Game of Thrones Niye İstediğim Gibi Bitmiyor?

Game of Thrones’un son bölümünü izlediğimiz şu günlerde garip bir durum oluştu. Her halde şimdiye kadar yapılmamış bir imza kampanyası oldukça ilgi topladı.

change.org - Remake Game of Thrones Season 8 with competent writers

Genelde beğenmediğiniz bir ürünü izlemeyi, takip etmeyi bırakırsınız. Dizilerde ya da roman serilerinde garip bir durum var. Takipçiler izlerken ya da okurken (ya da seri hakkında yazılan teorileri okurken) zaman harcadıkları için eser üzerinde hak iddia edebileceklerini düşünüyorlar.

Örneğin George R.R. Martin’in yazacağı devam kitapları beğenilmezse de böyle bir tutum sergilenecek mi? Ya da böyle bir baskının mevcut olması üreticiyi, yazarı “insanların hoşuna gidecek şeyler” yapmaya yönlendirmez mi?

George R. R. Martin

George R. R. Martin

Ya da 2018’de yayınlanan Bandersnatch misali hikayenin sonunu seçimle de değil oylamayla değiştirerek izlersek daha iyi sonuçlar mı çıkacak?

Bir eserin tarihe geçmesi, akılda kalmasının özelliklerinden biri de yaratıcısının sıradan insanların aklına gelmeyen şeyler yapması, uygulaması değil midir? Hikaye için ortalama seyirci isteği hedef alındığı için sinema filmlerinin kalitesinin düştüğünden yakınmıyor muyuz zaman zaman?

Tabii ki Game of Thrones üzerine yazacak olursak son sezonun aceleye geldiğini, olayların hızlıca sonlandığını söyleyebiliriz. Kitaplarda işlenişte tabii ki George R. R. Martin’in ustalığı fark edecektir fakat hikayenin sonu değişmeyecektir. Bu yazı hikayenin sonunun beğenilmemesi üzerine yazılan eleştirileri ele almaktadır.

George R. R. Martin’in hikaye sonunu Dan ve Dave’e anlattığını ufak tefek farklar olabileceğini söylediği açıklamalar:

George R.R. Martin Says ‘Game of Thrones’ Ending Won’t Be “That Different” From the Books Game of Thrones author George RR Martin doesn't even know exactly how TV show will end

IMDB oylarına bakarsanız son bölümün 4.5 puan aldığını (ve hala düşmekte olduğunu) görebilirsiniz.

Bu puanlamanın “beklenti” yüzünden bu kadar düşük verildiği herkesin anlayabileceği bir durum. Genel olarak yapılan eleştirilere bakarsanız uzun süredir geliştirilen karakterlerin sonlarının “beklenildiği gibi olmadığı” için yazılan kızgın yorumları görebilirsiniz.

İlk sezonun herkesi şok eden Ned Stark’ın idam edildiği zaman bir çok kişi olanlara inanamamıştı. Herkes şok olmasına rağmen dizi beğeniliyordu çünkü “dizi devam ediyordu”. Ned Stark’ın intikamı alınacaktı, kötüler layığını bulacak, iyiler kazanacaktı, yani umut vardı. Düşünün eğer tek sezonluk bir dizi olsaydı ve dizi Ned Stark’ın idamıyla bitmiş olsaydı (tabii o zaman bu kadar geniş bir kitleye hitap etmiyordu tahminen) şu an duyduğumuz öfke çığlıklarını o zaman da duyardınız.

Karşı savunma olarak beğenilen bir yazı olarak gösterildiği için bu yazıyı da burada paylaşayım:

Evrim Ağacı - Hayranların Game of Thrones'un Son Sezonundan Nefret Etmesinin Gerçek Nedeni Ne?

Yazıda bahsedildiği gibi oluşan nefretin hikaye anlatımındaki sosyolojik/psikolojik anlatım farkı yüzünden olduğunu düşünmüyorum. Yazıda örneği verilen The Wire’ın IMDB oylamasına bakarsanız iki yüz elli bine yakın bir oy verildiğini görürsünüz. Sosyolojik hikaye severler zaten azınlık. “GoT son sezonu tekrar çekilsin” kampanyasına bakarsanız oradaki bir buçuk milyona ulaşan kitlenin bu ayrımdan değil “mutlu son” olmadığı için tepki gösterdiğini fark edebilirsiniz.

O yüzden biraz dışarıdan bakıp, tepki duyulan karakterlerin ve gelişimlerinin aslında tutarlı olduğunu en fazla tepki toplayan karakterlerin örnekleriyle ele almaya çalışalım.

