Wolverine: Devlet Düşmanı – Film Yapacaklarına Çizgi Roman Yapmışlar!
Çizgi romanlarda son dönemde herkesi herkese karıştırma adeti baş gösterdi. Kahraman kim, kötü kim hemen her şey birbirine karışmış vaziyette. Tabi iyi adamlar birden bire kötüye dönemiyorlar, ancak daha gri çizgideki karakterler için durum daha farklı. Wolverine de bu hikayede taraf değiştiren/değiştirtilen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.
En baştan uyarımı yapayım da, sonra kalpler kırılmasın: Yazımız bir miktar spoiler içerebilir. Bunlar hayatın içinde olan şeyler. Bu konuda anlaştıysak, hemen devam ediyorum. Orijinal adı: Wolverine: The Enemy of The State olan çizgi roman, aslında Romita & Miller ikilisinin yazdıkları Wolverine hikayesinde #20 ile #32 arasındaki 13 fasikülden oluşan bir hikaye. Ülkemizde ise Gerekli Şeyler etiketiyle tek bir ciltte piyasaya sürülmüş durumda.
Öncelikle şundan bahsetmek istiyorum; kitabın çevirisi oldukça güzel olmuş. Kitabın dili oldukça organik. Organik derken demek istediğim de şu, aslında alt kültüre hitap eden çeviriler bizde hep daha elit, daha seçmece çeviriler şeklinde yapıldı uzun süre. Havalı havalı laflar eden adamlar ve bas bas çeviriyim diye bağıran cümleler eşliğinde zaman geçirdik. En basit örneğiyle, lise anılarında “Bizim sınıfta da çok kavga olurdu.” mentalitesinde değil de “Biz lisede çok kavga ettik.” mentalitesinde düşünülerek çeviriler yapılmış, bu da cuk oturmuş. Sonuçta hikayede Gorgon tamam kötü ama, bir Wolverine olsun bir Elektra olsun hep anti-kahraman.
Gelelim hikayeye… Hikayemiz bir sürü jenerik Japonla başlıyor. İşte Wolverine’in eski nişanlısı, onun ailesi, ailenin bıdısı… Bu karakterlerin ya çıkış sayıları ya da bir daha görülmemek üzere 15 dakikalık şöhretlerinin tadını çıkarttıkları gerçeğini göz önüne alıyoruz ve diyoruz ki, “Haa demek Wolverine bu yüzden Japonya’ya gelmiş.”
Başka? Son dönemde çok sık kullanılan bir başka konseptin, son dalgadaki ilk örneklerinden birisi de burada. O da; isteği dışında kötü işler yapan iyi adam modeli. Hazır herkesin Marvel Evreni’ni öldürmesi modayken, bir de Wolverine mi öldürse diye başlıyor hikaye, ki kabul edelim hepimiz görmek isteriz de bu kapışmayı. Sonrasında bir şekilde iyilerin kazandığını ve kısa, kıllı Kanadalı’nın intikam aldığını görmek de isteriz, ki hikaye de bize tam olarak bunu sunuyor zaten.
“İyi de birader, ne oluyor?” diyenler de haklı, o yüzden hikayeyi artık düzgünce özetleyeyim. Eski ve ölü nişanlısının Japonya’daki yakınlarından birisinin çocuğu kaçırılır, bunun üzerine aile Wolverine’den yardım ister. Wolverine çocuğu almaya gider, ancak bu aslında ona atılan bir yemdir ve Hydra üzerinde de oldukça etkili olan Nekromantik ninja tarikatı The Hand tarafından tuzağa düşürülür. Nasıl olduğunu tam anlamadığım şekilde öldürülen Wolverine tekrar hayata döndürülür, ancak bu kez The Hand’e hizmet edecek şekilde.
Nick Fury ve Elektra’nın başı çektiği bir ekip kendisinin peşine düşer. Buradan sonrası aslında dünya çapında 700 milyon dolardan fazla hasılat yapacak ve Çin piyasasında da kabul görecek bir blockbuster ama işte bunu çizgi roman şeklinde yapmışlar. Ha blockbuster özelliği olarak çok tutunca ikincisi tabii ki yapıldı, daha geçtiğimiz Temmuz ayında All-New Wolverine için Enemy of the State II geleceği söylendi.