Merhaba arkadaşlar, bu yazımda tüm dünyanın çizgi roman algısını değiştirmiş, Hugo dahil pek çok ödül almış bir başyapıt olan Watchmen’i tanıtacağım. Belki grafik roman demek daha doğru olur, çünkü bu başyapıt eserin roman tarafı biraz daha ağır basıyor. Yazarı Alan Moore olduğu için bu duruma çok şaşırmamak gerek. Peki Alan Moore kimdir? Öncelikle yazardan biraz bahsetmek istiyorum çünkü Moore, yalnızca ismini söyleyip geçebileceğimiz türden bir yazar değil. Bir çağa damgasını vurdu ve geçtiğimiz yıl dahi CBR anketinde aldığı oylar ile en iyi olarak birinci sırada gösterildi. Kendisini tanıyalım:

Alan Moore Kimdir?

1953 Doğumlu İngiliz büyük usta bana göre, sunduğu alternatif bakış şekilleri, yüzeysellikten uzak uç fikirleri ve kavram derinliği ile çizgi roman dünyasının düşünsel algı düzeyini ileri taşımış bir devrimcidir. Örnek aldığım model insan tipidir. Karikatür ve çizgi roman çizeri olmakla beraber kurgu -senaryo- hikâye yazarı, müzisyen oyuncu ve sihirbazdır. Fakat çizim konusunda yeterince iyi olmadığına kanaat getirip yazarlığa yoğunlaşmıştır. Felsefi derinliği ile dönemin Sokrates figürlerinden bir tanesidir.

Hemen hemen her eseri tüm dünyada yayın evleri tarafından çevrilip, sinema filmlerine uyarlanmaktadır. Bunlardan birinin V for Vendetta olduğunu söylersem eminim ki birçoğunuzda taşlar yerine oturacaktır. Akabininde yine filme uyarlanan Watchmen eseri çok ses getirmiş IMDB listesinde tepelerde boy göstermiştir. Alan Moore, kendi eserinden uyarlama olmasına karşın bu filme hiçbir şekilde müdahale etmemiş, hatta rivayete göre izlememiştir bile.

From Hell, Batman – Killing Joke, Miracleman gibi yapıtlar büyük ustanın akla gelen diğer bazı çalışmalarıdır. Kalıpları ve tabuları sevmeyen, bunları bozup, yeniden şekillendirip bizlere sunan bir tarz benimsemiştir. Nitekim Watchmen yapıtı, çizgi roman kalıplarını sorgulatıp algımızı değiştiren bir yapım olarak karşımıza çıkmış, endüstriyi değiştirmiştir. Şimdi bu yapıtı daha iyi tanıyalım.

Gözcüleri Kim Gözlüyor?

1986-87 yıllarında basılan Watchmen, 12 sayıdan tek cilde indirgenmiş, ülkemizde ise filminin yayına girdiği dönemde Gerekli Şeyler tarafından Türkçe olarak yayınlanmıştır. Hikâye, Amerika ve Sovyetler Birliğinin nükleer savaşın eşiğinde olduğu ve soğuk savaşın etkilerini bolca hissettiğimiz bir alternatif tarihte geçmektedir. Edward Blake, nam-ı değer Komedyen, evinin camından aşağı atılmış bir şekilde ölü olarak bulunur.

Cinayeti araştıran maskeli ve sert mizaçlı karakterimiz Rorschach, bu saldırının Edward ve kendisinin de bir zamanlar dâhil olduğu emekli kahraman grubuna yönelik olduğundan şüphelenerek araştırmaya devam eder. Bu araştırma onun komplo teorilerini kuvvetlendirerek derinlik kazanır. O derinlikte bizi kahraman grubunun ve karakterlerin geçmişine kesit-kesit götürmeye başlar.

Bu kahraman ekibi kostümleri olmasına karşın bildiğimiz süper kahraman çizgisinden farklı bir yapıdadır. Süper güçlere sahip değillerdir fakat kendi değerleri ve hataları doğrultusunda adalet anlayışlarına hizmet etmektedirler. İçlerinden süper güçlere sahip tek karakter olan Dr. Manhattan, pek çok şeyi yapabilen fakat motivasyon dengesizlikleri yaşayan bir başka çizgi dışı karakterdir.