Dany ve Jon sonsuza kadar mutlu yaşasın mı?Evet/Hayır

Dany ve Jon sonsuza kadar mutlu yaşasın mı? Evet / Hayır

Jon Snow

Yetim olarak büyümüş ama aslında çok daha üstün yetenekleri olan (aslında sadece soylu) klasik kahraman modeli. Haklı olarak izleyiciler Jon’dan çok fazla şey beklediler. Night King’i öldürsün, Cersei’yi yensin, Kral olsun, Dany’yle mutlu bir hayat yaşasın. Fakat Jon baştan beri yanlış kararlar alan, ailesi söz konusu olduğunda (Battle of the Bastards bölümünü hatırlayın) başka hiç bir şeyi düşünmeyip (yine yanlış kararlarla) tehlikeye atılan bir karakter. Baştan beri kral olmak istemedi (ki bu aslında bu arketipin özelliğidir) ve kendisine zorla verilen krallığı hemen sonrasında başka krallığa bağladı. Jon her ne kadar Aragorn gibi bir karakter gibi gözükse de kişilik olarak hep aynı (dışlanmış ve yanlış kararlar alan) karakterdi. Son sezonda da bu değişmedi ve aslında başladığı noktaya, sürgün edilerek ait olmadığı bir aileye geri döndü.

Daenerys Targaryen

Hikayedeki ikinci seçilmiş kişi. Hikayenin toplamına baktığımızda ise bir Anti-Christ. Özgürlük vaat ederek insanları köleleştiren bir faşist. Kendine boyun eğmeyen herkesi daha önce de öldürdü. Burada herkesin paylaşmayı çok sevdiği Martin Niemöller’in “Önce sosyalistler için geldiler, ben sosyalist olmadığım için sesimi çıkarmadım.” diye başlayıp devam eden sözlerini hatırlatalım. Sorgusuz, sualsiz size biat etmediği için öldürdüğünüz kişilerin “kötü” olması bu yöntemi haklı çıkartmaz.

Cersei ve Jaime Lannister

Beraber doğan iki kardeşin ölümü de beraber oldu. Cersei’nin ölümü kimseyi tatmin etmedi çünkü biz kötülerin en kötü şekilde ölmesini isteriz. (Bir ejder onu yakınca kuleden aşağı düşmeli yere düşmeden diğer ejder onu havada kapıp yarı canlı, yarı pişmiş yemeliydi mesela.)

Jaime ise şövalyelik uğruna (aslında yine Cersei yüzünden) tahttan feragat etmiş lakin onu da bir türlü becerememiş bir karakterdi. Her ne kadar amacına ulaşmaya yaklaşsa da saygı görse de yine aşkına yenik düşüp Cersei’yi kurtarmaya gitti.

Peki sonları yeterince şiddetli olmadı mı? Jaime “Başka hiç bir şey önemli değil, sadece biz.” derken Cersei’nin tek istediği ölmemekti. Sevdiği kadına “Başka bir şey önemli değil.” derken kadının “Ölmek istemiyorum.” diye üzülmesi ve bu şekilde  ölmeleri yukarıda yazdığım saçma ölümden çok daha acıklı ve buruk bence.

“Gruber ismi sana bir anlam ifade etmiyor mu, Teğmen?”

Sandor ve Gregor Clegane

Herhalde seyircileri en çok sevindiren karşılaşma bu oldu. Üstelik Arya’ya “Benim gibi mi olmak istiyorsun?” diyerek seyircileri uyarmasına rağmen. Aslında bakarsanız en anlamsız intikam sahnesi buydu (ki bu da bilerek yapılmış, Arya bu şekilde ölüm listesinden vaz geçti). Yarı zombi olmuş (teknik olarak ölmüş ve köleleştirilmiş) birini öldürmenizin kime ve neye faydası var? (Tabii ki seyirci tatminine)

Sonsöz

Davranışların (karakterin) seni bir yere götürür, soyun, sopun, ırkın, üstünlüklerin, özürlerin değil. GoT’un genel mesajı bu aslında.

Yıllardır Amerikan rüyası adı altında “Çalışırsan, istersen başarırsın” son zamanlarda “yetenekliysen başarırsın”a dönüşen fikirle empoze edilmiş seyirci kitlesinin beğenmemesi normal.

İmza kampanyaları, kötü eleştiriler, yazarları aşağılamalar sadece tek bir şeye yol açabilir: daha uzun süre sıradan ve sıkıcı hikayeler izlememize ve okumamıza.

Yorumlar