The Batman Adventures: Mad Love – Birileri Körkütük Aşık!

“Eveet, gelelim günün anlam ve önemine” gibilerinden bir yazı yazacağım, Kahramangiller ekibine katılırken aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama gelin görün ki insanın başına her şey gelebiliyor ve ben kendimi sevgililer gününe özel bir yazı yazarken buluyorum. Öncelikle, “kapitalizmin oyunu yea”cının da, ne hediye alacağını düşünerek kendini yiyip bitirenin de sevgililer günü kutlu olsun efendim.

Alt kültürde sevgililer gününde yazmak için seçilecek bir çok enteresan çift var, ancak ben bugün çiftten ziyade gözlerden kaçmış olabilecek bir hikayeyi hortlatmak istedim. Bunun için de tam 22 Şubat geriye, 1994’e gidiyor ve The Batman Adventures: Mad Love’ı keşfediyoruz.

Mad Love bir one-shot, yani önceki veya sonraki sayılarla bir ilişkisi bulunmayan, kendi başına bir hikaye. Batman Beyond ile Batman: The Animated Series’in yazarı Paul Dini tarafından yazılırken çizeriyse yine Batman Beyond‘dan tanıdığımız Glen Murakami. Bruce Timm ise bu sayıya hem çizimleriyle, hem de yazarak katkıda bulunmuş, hatta çıkardığı harika iş nedeniyle  “En İyi Çinici/Takım” ödülüne aday gösterilmiştir. Bruce bu ödülü kazanamasa da, Mad Love, yayınlandığı sene “En İyi Bağımsız Hikaye” dalında Eisner ödülünü almayı başardı.

Gelelim hikayeye. Toplam 66 sayfa olan Mad Love, okurunu alışıldık Batman – Joker çekişmesinden mahrum bırakmasa da asıl odak Harley Quinn, ve onun Joker’e beslediği çılgın aşk.

SS 2016-02-13 at 23.10.10

Hikaye boyunca onu hem Harley Quinn, hem de Harleen Quinzel olarak görüyoruz. Harleen, bir dehanın IQ’suna sahip ve Gotham State University’de psikoloji okumuş. Harley Quinn’in elastikliğini düşünecek olursak, bu üniversiteye jimnastik bursuyla girmiş olması hiç de sürpriz değil. Harleen’in tez konusu ise şu: “İnsanlar sadece iki koşulda toplumun kurallarına karşı çıkar: bir suç işlediklerinde, veya aşık olduklarında.” Yine söylüyorum, şaşırtıcı değil, öyle değil mi?

Bu tezi kanıtlamak içinse kendisi ve erkek arkadaşı üzerinde bir deney yapmak istiyor. Birlikte çalıştığı profesörünün işleri karıştırması sonucunda, deney planlandığından çok farklı bir şekilde gelişiyor ancak durumlardan haberdar olmayan Harleen, doğan kaostan çok etkileniyor.  Ve sonuç olarak Joker’le, yani Asylum’un en azılı hastalarından biriyle empati kurabildiğini, onu anlayabildiğini düşünüyor.

Bu nedenle yüksek notları ve göz kamaştıran akademik başarısıyla Harleen’in staj yapmak üzere Arkham’ı tercih etmesi, meslektaşlarını şaşırtsa da biz okuru şaşırtmıyor. Çünkü bu olaydan sonra Harleen’in tek amacı, Joker’i bulup onunla bir terapi seansı gerçekleştirebilmek.

SS 2016-02-13 at 22.39.10

Joker’in deliliğe bakışı ise tek bir kötü günün bile insanı deliliğe itmeye yetebilileceği. Bildiğimiz üzere tahmin edilemez, manipülatif ve cinayete meyilli olan bu adam, Harleen’in Arkham’a gelişinden çok hoşnut. Onu, nasıl yaptığı bilinmez, odasına sakladığı bir gül ve bir not eşliğinde kendisi ile görüşmeye davet ediyor. Ancak hastanedekiler Joker’e karşı Harleen kadar yumuşak değiller, ve geldiği an onu uyarıyorlar. Tabii Harleen’in gözü, daha o zamandan Joker’den başkasını görmüyor. Bu da, Mad Love başlığının hakkını oldukça veriyor.

Harleen’in Joker ile görüşmeyi başarabilmesi aylarını alıyor. Ama Joker, bu ilk görüşmelerinden itibaren onu gözüne kestiriyor, ve türlü yalanlarla kadının sahip olduğu tüm duygularını karıştırıyor. Komik bir hikaye anlatırken bir anda drama döndürmesi gibi hareketlerle, Harleen’i kahkahalardan gözyaşlarına bir saniyede sürükleyebiliyor. Hikayede Joker’in psikolog, Harleen’in ise hasta koltuğuna oturdukları bir sahne bile var! Harleen’in Batman’e karşı dolduruluşu ise yine bu seanslar sırasında oluyor.

Harleen’in Harley’e dönüşmesi hikayede Joker’e duyduğu aşk ve acımanın bir sonucu olarak resmedilmiş. Joker, başarısız bir kaçma girişiminin ardından iyice pataklanmış bir vaziyette Arkham’a teslim ediliyor ve onu o halde, Batman’in kollarında gören Harleen, sonunda keçileri kaçırıyor! Sevdiği adam için herşeyi yapmaya hazır, derhal hastaneyi terkediyor ve yeni hayatı başlıyor.

SS 2016-02-13 at 23.05.09

Hikaye genel olarak eğlenceli, fakat çizildiği dönemin de etkileriyle oldukça şiddet ağırlıklı. Joker’in Harley’e uyguladığı fiziksel şiddet sınırları zorluyor ve Harley için samimi bir şekilde üzülmemize yol açıyor. Harley; aşkı, tutkusu ve Joker’inkini ikiye katlayan zekası ile, zaten manyak olan adamı daha da delirtmeyi başarıyor!

Bu çılgın aşkın devamını, Eisner ödüllü hikayenin kendisinden okuyun derim. Benim “günün anlam ve önemine özel” vereceğim öğüt ise, hiçbir zaman aşk uğruna kendi kişiliğinizi kaybetmemeniz yönünde.

Sevgilili ya da sevgilisiz ayırt etmeden, herkese bol çizgi romanlı günler dilerim.

Yorumlar