Kahramanları Kendi Evrenlerinden Dünyamıza Getirme Sanatı: Cosplay
Herkesin hayatının belli dönemlerinde gönlünde yer etmiş bir kahramanı vardır. Hatta bana kalırsa; 80’lerde ve 90’larda çocukluğunu yaşamış olanlarımız, He-man, Power Rangers, TMNT, Ghost Busters, Beetlejuice ve en önemlisi de Back to the Future serisi gibi kaliteli yapımlar ile yetişmişlerdir. Hele ki; anime izleyen neslin Pokemon’u, Ay Savaşçısı’nı veya Şeker Kız Candy’yi unutması mümkün değil.
Star Wars gibi kült yapımların yanında, 2000’li yıllarla beraber Lord of the Rings, Harry Potter gibi evrenlerin dünyamıza girmesi ve DC ile Marvel hikayelerinin filmleştirilmesiyle birlikte; bilim kurgu, fantastik kurgu ve çizgi roman evrenlerine olan ilgi artmaya başladı. Bunun yanında anime kültürü Türkiye’de yaygınlaştı. Her yaş grubundan insanın gönlünde bir kahraman yatması, onu canlandırma isteği ve bir günlüğüne bile olsa kendini kahramanının yerine koyma hayalleri, “Cosplay” adlı kostüm sanatını ortaya çıkardı.
Modern çağın tek düzeliğinden, sıradanlıktan uzaklaşmak isteyen her bireyin, mutlaka denemesi gereken bir hobi, aslında bir sanat dalı Cosplay. Bir süredir uzak kalmama rağmen, 2010’dan beri bir parçam olarak gördüğüm bu hobi, özellikle 3-4 yıldır ülkemizde çok hızlı bir şekilde gelişmekte.
Maksimum 100 kişinin katıldığı, ufak çaplı üniversite kostüm partileriyle gelişen cosplay, şimdilerde 1000-2000 kişinin katıldığı toplantılara ve dünya çapında cosplay yarışmalarına sahne olmakta. Hayallerini kurduğumuz zırhlı, kılıçlı ve kalkanlı kahramanları aramızda görüyoruz çoğu zaman. Toplantıları tanımlayacak olursak “herkesin içinde yatan yaratıcılığı sergilediği bir tiyatro sahnesi” olduğunu söyleyebiliriz.
Kendi cosplay hikâyeme değinecek olursam; Cosplay maceramın, 2010 Nisan ayı Metucon kostüm partisi ile başladığını ama aslında ilk başlangıcımı ilkokul 5. Sınıf veda gününde sergilemiş olduğumuz; Beyaz Show piyesinde “psikopat” karakteri ile yaptığımı söyleyebilirim.
Bu yüzden cosplay merakımın çocukken ortaya çıktığına inanıyorum. İlkokul arkadaşımın bana vermiş olduğu shinigami kostümüyle yaptığım, Bleach adlı animeden “Kuchiki Rukia” cosplayi ile katıldığım, Metucon cosplay partisinden bir sene sonra; basit kombinlerle ve altın rengi boya ile boyayarak tamamladığım parçalarıyla hazırladığım, özgün steampunk karakteri ile devam ettim cosplaye.
Bunu Alice Madness Returns oyunundan Alice izledi, daha sonra sevdiğim anime karakterlerle devam ettim ve ilk defa 2012 yazında, Kontakt 2 etkinliğinde hayallerimin kahramanı Wonder Woman’ı canlandırdım. Wonder Woman’ı her zaman en çok severek ve en keyifle yaptığım karakter olarak sayıyorum. Bu yüzden sabırla farklı versiyonlarını denedim. Ama en çok sevdiğim versiyonun, 2013 Ağustos ayında İzmir’de Conexus adlı cosplay etkinliğinde sergilediğim savaşçı versiyonu olduğunu söyleyebilirim. Çöp kutusu kapağından Wonder Woman kalkanına dönüştürdüğüm aksesuarımın, yeri bende her zaman ayrıdır.
Cosplay yapmanın en büyük keyfi; aklınıza gelmeyecek objeleri cosplay aksesuarına dönüştürmektir. Bir kağıt havlu rulosu bile silaha dönüşerek hayatınızı kurtarabilir ya da yoğurt kâselerinin şeffaf kapakları dürbüne dönüşerek Caitlyn şapkanızın bir parçası olabilir. Asla unutulmaması gereken nokta, yolda yürürken gözünüze çarpan herhangi bir obje ya da evinizde kullanılmayan bir eşya; sizin kostümünüzün bir parçası olabilir.
Unutulmaması gereken bir diğer nokta da; her cosplay baştan aşağı craft işi olmak zorunda değildir. Kostümü basit dahi olsa, sevdiğiniz ve benimsediğiniz, hikâyesinde kendinizi bulduğunuz, en önemlisi de az da olsa bildiğiniz bir karakteri canlandırmak işin püf noktasıdır ve bilinçli yapılan bir cosplay örneğidir.
Bu karakter bir dizi karakteri, oyun, film veya anime karakteri olabilir, günlük kıyafetlerle yapacağınız bir karakter olabilir, craft harikası bir karakter olabilir ama karaktere ruhunu verecek olan da, cosplayerın ta kendisidir. Hayatta başarabileceğiniz en keyifli şey hayallerinizin kahramanını dünyaya getirmektir.Bir sonraki yazımda; yeni kostüm hikayelerimle devam edeceğim.
Konuk Yazar: Gülce Öztürk