Thanos’un Dünyalı, “Infinity Gauntlet” Öyküsünün de Anadolu Kaynaklı Olduğunu Biliyor muydunuz?

Galatlar… Öz ve Has Anadolu Halkı

Galatlar, M.Ö. 3. yüzyılda Avrupa’dan yola çıkarak Anadolu’ya göç eden ve Hellenlerin Kelt, Romalıların Galyalı, Yunanlıların Galat (cesur ve onurlu) olarak adlandırdıkları bir kavimdir. Kökenleri konusunda karmaşa vardır. Kimi uzmanlar onların Doğu Türkistan’dan geldiğini savunurken, dünyaya Avrupa’nın güneyinden dağıldıklarını iddia edenler de bulunmaktadır. Ancak kesin olan şey, pantolon ve çizili ayakkabı giydikleri, boynuzlu veya boynuzsuz özel miğferler taktıkları, iri bedenleri, uzun boyları, karmaşık sarı saçları ve ağır silahlarıyla tasvir edilen, devlerden oluşmuş gibi algılanan bir topluluktur bu. Özellikle de Akdeniz insanlarının yanında nasıl göründüklerini tahmin etmek zor olmasa gerek.

İşte bu Galatlar yollarına çıkan tüm orduları yok ederek, kaleleri istila ederek, şehirleri yağmalayarak ilerlemiş ve bu ilerleme sırasında neredeyse hiç kayda değer mağlubiyet yaşamamışlardır. Yani kahinler kenti Delphoi’den; batıl inançlarından dolayı, fırtınadan korkup kaçmalarını saymazsak hiç.

gal

Balkanları aşan ve Marmara denizine kadar ulaşan Galatların Anadolu’ya geçişleri Çanakkale üzerinden gerçekleşmiş. Bu arada da İstanbul’a uzanmış, krala yardım etmiş, İstanbul’un kırlık bir alanına yerleşmiş ve oraya “GALATA” adının verilmesine neden olmuşlar ki biz bugün o bölgeyi “Galata”, bölgeden adını alan spor takımını da “Galatasaray” olarak biliyoruz.

Hatta ek olarak şunları bilmekte yarar var: 1453 yılında Fatih’i İstanbul’u fethetmesinin ardından Galat adının değişmesine gerek görülemediği not düşülmüş tarihi kayıtlara. O bölgede çokça Galat kökenli insan yaşamaktaymış. Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre:

“Fatih’in oğlu İkinci Beyazıd, Gül Baba’ya dileğini sorduğunda bir mektep ihsan etmesi cevabını alır ve imparatorluğun irfan yuvasını kurar. Ocağımızın ismini “Galata Sarayı” olarak belirler. 1481’de Galata Sarayı Enderun-u Humayunu, 1868’de Galatasaray Mektebi Sultanisi olur. 1905’te Galatasaray Sultanisi’nde, Ali Sami Bey ve arkadaşları Galatasaray Spor Kulübü’nü kurarlar. Cumhuriyetimizin kuruluşuyla okulumuz Galatasaray Lisesi adını alır.

Galatlar yani rakiplerinin dilinde ‘Cesur ve Onurlu’lar Galatasaray Ocağı’nın kurulduğu semtimize 2288 yıl önce isimlerini bıraktılar.”

2009 – 2010 sezonunda eminim herkes Galatasaray’ın mor formalarını hatırlayacaktır. Mor renk Galatların en sevdiği renk olması sebebiyle bu kültürel mirasa sahip çıkmak isteyen Galatasaray yönetimince forma rengi yapılmıştır.

Bu bize tarih kitaplarında öğretilmeyen, ama has ve öz Anadolulu olan insanların bize daha neleri miras bıraktığını bilseniz şaşarsınız… Ama konumuz tek başına bu değil; ki yine de bazılarına değinmek zorunda kalacağım.

Galatların Anadolu’ya geçişleri Çanakkale üzerinden olmuş. Çoluk çocuk koca bir topluluğun bu geçişiyle de tarih sahnesi değişmiş. Ege sahillerinde dolaşıp İzmir (Smyrna) dahil onlarca şehri vergiye bağlayan ya da yağmalayan Galatlar sonunda yaşamaya alışkın oldukları topraklara, bugünkü İç Anadolu bölgesine ulaşmışlar. Bu bölge zamanla “GALATİKA” adını almış yüzlerce yıl da öyle anılmıştır. Hatta bazı arkeolojk haritalarda halen o şekilde adlandırılmaktadır.

anadolu-harita

Bu göç ve yerleşim sürecinde bazı krallıkların ordularında paralı asker veya dışarıdan destek kuvvet olarak görev yapan Galatlar, Anadolu tarihinin şekillenmesinde aktif rol oynamışlardır. Bununla birlikte bugünkü Ankara’yı kuranlar da onlar olmuştur, Ankara’nın tarihi kalesini de. Ve Frigyalıların Ankara’ya adını veren “Ankyra” hikayesinin yanında belgeli yeni bir “Ancyra” hikayesi katarak şehrin ismine imza atmışlardır. İsmin Galat versiyonuna göre Mısır’dan destek alınarak kendilerine açılan savaşı kazanmış, dev deniz çapası sembolünü ele geçirmiş, o savaşın gerçekleştiği ovaya Ancyra adını vermişler. Tabii şehre de.

Yunanlılar kendi beceriksizliklerini ve basiretsizliklerini kapatmak için ne zaman zorlu düşmanla karşılaşsalar şöyle bir alışkanlık edinmişler kayıtlara göre: Düşmanı devleştirmek (Buna Gigantomakhia deniyor… Tanıdık geldi mi?).

Bütün bunlar olurken de sadece iki savaş kaybetmişlerdir. Bunlardan biri 16 filli bir orduya karşıdır, diğeri de bizi INFINITY GAUNTLET’e bağlayacak olan Bergama’dadır.

Yıllar sonra Galatika adıyla Roma eyaleti haline gelene kadar süren Galat devleti, İç Anadolu’nun özellikle Çorum’la Ankara civarında yoğunlaşmış da olsa, hem bölgeyi hem de Fatih Sultan Mehmet’e kadar tüm Anadolu’yu etkilediği bir gerçektir. Asimile olmuş olsalar da, bugün belki de Rum veya Türk olarak bildiğimiz binlerce insanın damarlarında Galat kanı akmaktadır.

Yorumlar