Ash vs Evil Dead – Koşun Efsane Hortladı!

Konudan bahsedecek olursak, bu sefer suçlu Ash. Kim dedi sana kafaları çekip, Necronomicon’u kızlarla oku diye? Necronomicon’un çevirisini okudukları için ormanın derinliğinde 30 yıl önce uyanan karanlığa karşı birinin savaşması gerek. Süpermarkette Ash ile beraber çalışan Pablo (Ray Santiago), El Brujo’dan (İspanyolca “Büyücü”) bahsediyor, El Jefe’nin (İspanyolca “Patron”) kötülüğü yeneceğinden, seçilmiş kişinin Ash olduğunu iddia ediyor. Ash’inde verdiği cevabı direk aktarmak gerek burada: “Göreceğiz.”

Diziye başlamadan önce üçlemeyi tekrardan izleyiverdim. Dizinin ruhu ilk filme gerçekten çok sıkı bağlı, Sam Raimi, yönetmenlik hayatını başlatan filme hala 30 yıl önceki gibi bağlı demek. 30 dakikalık bölümler tam tadımlık, kafalar patlıyor, uzuvlar kopuyor, Lovecraftian canavarlar görüyoruz. Seride gittikçe azalan şiddet, dizide topyekun geri gelmiş. İzlerken yemek yiyeyim dedim, sonra bölüme ara vermenin daha mantıklı olacağını düşündüm.

Şiddet ve korku unsurlarına şu açıdan bakmamız gerek öncelikle. Dizinin bilerek ve istenerek “cheesy” yapıldığı aşikar. 80’lere ait bir seriyi canlandırırken o duyguyu yakalamaya çalışmışlar. Ash vs Evil Dead kesinlikle The Walking Dead gibi insanların kaldığı zor durumda, ne hale geldikleri, ilişkilerinin nasıl devam ettiği hakkında psikolojik açıdan bakacak bir dizi değil, miras aldığı hikaye olarak olmamalı da zaten. Her hafta “groovy” dövüş sahneleri izleyip, azıcık yerimizden hoplayalım diye izlenmesi gerek.

Dizide de böyle bağırıyor merak etmeyin.

Dizide de böyle bağırıyor merak etmeyin.

The Evil Dead özellikle komik olmak gibi bir çaba içerisinde değildi, komedi devam filmlerinde gelmiş ve korkunun yerini almıştı. İlk gelen bölümlerde bunun iyi dengelendiğini söyleyebiliriz. Fakat şöyle bir sorun sezdim; şu ana kadar izlediğim üç bölüm yapı olarak aynı: Normal hayat > gerilim > şeytanlar iblisler > Ash kıçlarına tekme basıyor. Umarım ileriki bölümlerde çeşitlilik gelir veya Supernatural’a dönmez mesele. Mantıklı olmasa bile eğlenceli, orijinal bir konu bütünlüğü sağlayabilirler.

Ash’e söylenebilecek hiçbir şey yok. Bruce Campbell yine ikonik rolünün, mavi gömleğinin, boomstick’in ve testerenin hakkı bu yaşında da olsa veriyor. Attığı acı çığlıklarını artık 500 metreden tanırım: “Aha Ash!” diye. Birazcık yancıları Kelly (Dana DeLorenzo)’den ve Pablo’dan bahsetmek lazım. Kelly’e bayıldım, Ash’in de dediği gibi kendisi tam genç hali. Ekrana ve diziye çok yakışıyor, B-Movie’den fırlamış gibi bir hali var. Pablo’dan tam emin olamadım: komik olsun diye var biraz belki ama dizide en az güldüğüm karakter o. 4. bölüm “El Brujo” Pablo hakkında olacak, umudum bu bölümde.

"Kelly küfretsin, adamı sen tut, ben de döveyim."

“Kelly küfretsin, adamı sen tut, ben de döveyim.”

Merak ettiğim Lucy Lawless’ın bir yandan gelen hikayesi  acaba bizi tatmin eder mi? Üçüncü bölümde polisimiz Amanda Fisher’ın davranışları klişe gidiyor, bölümün başından kızın ne yapacağını söyleyebiliyorsunuz. Güzel bir yerden başlayan, potansiyeli olan bir karakter, umarım boşa harcamazlar.

Starz’ın yaptığı işten şahsen ben memnun kaldım: Evil Dead serisiyle tanışmam CNBC-E’de Army of Darkness‘ı izlememleydi. Bu güzel diziyi size öneriyor: efsaneyi kaçırmamanızı diliyor, bir başka efsane CNBC-E’yi buradan anıyorum.

Hazır Sam Raimi demişken, yönetmen hakkında daha çok bilgi edinmek isterseniz, şu yazımıza göz atabilirsiniz:

Popüler Kültür Mimarları - Sam Raimi

Yorumlar