Bir süre Garth Ennis okuduktan sonra yazarla ilgili bazı temel şeyleri anlamamak mümkün değil. Evet, bu adam genel olarak insanlardan ve insanlıktan nefret ediyor.

Ennis’in insanlığa karşı olan nefreti toplumun yarattığı suni bazı olgulara da uzanır. Sevimli yazarımız insanlığın aşağılık ve iki yüzlü bir kavram olduğu fikrinden yola çıkarak organize din, edebiyat, süper kahramanlar ve hatta kedilere karşı olan nefretini de çoğunlukla saklamaz.

Pis adamdır Ennis… Hazırlıksız yakalanırsanız şok eder adamı. “Yuh” dersiniz, “Ne yapmış adam?” veya “Daha neler!”

Güçlü inançları olan bu tarz yazarlar belli bir noktadan sonra kendi kendileri tekrar etmeye başlarlar. Bu durum da eninde sonunda okuyucunun edebi paletinde hafif bir kabak tadı bırakır. Bellidir adamın ne yazacağı ve daha önce okumuşsunuzdur zaten. Aynı şeyi baştan okumak için yeni bir esere ihtiyacınız yoktur. İşte tam olarak bu nedenden son dönemde hep aynı albümü yapan bir death metal grubuna dönüşen Garth Ennis’in uzun zamandır yazdığı en ilginç şey olsa gerek “Rover Red Charlie”.

Zombi Kıyametinde Üç Sevimli Köpek

Zombi kıyameti gibi bir durum veya “28 Days Later” tarzı bir virüs meselesi var. Bildiğimiz toplum alt üst olmuş ve insanlar vahşice birbirlerine saldırıyorlar. Aslında belki de Garth Ennis’in kendi yazdığı “Crossed” benzeri bir kıyamet senaryosu içindeyiz. Bilemiyoruz tam… Bilememe sebebimiz ise kahramanlarımızın üç küçük köpek olması.

“Rover Red Charlie” boğazımıza kadar zombi kıyametine battığımız bu günlerde olaya üç köpeğin gözünden bakarak enteresan bir şey yapıyor. Kitaba ismini verenler Rover, Red ve Charlie ismindeki kahramanlarımız. “Besleyiciler” olarak bildikleri insanların neden birden bire kötü davranmaya başladıklarını anlamıyorlar. Akıllarına tek gelen, uzaklarda olduğu rivayet edilen büyük suya gitmek… Orası bir köpek cennetiymiş. Böylece çizgi roman tarihinin en tuhaf yol öykülerinden biri başlıyor.

Ennis’in anlatımı bıçak sırtında dengelenmiş adeta. Hayvanların konuştuğu hikayeleri ciddi yapmak oldukça zordur. İster istemez masalsı veya komik bir yöne kayar yazar. Burada ise üç ana karaktere de saygı ile yaklaşılmış. Köpek olmalarına karşın her birinin karakter özellikleri oldukça net…

Burada Michael Dipascale’nin başarılı çizimlerini ayrıca övmek lazım. İlk sayının son derece kötü kapağı yanıltmasın, Dipascale oldukça zor bir iş yaparak, hayvanlara karikatürize etmeden ifade vermeyi başarıyor. Ana karakterlerin cinsleri yüzü sürekli gülümser gibi gözüken köpeklerden seçilmiş. Hemen empati duyup heyecanla seyrediyoruz olacakları.