avengers’ın yer aldığı bu öyküde karşılaştıkları zaman neler olacağını çoğu kişinin düşündüğü karakterler karşı karşıya geliyor. Gerekli Şeyler etiketiyle Türk okurlarla buluşan Avengers vs. X-Men’i özellikle heyecan dolu olay örgüsü nedeniyle kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.