Yıldız Işığıyla Yolculuk – Tarih Hiç Bu Kadar Keyifli Olmamıştı
Fen bilimlerini sever misiniz? Eğitim sistemimiz malesef çok sevdiremiyor bu alanları. Bir çok nedeni var bunun ama bu yazının konusu o değil. Bu yazının konusu, fen bilimlerini genç nüfuslara nasıl sevdirebileceğimiz. Ben eğitim bilimci değilim. Ancak sıkıcı ortaokul ve lise müfredatlarını yaşamış bir insan olarak, o yıllarda verilen bilgilerle her hangi bir alana sempati beslenebileceğini düşünmüyorum. Bununla birlikte gelişmiş toplumların temel alarak büyüdüğü ve mevcut hallerine ulaşmalarını sağlayan temel bilimleri gençlerimize sevdirmemizin şart olduğu gerçeğini de tartışamayız.
Eski yazılarımdan birinde çizgi roman okumanın faydaları üzerine bir kaç noktaya değinmiştim. Aşağıdaki linkten yazıma göz atabilirsiniz.
Neden Çizgi Roman Oku(T)malıyız?Yazımın bir kısmında “Bir çocuğa (istisnai durumlar hariç) quantum fiziğini okuyarak sevdirmeniz oldukça zordur. Ama renklendirerek çizer bir de fantastik maceralar eklerseniz..” demişim. Bugün bahsedeceğim çizgi kitap, (özellikle roman demiyorum, nedenini yazımı okudukça anlayacaksınız) fizikten, kimyadan, simyadan neredeyse tüm bilimden, muhteşem bir tarih yolculuğu ile birlikte bahsederek bunu başarıyor işte.
Baştaki sorumu bir de şöyle sorayım: “Fen bilimlerini sevmez misiniz?” O zaman Butik Yayıncılık aracılığıyla Türkçe olarak kitapçılardaki yerini alan Yıldız Işığıyla Yolculuk isimli kitabı okumamışsınız demektir.
Önce Yazar ve Çizer
Kitapın yazarı Dr. Ian Flitcroft. Kendisi İrlandalı bir göz cerrahı. “Doktorun yazdığı fen çalışması mı olur?” demeyin hemen. Hoş, farklı disiplinlerle donanmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir toplum olarak çok da anormal bir tepki olmaz bu. Gençliğinden beri astrofizik aşığı olan hekimimiz, aynı zamanda görsel fizyoloji üzerine Oxford Üniversitesi’nde doktora yapmaktadır. Bu zat ayrıca CERN Fizik Laboratuvarlarında seminer verebilecek kadar astrofizik konusunda donanımlı bir arkadaştır.
Çizimler ise Britt Spencer’a ait. ABD’li, ödüllü bir çizer. Gençlere yönelik bir çok öğretici eserde çizerlik yapmış olan sanatçının çalışmaları, henüz ticari aşamaya gelmeden New York Çizerler Derneği ve Batılı Çizerler Derneği tarafından tanınmıştır.
Gelelim İçeriğe
Bu çizgi kitap, fizik ve kimya bilimlerini ve onların tarihlerini, Albert Einstein eşliğinde aktaran bir başyapıt. Abartmıyorum. En azından ülkemiz için öyle. Tam 3500 yıllık bilim geçmişi bize çizimler eşliğinde keyifli, akıcı ve öğretici olarak aktarılmış. Hayatın nasıl başladığından, mikrodalga fırınların evrenle olan ilişkisine, E=MC2’den tutunda da karadelikler, DNA sarmalları, görecelilik, civa maddesinin beynimiz üzerindeki etkisi, simyadan kimyaya geçiş gibi konulara kadar her noktaya değinen bir fizik ve kimya “google”ı bu kitap. Yazarın CERN Fizik Laboratuvarları’nda verdiği bir seminerin konusu ile açılışı yapan kitap, tüm kozmosu esprili, sıkıcılıktan, tek düzelikten çok uzak bir şekilde bize aktarıyor.
Bize kitap boyunca eşlik eden Bay Einstein, belli noktalarda soru cevap kısımları yapmış. Bu kısımlar merak uyandıracak sorulara verilen kısa cevaplarla bizi araştırmaya itiyor. Örneğin “Kaç yıldızın etrafında gezegen vardır?”. Hadi araştırın bakalım.
Çizimler basit ve keyifli. Göz yormuyor. Bilimsel unsurlar ayarında detaylandırılmış. Karakterler bir çizgi kılavuzda olması gereken ciddiyetle ama okuyucuyu boğmayacak eğlencede çizilmiş. Kutular da son derece basit, anlaşılır dizayna sahip. Kitapın çoğu sayfası siyah beyaz ancak orta kısımda 6-7 sayfalık renkli bir bölüm de var.
Milli Eğitim Müfredatına Girmeli
Tabii ki çok ütopik bu ara başlık. Bununla birlikte hayal etmekten zarar gelmez. Bu kitap elime geçene kadar fizik ve kimyadan çok anlamıyordum. Yine de fiziğin, makaraların bilmem kaç N’luk yükü kaldırmak için kullanması gereken F kuvvetini bulmaya çalışmaktan ibaret olmadığını tahmin ediyordum. Yıldız Işığıyla Yolculuk sayesinde de öyle olmadığına emin oldum. Orta okul müfredatında bu ve benzeri kitapların bulunması -hiç iddialı konuşmuyorum- toplumumuza uzun vadede çağ atlatacaktır.
Bir zamanlar gelişmekte olan ülkeler olarak anılan ülkelerin, bugün gelişmiş ülkeler olarak anılmasının en büyük nedenlerinden biri, gelişmekteyken temel bilimlere yaptıkları yatırımlardır. Bu kitap inanıyorum ki gençlerimizde yeni ufuklar açabilir. Onları bilim için heveslendirebilir. Bilim için heveslenmiş kalabalık da bir toplumun seviye atlaması için en güçlü araçtır.
“Albert’in yolculuğundan alacağınız bilgiyi, 400 yıl Discovery Channel izleseniz alamazsınız” – Bir okur