Geek ve Nerdleri Normal İnsanlardan Ayıran Turnusol Kağıdı: The Big Bang Theory
Diziyi, birlikte izlediğim arkadaşımdan değişik algıladığımı fark etmem biraz zaman almıştı. Ne de olsa genellikle bir diziyi izlerken eğlendiğiniz sürece sizi tam olarak neyin eğlendirdiğine pek kafa yormazsınız. Özellikle de izlediğiniz seri, bir durum komedisi (yani sitcom) ise…
Bir süre önce 8. sezonu yayınlanmaya başlayan The Big Bang Theory ile tanışmam, 3 yıl öncesine dayanıyor. Yakın bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine, her bir bölümü 20’şer dakika olan 4 sezonu topluca izlemem pek de uzun sürmemişti tahmin edeceğiniz gibi.
The Big Bang Theory, temelde Leonard, Sheldon, Howard ve Raj adlı dört kafadarın hayatını konu alıyor. Her biri mesleklerinde gayet başarılı akademisyenler. Ancak sosyal yönden tam birer felaketler! Star Wars/Trek izlemek ve hakkındaki her şeyi bilmek, çizgi roman okumak, rol yapma oyunları oynamak ve cosplay yapmak gibi alt kültür faaliyetleri içinde olmalarından ötürü geek ile nerd olma arasında arasındaki o ince çizgide sürekli gidip geliyorlar.
Leonard, kafadarların aslında en normal olmaya çalışanıdır. Zaten dizi ilerledikçe Penny ile olan ilişkisi sayesinde umutsuz nerd kimliğinden hiç direnmeden sıyrılan Leonard olmuştur. Sheldon, hiç şüphesiz serinin lokomotifidir. Asperger Sendromu, Obsesif – Kompulsif kişilik bozukluğu, Narsizm ve aseksüelite gibi rahatsızlıklara sahip olan üstün zekalı bir karakterdir. Seride gelişen olaylara “dışarıdan” bakışı ve yaptığı yorumlar, serinin durum komedisi faktörünün altını çizmektedir. Howard, annesiyle yaşayan, gerçekten tuhaf kıyafetler giyen bir musevi, Raj ise göçmen olması sebebiyle uyum sorunları yaşayan bir Hintlidir. Karakterler belirli noktalarda aşırı karikatürize edilmiştir. Seriyi gereğinden fazla ciddiye almadığınız sürece bundan rahatsız olmamanız gerekiyor elbette.
Seri, bu temel kadrosuyla geek insanların (Hayır, sadece çıkan süper kahraman filmlerini izlemekle geek olunmuyor!) ilgisini çekecek türden bir durum komedisi sunabilirdi, ancak asla geniş kitlelerin ilgisini çekemezdi.
İşte tam bu noktada Penny devreye giriyor! Ev arkadaşı olan Leonard ve Sheldon’ın kapı komşusu olan Penny, serinin normal insanı! Bölümler ve sezonlar geride kaldıkça hiç kimsenin Penny kadar “normal” olmadığına daha da emin olacaksınız. Bu durum, izleyici açısından baktığınızda geek/nerd olmayanların da seride kendini özdeşletirecek birini bulmasını sağlıyor. Dolayısıyla seride yapılan her esprinin iki yönü oluyor: Geeklerin yapılan esprideki alt kültür göndermesini anlayarak güleceği bölüm ve söz konusu göndermeden bihaber olan normal insanların yapılan espriyi dümdüz anlayarak güleceği bölüm.
Yazımın ilk paragrafında anlatmaya çalıştığım şey de buydu: Diziyi geek halinizle izlerken eğer yanınızda geek olmayan bir arkadaşınızla izlerseniz net olarak yukarıda anlattığım sahneye konu mankeni oluveriyorsunuz. Örneğin; Penny’nin, Sheldon’a sorduğu “People dergisine göre gelmiş geçmiş en seksi aktör kimdir?” sorusuna aldığı cevap: “William Shatner” olunca siz bu Star Trek göndermesini anlayarak gülüyorsunuz, ancak sahneyi Penny tarafından izleyen arkadaşınız, Sheldon’un Brad Pitt, George Clooney, Johnny Depp ya da Richard Gere’den haberi olmayan bir uzaylı olmasına gülüyor. Herkes gülüyor nihayetinde… Daha ne olsun?
Elbette durum komedileri, kullandıkları kahkaha efektleriyle seyircinin ne zaman gülmesi gerektiğini kontrol etme eğilimindedir. Bu da açıklamaya çalıştığım formülün çok daha kolay çalışmasını sağlıyor.
Elbette seri ilerledikçe karakterler gelişmeye devam etmiş, Bernadette ve Amy gibi bazı yan karakterler ise ana kadroya dahil edilmiştir. İlk sezondaki umutsuz nerd’lerin Penny sayesinde (baktığınız yere göre değişir) sosyal hayatla tanışmaları, kız arkadaş edinmeleri, hatta evlilikleri bile ekranlara taşınmıştır. Sheldon mu? O hala aynı!
The Big Bang Theory, konuk oyuncularıyla da dikkat çeken bölümlere imza atmış bir seridir. En ünlüleri arasından: Brent Spiner, Buzz Aldrin, Carrie Fisher, Charlie Sheen, George Takei, James Earl Jones, Leonard Nimoy, LeVar Burton, Neil DeGrasse Tyson, Stan Lee, Stephen Hawking, Steve Wozniak, Summer Glau, Wil Wheaton ve daha niceleri, genellikle kendilerinin karikatürize edilmiş versiyonlarını canlandırarak The Big Bang Theory’de boy göstermiştir.
The Big Bang Theory, geek/nerd kitleyi iyi tanıyan, dolayısıyla düşebilecekleri saçma durumları da oldukça iyi bilen ve bunları abartarak seyirciye kahkaya attırmayı başaran bir yapım. Olaydan haberi olmayan “normal” bir insansanız bile yeterince eğlenmenizi sağlıyor. Bir durum komedisinden zaten başka bir beklentiniz olmamalı değil mi?