Hepimiz The Wizard of Oz (Oz Büyücüsü) filmini izlemişiz, kitabını okumuşuzdur. Bunlardan birini yapmadıysak bile illa ki bir yerlerden duymuşuz fikir sahibi olmuşuzdur. L.Frank Baum’un ölümsüz, başyapıt sayılan eseri The Wonderful Wizard of Oz’dan sinemaya uyarlanan film oldukça popüler bir kültür haline geldi. 1939 yapımı The Wizard of Oz filmi o zamanlar MGM’nin en pahalı prodüksiyonuydu. Stüdyo ilk yayınlanmasında istediği gişe gelirini elde edemeyince filmi tekrar yayına soktu. Film müziği Over the Rainbow, en iyi özgün şarkı akademi ödülünü kazandı ve filmin kendisi de birkaç Akademi Ödülü adaylığı kazandı. Bunların içerisinde En İyi Film ödülü de vardır.

Televizyonlar filmi 1956 senesinde yayınlamaya başladı. Ve filmin kendine büyük bir izleyici kitlesi buldu. Bundan dolayı televizyonlar yıllık bir gelenek olarak filmi yılda bir kez yayınladılar ve filmi halka tekrar tanıttılar. Bu da The Wizard of Oz‘un en ünlü filmlerden biri olmasına yardım etti. Tarihte izlenen en çok film olarak gösterilir. Film çeşitli eleştiri yazıları ve popüler anketlerde, tüm zamanların en iyi filmleri listesinde ilk onda yerini alır.

Dizinin Konusu

Dorothy Gale adındaki bir genç kızın başından geçen ilginç olaylar işlenmektedir. Sakin bir şekilde hayatına devam eden Dorothy Gale, biyolojik annesinin kimliğini ortaya çıkartacak ipuçları için, Midwest’in bir yerinde bulunan karanlık bir yeraltı tesisine giriyor. Bu sırada oraya gelen bir polis görevlisini görüyor, ancak öfkeli bir kasırga güvenlik görevlisini içine alıyor. Dorothy koşarak Polis aracına girse de kasırgadan kaçamıyor. Kasırga onu polis arabasında bulunan polis köpeği ile farklı bir dünyaya bırakıyor. Mistik bir topraklarda rakip krallıklar, ölümcül savaşçılar, karanlık büyü ve kanlı üstünlük savaşı olan bir dünya. Bu daha önce hiç görmediğiniz şekilde Oz’un efsanevi ülkesidir. Krallıklar dönemindeki kanlı mücadelelerin tam da ortasına düşen bu genç kız bulunduğu ortama alışmak zorundadır. Bu fantastik dünyada yaşanan tüm maceralar adeta nefesleri kesecektir. Dorothy’de ister istemez taraf olmak zorunda kalacaktır.

Öncelikle baştan söyleyeyim bu bir tanıtım yazısıdır, o yüzden fazla ayrıntılara girip spoiler vermek istemiyorum ki dizinin sürprizi kaçmasın. Zaten yeni başladı sayılır. Evet bunu hatırlattıktan sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; filmini izleyenler bu diziye de bir göz atmalı. Film ile dizi arasında çok benzerlik taşıyan noktalar var.  Dorothy’nin hortumla yen bir dünyaya gelmesi ve yanında köpek, yani Toto’nun olması (yalnız cinsleri farklı dizideki bir K9 köpeği), Emerald şehrine patikayı izleyerek gitmesi, yavaş yavaş arkadaşlar edinmesi gibi benzerlik taşıyan noktalarından sadece birkaçı. Tabi ki bu çok normal sonuçta uyarlama yapılan bir iş. Ama asıl dikkat çekici şey filmden yani bildiğimiz Oz hikayesinden farklılıkları bizim için önemli. Gerçekten modern bir uyarlamayla karşı karşıyayız.

Öyle ki Dorothy’nin bizim dünyadan Oz’a getirdiği silah en büyük tehdit olarak algılanıyor. Elindeki cep telefonuyla arkadaşına müzik dinletmesi dikkat çekici. Bence dizideki en büyük farklardan birkaçına fazla ayrıntıya girmeden göz atalım: Bir kere filmde Dorothy Oz şehrine gidene kadar farklı arkadaşlıklar ediniyordu, Aslan, Korkuluk, Teneke Adam gibi. Dizide ise yine yol arkadaşları oluyor ama bu çok farklı işlenmiş bildiğimiz şekilde değil, aslında iyi de olmuş yenilik her zaman iyidir. Bir diğer önemli farklılık ki bence en önemlisi Emerald City’de yaşayan ve her şeyi kontrol altına almış bir lider olarak karşımıza çıkan Oz Büyücüsü karakteri. Bu karakter filmdeki gibi kendini gizlemeye gerek görmüyor ve çok ilginç bir öyküsü var ve bu farklı dokunuş izlemeye değer bir tat bırakıyor. Üç cadı karşımıza çıkıyor ve hepsinin farklı amaçları var. Ayrıca dizide farklı karakterlerin de ayrı ayrı hikayelerine şahit olacağız.

Emerald City – Cadılar

Sonuç

Dizi konusu itibariyle ilgi çekici. Ne kadar doğru ve sürükleyici işlenir bilinmez. Ama görsel efektler oldukça iyi Emerald City’nin fantastik görünümü görülmeye değer. Dorothy rolündeki Adria Arjona’ya pek ısınamadım doğrusu başrol için zayıf bir oyuncu seçimi olduğunu düşünüyorum. Özellikle cadılar çok iyi seçilmiş ve kostümleri olağanüstü ve tabi ki Oz rolündeki Vincent D’Onofrio gibi usta sayılacak deneyimli bir oyuncu kilit rolünün hakkını veriyor doğrusu. Dorothy’nin o meşhur kırmızı ayakkabıları ne yazık ki yok yerini başka bir sürprize bırakmış. Cadılar ve Krallık arasında bir savaş olma yoluna doğru gidiyor hikaye ve Dorothy hangi tarafı seçecek bunun üzerine kurulu bir dizi. Gelin Dorothy Gale’in bu fantastik dünyada nasıl bir yol izleyeceğine birlikte şahit olalım.