Bitmeyen Sevda – Supernatural
Bazı çok uzun süren diziler var değil mi? Şahsen hiç izlemedim ama capslerde gördüğüm için çok uzun sürdüğünü bildiğimiz Arka Sokaklar’ı şimdi araştırınca 12 sezon olduğunu gördüm.
Supernatural ise 13. sezonunu devirip, 14. sezon için gün saymaya devam ediyor. Şakayla karışık artık SGK primlerini doldurup emekli olacaklarını söylediğimiz dizi ekibinde herhangi bir sıkılma belirtisi olmadığı gibi, birkaç sene önce yapımcı ve senaristler “İstersek 20 sene sürecek materyal var, sorun değil” demişlerdi.
Açıkçası tam o dönemde Cennet-Cehennem işleri zirve yapmıştı, God’ın olaya gireceği tartışılıyordu, Michael-Lucifer ekseninde olaylar iyice büyümüş, çığırından çıkmıştı.
Hikayenin İlerlemesi ve Duracağı Noktayı Bilmek
Çıtanın ve olayların kapsamının bu kadar yükseldiği bir hikaye kurgusundan sonra, nasıl olur da devam ettirecekleri yönünde soru işaretlerim vardı. Öyle ya, çizgi romanlarda, özellikle de Marvel hikayelerin kapsamını gittikçe arttırdıktan sonra saçmalamaya başlamış, nihayetinde Avengers tüm evreni korumaya, çeşitli gezegenlerde “Avengers Gezegeni, kötülere karşı direniyoruz yehhu!” seviyesine çıkarmıştı.
Tabi bu noktadan sonra daha öteye gidecek yer kalmayınca Marvel, çeşitli rebootlara girmiş, evreni sıfırlamak gibi dandik dundik işlere girmişlerdi. Supernatural ise bizi çok şaşırtan bir şekilde, sürekli olarak ana hikayenin kapsamını genişletmeye devam ediyor.
Bu noktada bir soluklanıp, sizlere Supernatural’in her sezonunu kısa bir özetini sunmak isterim, fakat her sezonda pek çok filler (boşluk dolduran) bölüm olduğu, ana hikayeden bağımsız olarak çeşitli yaratıkların avlandığı ve farklı karakterlerin hikayeye girip çıktığını da hatırlatmak gerekir;
Sezon 1
Adeta bilgisayar oyunlarındaki training bölümleri gibi, genel hikaye kurgusu çok sağlam olmayan, babalarını ararken envaiçeşit yaratıkla karşılaşıp onları tanıyan ve avcılığa devam eden iki genconun öyküsü. Annelerinin gizemli ölümü ve Sam’in okulu bırakma/bırakmama endişeleri ile geçmişti. Açıkçası ilk sezonda sıkılıp bırakmayı düşünmedim değil.
Sezon 2
Anne ve babalarının ölümünden sorumlu şeytan Azazel’in peşinde devam eden arayış sürerken Sam’in şeytan kaynaklı psişik güçlerinin açığa çıkmasını konu alıyordu.
Sezon 3
Önceki sezonda açık kalan geçidin kapatılması, şeytanların Dünya’ya girmesinin engellenmesi ve Dean’in şeytanla yaptığı anlaşmayı bozma çabaları ile devam eden sezonda Sam’in yakınlaştığı Ruby isimli şeytan da ilgi çekiciydi.
Sezon 4
Dean’in tanrının meleklerinden Castiel tarafından cehennemden kurtarılması ile başlayan sezonda, Lucifer’in Dünya’ya girme ve kapatıldığı kafesten kurtulma çabaları vardı.
Sezon 5
Dünya’ya salınan Lucifer’in getireceği yıkımdan kurtulmanın yollarını ararken, Lucifer’i tekrar yakalamayı denerler. Bu sırada diğer başmelek Michael de olaya dahil olur. Michael – Dean’in, Lucifer – Sam’in vücuduna girmeyi denerler. Finalde Sam, Lucifer’i içinde tutarak kendisi ile birlikte kafese hapseder. Bu sezonda Castiel de ortadan kaybolan God’ı aramaktadır.
