1800’lerin sonunda büyü, İngiltere’yi terk etmiştir. 300 yıldır, hiçbir İngiliz büyücüsü çıkmamıştır. Yakın dönemin modern büyücüleri, “ne var canım nasıl ki astronomlardan yıldız, botanikçilerden bitki yaratmalarını beklemiyorsak, büyücülerden de büyü yaratmalarını bekleyemeyiz”  diyen elitist, sözde beyefendi ancak peruk takan sopalık amcalardır.

Bu dönem içinde, nihayet gerçekten de büyü icra edebilen bir adam “Mr. Norrell” evinin tozlu kitaplıkları arasında bulunur. Hoş, kendisi İngiltere’de başka pratik büyücü kalmadığının farkında bile değildir. Tek istediği okumak, okumak, okumak ve modern İngiliz büyüsünü ortamlara tanıtmaktır.

Yine yakın dönemlerde, kendine herhangi bir iş aramakta olan Jonathan Strange isimli beyefendi de kendisinin büyü icra edebildiğini fark eder. Böylelikle Kuzgun Kral kehanetinde olduğu gibi, iki farklı pratik büyücü ortaya çıkmış olur. Fakat ikisi her ne kadar benzer olsalar da kişilik ve karakter olarak bir o kadar farklıdırlar.

Jonathan Strange ve Mr. Norrell

Mr. Norrell, eski büyülerin tekrarlanmasını istemez. Ona göre en iyisi modern ve centilmenlere yakışacak türde ingiliz büyüsü icra etmektir. Kendisi ise içe kapalı ve iyi niyetli olsa da en kısa tabiriyle huysuz bir adamdır. İsteği dışında Fransızlarla savaşa gönderilen Strange ise savaş alanında mecburiyetten kullandığı eski büyülerin derinliği ve potansiyelini fark etmiştir. Fakat diğerine göre çok daha cazibeli, sosyal ve saf niyetlidir. Jonathan Strange & Mr. Norrell, 2015 yılında 7 bölüm olarak yayınlanan bir mini-dizi olmasına rağmen aslında Susanna Clarke’a ait olan bir romandır. Öyle ki ilahımız Neil Gaiman kitap hakkında “İngiltere’de son 70 yıldır yazılmış en iyi fantastik romandır” demektedir. Eh, vardır bey abinin bir bildiği değil mi?

Dizinin atmosferi çok, oyunculuklar ise çok çok iyi seviyede. Başrol karakterlerini bir kenara bıraksak bile Drawlight, Childermass, Lady Pole gibi her bölümde ortalama 8-10 dakika görülen karakterler bile oldukça iyi bir şekilde canlandırılmış ve farklılaştırılmış durumda. Hiçbir karakter yok ki kendini diğerlerinden ayırt eden özelliklere sahip olmasın.

Fantastik bir dizi olmasına rağmen, Marvel filmleri gibi bir aksiyona sahip olmadığı için efektlere daha az ihtiyaç duyuyor. Yine de var olan efektler basitçe “voooov” dedirtebiliyor. Gerektiği zaman, en iyisini yaptıkları söylenebilir.

Tür olarak fantastik olduğunu söylemiştik ancak hikaye büyünün bir noktaya kadar normal kabul edildiği alternatif 1800’lerde geçiyor. Ve büyü, Harry Potter’daki gibi normal insanlardan gizlenmiş durumda değil. Büyücüler de tıpkı sanatçı ve efsanevi askerler gibi popüler kültür ikonu olarak görülüyorlar. Bu yüzden sunduğu gerçekliğin tutarlığı çok önemli olan bu seri, sırtındaki yükün çok iyi bir şekilde altından kalkmayı beceriyor.

Hikayeye dair spoiler vermek istemediğim için çok detaya girmek istemiyorum. Fakat yukarıda da söylediğim gibi bir dizi (ya da sinema) filmden bekleyeceğiniz her şeyi karşılıyor. Oyunculuk, atmosfer, hikaye, efektler, karakterizasyon ve diyaloglar mükemmele yakın bir şekilde yerlerine oturuyor.

Peri lordu tarafından büyülenen karakterin açmazına ve zindana dönen hayatından korkuyor, yeni evlendiği eşini özleyen karakterlerle kendinizi bir tutup iç çekiyor, hayata karşı kendini ifade edemeyene karşı empati duyuyorsunuz. Kısacası, görsel bir yapımdan beklediğiniz her şey karşılanmış oluyor.

Diziyi överken, çoğu Kahramangiller okuyucusunun rol yapma oyunları ile ilgili olduğunu bilerek şunu eklemek isterim. World of Darkness oyunlarının Mage the Awakening ve Changeling the Lost türlerine mükemmel bir örnek teşkil ettiğini bilmeniz gerekir. Hem sıradan bir insanken büyü yapmaya başlayanlar, hem de periler ve onlarla iletişime geçip kaybolmaya yüz tutanlar bu seride mevcut. Bu oyunlarla ilgisi olanlar ya da merak edip henüz deneyemeyenler için Jonathan Strange & Mr Norrell müthiş bir imkan sunuyor.

18

Dizinin IMDB notu an itibarı ile : 8.3
Fakat hem fantastik sever, hem peri masalı sever, hem de İngiliz dizi sever biri olarak temiz bir 10 puan konduruyorum. Türün meraklılarına şiddetle tavsiye edilir.