Daredevil: Adalet Kördür, Ama Sizi Duyabilir

Korkusu Olmayan, Ama Kuşkuları Olan Adam

Dizinin ilerleyen bir diğer konusu; küçükken geçirdiği kaza yüzünden görme yetisini kaybeden, ama yerine insan üstü duyulara sahip olan Matt’in, Union Allied’ın sebep olduğu yozlaşmayla mücadele etmek için çıktığı süper kahramanlık yolunda düşe kalka ilerlemesi. Ancak, Daredevil öyle ne yaptığı konusunda kendinden çok emin, aşırı zeki ve her şeyi çözecek şahane bir planı olan suni bir karakter de değil. Basitçe, yaşadığı yeri elinden geldiği kadar daha iyi bir yer haline getirömek isteyen biri olarak karşımıza çıkıyor.

Katolik süper kahraman ve kendini rasyonelize etme çabası.

Katolik süper kahraman ve kendini rasyonelize etme çabası. Ama papaz efendi çok uyanık.

Matt’in adalet sistemine olan inancı, şehrin her köşesine yayılmış yozlaşmaya karşı ortaya koyduğu kanunsuz (vigilante) kimliğiyle sürekli çatışma halinde olduğu için, desteklenmeye, hatta hayat görüşlerine önem verdiği kişilerden tavsiye almaya ihtiyaç duyuyor.

Kingpin

Sezon boyunca Matt’in yanında, Kingpin’in de dönüşümüne tanık oluyoruz. Çizgi roman evreninde yüzünden kendinden emin ifadesi eksik olmayan Wilson Fisk’i canlandıran, Full Metal Jacket’taki rolüyle hafızamıza kazınmış Vincent D’Onofrio, (kendi adıma konuşacak olursam) dizideki en büyük sürpriz.

Fisk canlı yayında kendi propagandasını yaparken

Fisk canlı yayında kendi propagandasını yaparken

Çizgi roman evrenindeki versiyonuna olabildiğince sadık kalarak 12 yıl önce merhum Michael Clark Duncan’ın, elinde purosu ve yüzündeki küstah ifadeyle canlandırdığı kötü adam tiplemesi yerine, bambaşka bir Wilson Fisk’le tanışıyoruz. Dizide ilk boy gösterdiği sahnede suratındaki ifadeyi çok ahmak bulduğum D’Onofrio, ilerleyen bölümlerde ikilemler yaşayan ve yaptıkları için kendi perspektifinde rasyonel sebepleri olan, özel hayatı olan, altı çok iyi doldurulmuş, suni olmayan bir karakter olarak sunulmuş. Kingpin’in dizideki etkisi o kadar büyük ki; sezon boyunca Matt ve arkadaşlarının yaptıkları her şeyin beyhude olduğunu düşünmelerine (ve düşünmenize) sebep oluyor.

Wilson Fisk Hakkında kaleme aldığımız Marvel Süper Suçlu Dosyaları yazısını şuradan okuyabilirsiniz:

Marvel Süper Suçlu Dosyaları: Kingpin

Dayak Yiye Yiye…

Daredevil’den bahsetmeye devam edecek olursak; kendi çapında bir takım insan üstü güçlere sahip olsa da, fiziksel olarak dövüş eğitimli normal bir insandan çok bir farkı olmadığı özellikle ilk bölümlerde sürekli gösteriliyor. Bilen bilir, mahalle ağzında şöyle bir deyim vardır; “Dayak yiye yiye dayak atmayı da öğrenirsin”. İşte bunun uygulamalı halini sezon boyunca izleyebilirsiniz.

Bu tarihi bir sahnedir!

Bu tarihi bir sahnedir!

“Dayak” demişken, bence dizinin dövüş kareografileri muadillerine yeni bir kalite standartı olarak belirlenmeli. Eminim ki bundan yıllar sonra bile bir dövüş sahnesi hakkında kritik yapılırken referans noktası olarak Daredevil’in ikinci bölümü sonundaki dövüş sahnesi gösterilecek. Sezon boyunca dövüş sahnelerinde oyuncuların canını dişine takarak, bazen yedikleri dayak yüzünden kollarını bile zor kaldıracak durumdayken dövüşerek sahnelere hayat verdiklerini görüyoruz. Sever misiniz bilmem (Ben pek sevmem de), ama Jackie Chan filmlerinde de bu yöntem kullanılır. Her ne kadar iyi dövüşüyor olsa da, karakterin eninde sonunda bir insan olduğu, dolayısıyla ne kadar kırılgan olabileceği sürekli hatırlatılır ve izleyicinin karaktere empati kurması sağlanır.

Not: Bahsettiğim dövüş sahnesinin aslında Oldboi adlı filme bir saygı duruşu olduğu konusunda yazarlarımızdan İbrahim Muhammet Çelik hatırlatma yaptı sağolsun.

Yorumlar