Sezon 6
Cennet güçleri arasındaki iç savaş ve Lucifer’in olduğu kafesten kurtulsa da ruhsuz olarak yaşayan Sam’in ruhunu geri kazanmayı çabalayan kardeşler, Crowley ve kendi dedeleri Samuel ile de tanışırlar.
Sezon 7
Önceki sezonda Purgatory’deki (Araf) ruhları özümseyip tanrılaşan Castiel, bunu geri salınca Araf sakini olan kudretli Leviathan’lar serbest kalırlar. Kardeşler için baba gibi olan Bobby, bu sezonda öldürülür. Sonradan zaman zaman ruhu çıkmaya devam etse de bu ölüm kalıcı olacaktır.
Sezon 8
Önceki sezon sonunda Araf’ta hapis kalan Dean, orada tanıştığı bir vampir ile Dünya’ya geri dönmeyi başarır. Ancak Castiel kayıptır. Tanrının emirleri yazılı olan kutsal tabletler ortaya çıkar, Cehennem kapıları tekrar açılmayı deneyenler olur. God’ın sözcüsü ve çok kuvvetli melek olan Metatron olaylara dahil olur.
Sezon 9
Cennet kapanır ve melekler Dünya’ya düşmeye başlarlar. Cehennem’de yine yönetim değişir, Crowley krallığı kaptırır ve Abaddon başa geçer. Kabil’in Habil’i öldürdüğü “ilk bıçak” aranmaya başlanır ve bulunur. Dean, Kabil’in Mührü’nün taşıyıcısı olur.
Sezon 10
Mührün yardımı sayesinde ölen Dean, şeytan olarak geri döner ve Crowley ile çalışmaya başlar. Mühürden kurtulmayı deneyen kardeşler aynı zamanda God’a ait ip uçlarını da izlerler. Sezon finalinde mührü kırarlar ancak God’un kardeşi olan Darkness, Dünya’ya salınır. Felaketler olmaya başlar.
Sezon 11
Dünya’ya salınan karanlık tüm şeytanları hizmetine alır. Ruhlardan beslenmeye başlar. Crowley ve cadı annesi Rowena, Cehennem’e gidip Lucifer’den Darkness’ı yenmek için yardım isterler. Lucifer ise Sam’in bedenini talep edecektir. Bu sırada God’a ait bazı kadim nesneler bulunur. Finalde God ortaya çıkacak, kardeşi Darkness ile barışı sağlayıp Dünya’yı terk edeceklerdir.
Sezon 12
Sam ve Dean’in, dedelerinin üyesi olduğu Harflerin Adamları örgütünü önceden keşfetmiş ve onlara ait, içinde sürüyle kaynak ve ekipman olan sığınakta bir süredir yaşamaktaydılar. Bu sezonda orijinal Harflerin Adamları olan İngiliz şubesi olaylara müdahil olmaya başlar. ABD’ye gelip oradaki avcıları kendileri için çalışmaya zorlayıp, nihayetinde yerel avcılarla savaşa girerler. Crowley ise esir ettiği Lucifer’i elinden kaçırır. Ayrıca bu sezonda Lucifer’in bir insandan olma Nephilim çocuğu doğar ve büyük felaketler getireceği ön görülür.
Sezon 13
En yeni sezon olduğu için spoiler vermemek adına özetini geçmiyorum.
Karakterler
Sezonların özetlerine baktığınız zaman, sürekli devam eden Cennet-Cehennem ile Melek-Şeytan ekseninin, hikayenin temelinde olduğunu görüyorsunuz. Tabi tüm hikayenin ortasında Sam ve Dean Winchester kardeşler var. Çok popüler oldukları için ikilinin detaylarına girmiyorum.
