Flash vs Arrow – Beklenen Karşılaşma Nihayet Gelip Çattı!
- DC ve çizgi romanları takip edenlerin bileceği, takip etmeyenleri şimdi öğreneceği üzere Iris’in sevgilisi Eddie Thawne esasında Profesör Zoom ya da Reverse Flash adıyla bilinen azılı bir suçlu. Her ne kadar orjinal hikayede gelecekten geliyor olsa da bu hikayeye aynı isimle dahil edilmesi bir noktada Flash düşmanı olacağı algısını pekiştiriyordu (tıpkı Merlyn ailesinin nihayetinde Arrow’un düşmanı olmaları gibi). Burada tek soru; “ne zaman” olacağıydı. Bu bölümde, zihni başka bir meta-insan tarafından allak bullak edilmiş Flash’ten dayak yiyen Eddie, komiserin izni ile Flash’ı yakalamak için bir takım toparlamaya başlıyor. Kısacası, Eddie Thawne yavaş yavaş Flash düşmanı haline gelmeye başlıyor. Eğer ki Flash’ın Iris’e hislerini anlarsa ve kızı da kaybederse bu süreç dramatik bir şekilde hızlanabilir de…
- Yine Dig ile ilgili bir diğer eğlenceli nokta; Flash’ı süper hızda koşarken gördüğünde kitlenmesi ve şaşkınlığını gizleyememesi. Bana göre bu oldukça iyi kotarılmış. Arrow’un bu tür tepkiler vermeyeceği, Felicity’in ise tepkisi zaten belli olduğundan ben Dig’i merak ediyordum. Çok gerçekçi ve eğlenceli bir tepki kurgulamışlar doğrusu.
- Dig ve eğlenceli sahnesinin bir benzeri de Iris’in Arrow’u (Oliver Queen) görmesiyle oluyor. Bu ünlü, zengin vve yakışıklı playboyu ilk defa canlı gördüğünü söylüyor ve kendisinin “Eğer elime geçirseydim sevgilimi bu adamla aldatırdım!” top 3 listesinin içinde Oliver Queen’in olduğunu söylüyor.
- Bir diğer incelikli nokta, Dr. Wells’in çok kısa sürede Arrow’un kimliğini bulması oluyor. Açıkçası elinde geleceği gösteren bilgisayarı olan bir adam için bu çok mühim bir konu olmasa da, gizli kimliği nasıl öğrendiğini izleyiciye göstermemeleri bu bölümün yegane eksi puanı oluyor.
Son olarak da yukarıda da belirttiğim DC evreninin geleceği kısmına değinmek istiyorum: Justice League filminde Arrow’un olmaması ve dizi ile film evrenlerinin ayrı tutulma kararlarını muhtemelen biliyorsunuzdur. Bunda şirket kararlarının önemli yeri olsa da bu kararların arkasındaki sebeplerden birinin Arrow’un fazlasıyla “Batman” gibi kurgulanmış olduğu gerçeği yatıyor. Flash’in sırtına acımadan okları saplaması ve çok sert eğitim teknikleri kullanması bunun güzel bir örneğiydi.
Az konuşan, espri yapmayan yapsa da kimsenin bundan emin olamadığı, duygularını dile getirmeyen, ürkütücü, soru işaretleri olan, bağları olan, gizemli, gölgeler arasında daha çok efsane gibi gezen, bir kaç hamle sonrasını sürekli tasarlayan bir Arrow ile Batman aynı kadraja maalesef pek sığacak gibi görünmüyor. Batman, DC’nin en önemli markası olduğu için Arrow uğruna Batman’den vaz geçemeyeceklerini düşünürsek dizi ve film evrenlerinin bağlanmamasını bir noktada anlayabiliyoruz.
Yine de gönül hepsini bir arada görmek istese de şimdilik sadece Arrow ve Flash’le yetiniyoruz.
Not : Bölümün şu anki IMDB puanı 9.7