Yine sonuna kadar onlarla bağlantılı olmakla birlikte melek Castiel, muhtemelen hikayenin en büyük ilerleticilerinden biri. Bazen sezon finallerini birbirini bağlıyor, bazen ölen karakteri geri getiriyor vs… Castiel’in varlığı hikaye için sıklıkla değişmez olduğu gibi, oyuncunun sempatikliği ile birlikte gelinen sezonlarda Winchester kardeşlerin amcaoğlu modeline geldiği için yardımcı erkek oyuncu rolüne bürünmeye başladı.
Castiel kadar olmasa da bir diğer yardımcı oyuncu da, sosyal durumu Cehennem’in kralı ile Lucifer’in köpekliği arasında değişen Crowley duruyor. Doğuştan şeytan olmayıp, insanken öldükten sonra şeytan olan Crowley’in keskin zekası onu şeytanlar arasında ön plana çıkarsa da eksik olan sertliği ve liderlik yetenekleri, amaçladığı pozisyonları elinde uzun süre tutamamasına neden olmaktadır. Bu yüzden hikayenin Cehennem kısmında dengeleri sürekli değiştirdiği için hikaye açısından önemlidir.
İlk sezonlarda çok önemli olan Bobby (abimiz), sonradan ölünce belirli bir boşluk bıraksa da bir dönem Jody, son sezonlarda ise Mary Wincherster ile bu rol doldurulmaya çalışıldı. Kardeşlerin aile bağlarını ve yetişkin rolünü temsilen bu noktada daima biri bulunuyor.
Tabi Lucifer başta olmak üzere çok yer kaplayanlar arasında Metatron, bazı avcılar, cadı Rowena, Ölüm (bizzat kendisi) ve God’da hikaye açısından sık gördüğümüz ve önem taşıyan karakterler.
Devam, Devam, Devam…
Her sezon, değişik işler yapılan bölümleri unutmamak lazım. TV kanalları arasında gezindikleri bölüm, Groundhog Day benzeri aynı günün sürekli tekrarlandığı ya da Şakacı tarafından gerçekliğe müdahale edilen bölümler, günümüze yani dördüncü duvarın ötesine gelinen ve her şeyin dekor, kendilerinin oyuncu olduğunu gördükleri efsane bölüm, Scooby Doo bölümü gibi enstanteneler serinin olmazsa olmazı ve kesinlikle ÇOK eğlenceliler.
Tabi ahlaki ikilemler ile sorgulatan çeşitli olaylar, bazısı sürekli çıkan (vampir, kurtadam, hayalet gibi) yaratıklar olurken, zaman zaman tek bölümde ortaya çıkan spesifik yaratıklar (cin, kocaayak gibi) gibi çok cazip fikirler bulunuyor.
Bu şekilde bakınca ve özellikle 12. sezonda Harflerin Adamlarının düşman olarak eklendiğini görünce dizinin başarısını anlamaya başlıyorsunuz. Hikaye örgüsü ne kadar büyürse büyüsün, her sezonda yeni bir zorluk ortaya çıkıyor ve açıkçası sırıtmıyor da… Yani Wincherster kardeşler temelde avcı oldukları için, Darkness Dünya üzerinde yürürken bile gidip bir bölümde, sıradan bir eve musallat olan can sıkıcı bir hayaleti avlayabiliyorlar. Zira ana hikaye her an ilerlemeyebiliyor. Bir yerden haber bekledikleri dönemlerde, gazetelerden çeşitli vakaları araştırıp müdahale ediyorlar.
Şahsen, ben ana hikayeden bağımsız bölümleri de oldukça beğeniyorum. Zira ana hikayede ciddi kırılma yapan bölümleri ayrı tutarsak, bu tür bağımsız bölümler genelde daha başarılı sayılabilir.
Tabi serinin esas noktası karakterler. Tıpkı Behzat Ç’nin o ünlü 78. bölümü gibi, karakterler tek odada oturup sohbet etseler bile Supernatural izlenebiliyor. Bu yüzden bir noktada seriden koptuysanız geri dönmek ya da hiç izlemediyseniz başlamak için yeterince sebebiniz var!
Herkese iyi seyirler, favori karakterinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!